Kaybedilen yakınlarının akıbeti için adalet arayışlarını 353. haftasında da sürdüren Cumartesi Anneleri, devletin kendi tarihi ile yüzleşmesini istedi. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan Başbakana seslenerek, “Artık kendi halkını öldürme. Bu halk özgürlüğünü istiyor. Özgürlüğünü alana kadar da direnecektir” dedi.

Faili meçhul cinayetlerle kaybedilen ve katledilen yakınlarının bulunması ve sorumluların yargılanmasını isteyen Cumartesi Anneleri, ‘adalet arayışlarını’ 353. haftasında da Galatasaray Meydanı’nda sürdürdü. “Failleri belli, kayıplar nerede” pankartı ile katledilen ve kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıyan Cumartesi Anneleri, karanfilleri ile meydanda her hafta olduğu gibi bu hafta da yerini aldı. Polisin ablukaya aldığı eylemde ilk sözü CHP Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün aldı.

Aygün, cezaevine giderek Ayhan Çarkın’la görüştüğünü ve görüşmede, Çarkın’nın Ayhan Efeoğlu’nun Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’nden sonra öldürerek gösterdiği yere gömüldüğünü söylediğini ifade etti. 5 Mayıs 1992 yılında gözaltında katledilen Hüsamettin Yaman’ın ve Soner Gül’ün başlarına kurşun sıkılarak katlettikten sonra Çarkın’ın gösterdiği yerlere gömüldüğünü söyleyen Aygün, Çarkın’ın zaman kısa olduğu için cenazelerin bulunmadığını söylediğini, olay yerinde daha geniş bir arama yapılması gerektiğini kaydetti.

BULDAN: ARTIK KENDİ HALKINI ÖLDÜRME

1994 yılında kaçırıldıktan sonra katledilen Savaş Buldan’ın eşi BDP Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, 90’lı yıllarda Tansu Çiller’in cebinde kimlerin öldürüleceğinin listesini taşıdığını, şimdi ise Başbakan Erdoğan’ın cebinde kimlerin tutuklanacağının listesi bulunduğunu ifade ederek, değişen bir şeyin olmadığını kaydetti. Şırnak’ta yaşanan katliamı nefretle kınayan Buldan, Başbakana seslenerek, “Artık kendi halkını öldürme. Bu halk özgürlüğünü istiyor. Özgürlüğünü alana kadar da direnecektir” dedi.

TARİHİMİZLE YÜZLEŞELİM

Buldan’ın ardından 5 Mayıs 1994 tarihinde gözaltında kaybedilen Hüsamettin Yaman’ın kardeşi Feyyaz Yaman konuştu. Yaman, “Tarihimizle yüzleşelim artık. Tarihimizle yüzleşmeden barış olamaz” dedi. Yaman’ın ardından ortak açıklamayı gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak okudu. Gözaltında kaybedilenleri ne olursa olsun bulacaklarını söyleyen Ocak, yargının failleri korumasından vazgeçmesi gerektiğini vurguladı. Başbakana seslenen Ocak, “Kayıplarımızın başına neler geldiğini öğrenmeye, gerçekleri bilmeye hakkımız var. Kaybedilen kişinin akıbetiyle ilgili ailelerine gerçeği öğrenme hakkını tanıyan ve bütün kişilerin zorla kaybedilmeden korunmasına dair sözleşmeyi imzalayın” çağrısında bulundu. Ocak, toplu mezarların açılmasını, gözaltında kaybedilenlerin akıbetini araştıracak özel yasayla yetkilendirilmiş bir komisyon kurulması taleplerinin duyulmasını istedi. Konuşmaların ardından eylem sona erdi. (evrensel)