Şırnak'ın Cizre ilçesinden altı çocuk babası 31 yaşındaki Abdullah Özcan, Cudi Mahallesi’ndeki tek katlı evinin odasında namaz kılarken nereden geldiği belirsiz tek kurşunla sağ ayağından vuruldu.

Çatışmalardan dolayı 12 saat sonra ancak hastaneye kaldırılan, üç gün sonra da Diyarbakır’a getirilebilen Özcan’ın ayağı kesildi.

Özcan’ın kardeşi Sait ÖzcanDoktorlar, hastaneye geç kaldırılmasından dolayı ağabeyimin ayağının kesmek zorunda kaldıklarını söyledi” dedi.

Gıda ve temel ihtiyaç malzemelerinin eksikliği ile birlikte yaralı ve hastaların hastaneye kaldırılamaması, ilçedeki başlıca sorunlardan.

'NAMAZ KILARKEN VURULDU'

Bu yaralılardan biri de Cudi Mahallesi’nde tek katlı müstakil evinde 1-12 yaş arasındaki altı çocuğuyla yaşayan 31 yaşındaki Abdullah Özcan.

Yaralandıktan üç gün sonra ancak Diyarbakır’a getirilerek, özel bir hastanede tedavi altına alınan Özcan ile ameliyattan yeni çıktığı ve durumu iyi olmadığı için görüşemedik.

BBC Türkçe’ye konuşan kardeşi Sait Özcan’ın anlatımlarına göre, ağabeyi Abdullah Özcan Cuma günü saat 20:00 sularında evinin sokağa bakan odasında namaz kıldığı esnada sağ diz kapağından tek kurşunla vuruldu.^

Eğer izin olsa, Cizre’den birçok insan çıkar."Sait Özcan'ın kardeşi Abdullah Özcan o esnada mahallede çatışmaların sürdüğünü, kurşunun nereden geldiğini bilmediklerini belirten Özcan “Elektrikler kesikti, her yer karanlıktı. Odanın kapısı sokağa bakıyor. O esnada açıktı. Bizim sokağa polisler giremiyor. Ağabeyim, tek el kurşunla hedef gözetilerek vuruldu. Kimin tarafından vurulduğunu bilmiyorum” diyor.

Olay sonrası 112 Acil Servisi aradıklarını ancak “Yollar kapalı gelemiyoruz” yanıtı aldıklarını söyleyen Sait Özcan, sonrasında yaşananları şöyle anlatıyor:

“Ağabeyim kan kaybediyordu. Ayağını bezlerle bağladık. Çocukları sabaha kadar ağladılar. Panik vardı. 12 saat sonra sabah ancak ambulans gelebildi. Cizre, oradan da Şırnak Devlet Hastanesi’ne götürdük. İlişkilerimizi kullanarak üç gün sonra Diyarbakır’a getirebildik. İlk ameliyatı yapıldı. İkinci ameliyat ile ayağını kesiyorlar. Doktorlar hastaneye geç kaldırıldığı için ayağını kesmek zorunda olduklarını söyledi.”

‘EVİMİZDEN ÇIKAMIYORDUK’

Cizreli 27 yaşındaki Sait Özcan, çatışmaların sürdüğü ilçedeki günlük yaşamı da bizimle paylaştı.
Anlatımına göre, sokaklarda çatışmalar sürdüğü için aile olarak evden çıkmamışlar.

Özcan, sivillerin gündelik yaşantısıyla ilgili şunları anlatıyor:

“Bırakın sokağa çıkmayı, evin içinde bile ne zaman kurşunun bize isabet edeceğini bilmiyorduk. Rastgele ateş ediliyor. Aile olarak evden dışarı çıkmadık. İnsanlar temel ihtiyaçları karşılamada sıkıntı yaşıyor. Dükkanlar kapalı. Alış veriş yapamıyorduk. Gıda, ekmek, çocuk bezi, maması ihtiyacı var.

"Elektrikler sadece gündüzleri belirli aralıklarla geliyor. Geceleri kesiliyor. Her yer karanlık oluyor. Sular kesik. Cizre’de herkes ölümü bekliyor. Hastanede doktorlar yok. Yaralıların kaldırılmasında engellemeler var. Kan kaybından ölenler var.

"Cizre’de tam bir savaş yaşanıyor. Sokaklarda hendekler kazılı, polisler giremiyor. Çatışmalar sürüyor. Ailemiz orada kaldı. Çıkışlara izin verilmiyor. Eğer izin olsa, Cizre’den birçok insan çıkar.”

Özcan’a sokağa çıkma yasağı ve çatışmalar öncesindeki yaşantılarının nasıl olduğu sorusuna ise şu yanıtı veriyor:
“Cizre’ye çözüm süreciyle hiç huzur uğramadı. Hep olaylar vardı. Bu son günlerdeki gibi değildi ama olaylar hiç durmadı."

'İNSANLAR BODRUM KATLARDA YAŞIYOR'

Hastaneye gelerek Özcan ailesiyle görüşen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir ElçiBBC Türkçe’ye yakınlarının da bulunduğu Cizre’de yaşananlarla ilgili şunları söylüyor:

“Cizre’de çatışma ve insan hakları hukukunun hiçbirine riayet edilmiyor. Cizre’de çocuk, yaşlı ve kadınlardan oluşan 100 bin sivil günlerdir çatışma altında yaşam mücadelesi veriyor. İlçede insani trajedi yaşanıyor. Yakınlarımla az önce konuştum. Durum iyi değil. Siviller, artık zemin ve bodrum katlarında yaşamak zorunda kalıyor.”