CNN Türk'te Didem Arslan Yılmaz'ın sunumuyla ekrana gelen Türkiye'nin Gündemi programına, Fethullah Gülen'in bir dönem sağ kolu olarak bilinen Nurettin Veren konuk oldu. Cemaat yapılanması hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunan Nurettin Veren  Fethullah Gülen ile birlikte geçirdiği zamanlarda Gülen'in çocukları dövdüğünü ve kızdığı isimleri falakaya yatırdığını iddia etti. Veren, anlattıklarına bire bir şahit olduğunu söyledi.

14 AĞUSTOS İÇİN YENİ İDDİA

14 Ağustos'ta Gülen'in siber saldırı yapacağını ileri süren Veren çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Gülen'in kendi yetiştirdiği elemanlarının dünyanın en kritik kuruluşlarında çalıştığını söyleyen Veren, bilgileri kendi öğrencilerine verdiklerini de ileri sürdü.

"DEŞİFRE OLAN İMAMIN YERİNE HEMEN BİRİ GELİYOR"

Veren yaptığı açıklamada "Şu anda Cemaatin süzgecinden geçerek oralara (TSK) gelmiş yüzde 85 oranında asker var. Ben bunu 2005'te dile getirdim. Buralara eleman devşiren imamlar var. Bunlar deşifre olunca hemen başka imamlar geliyor ve o boşluk böyle doluyor" dedi.

ÇİÇEK, AKSU, ARINÇ VE GÖNÜL'ÜN ADINI VERDİ

Veren, Gülen’i destekleyen isimlere örnek olarak AKP’li eski Bakanlar Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu, Bülent Arınç ve Vecdi Gönül’ün adını verdi. Didem Arslan Yılmaz’ın “Bu isimler programa bağlanabilir, çünkü bu çok ciddi bir iddia” demesi üzerine ise Nurettin Veren, “Ben gerçek neyse onu söylüyorum. Şimdi çıkıp yanılmışız diyebilirler tabi ama 2008-2009 döneminde gidip bunlarla yüz yüze konuştum ben, dinlemediler” diye konuştu.

Babası da Fethullahçı olan Önder Aytaç gibi isimlerin yurt dışında eğitildikten sonra sisteme yerleştirildiğini ifade eden Veren, Fethullah Gülen'in bugüne kadar tüm siyasi parti liderlerini kullandığını söyledi.

Özal, Demirel, Çiller ve Ecevit’le Gülen adına görüşmeler yapıldığını ve hepsinin okul faaliyetleri için kendisine destek verdiklerini anlatan Nurettin Veren, Çiller başbakanken Gülen’in kendisi aracılığıyla 1990’lı yıllarda Meral Akşener, Ufuk Söylemez ve Işılay Saygın’ı bakan yapılmasını önerdiğini, Çiller’in de bu isimleri bakan yaptığını anlattı. Milletvekili olmadan bakan yapılan Meral Akşener’in kendisine İçişleri Bakanı imzasıyla gönderdiği bakan yapılmasına dair teşekkür mektubunu da yayında gösterdi.

BÜYÜKANIT AÇIKLAMASI

Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ı televizyonda izlerken FETÖ'nün yetiştirdiği ve yüzbaşı rütbesindeki bir ismi yanında gördüğünü söyleyen Veren, örgütün ordunun bir numarasının en yakınına kadar sızabildiğini söyledi. Bunların 2007 yılında yaşandığını söyleyen Veren, bunu söylemesine rağmen müdahale edilmediğini savundu.

İşte Nurettin Veren'in o açıklamaları:

"Fethullah Gülen diğer dinlerden kişiler ile toplantılarında ve konuşmalarında söylediği bir söz var: 'İbrahim'de buluşalım'. Bunu söylemesinin sebebi dünyada bu güne kadar sunulmamış yeni bir din sunulacak. Gülen'in yapmak istediği şey bu üç dini bir araya getirip hepsinden biraz kırparak dünyaya yeni bir inanç sistemi sunma amacı taşıyor.

Fethullah Gülen kainat imamı olduğunu söylüyor kendisinin. Prizma kitabında yazılarında var. Kuttul attab diye bir kavramdan bahsediyor. Kuttul attab kendisinin yazdığına göre güneşlerin etrafında döndüğü ana güneş. Kendisine biçtiği rol bu. Peygamberlerin üstünde Allah'ın altında yeni bir makam. Bunu da şuna dayandırıyor. Peygamberimiz sadece islamı belli bir yörede yaymıştı ve dünyanın büyük kısmı hıristyan kaldı. Kendisini bütün dünyayı ve bütün dinleri kendinde birleştireceğini iddia ediyor. Allah'ın kalbine bakıp onun kalbine göre dünyaya yön veren insan demektir kuttul attab.

Her gün bir veya iki defa diazem kullanan bir insan. Daha sonra bu ilaçların dozajını sürekli artırdığı da bilinen bir gerçek. Doktorlara uzmanlara sorduğumuzda bu halüsinasyonlara streslere sinir bozukluklarına sebebiyet veriyor cevabını aldık. Kendisi zamanında elinde demirle imdat diye bağırarak hücum etti bana. Oradaki 50 kişi de şahitti ve o 50 kişiyi de Kur'anın üzerine yemin etmeye davet ediyorum. Burada bu kadar meczup bir insandan bahsediyoruz ve bunun haricinde onca ülkede yapılanmış onun etrafındaki mankurtlardan bahsediyoruz."

"GÜLEN BİRİLERİNİN BEYNİNİ YIKARKEN BİRİLERİDE ONUN BEYNİNİ YIKIYOR"

Gülen'in ilaç aldığını ve bu ilacın bir tanesinin vücuttan atılmasının 3 ayı bulduğunu ifade eden Veren, çok tehlikeli bir ilaç olduğunu belirterek "Aslında Gülen birilerinin beynini yıkarken birileri de (Doktorları) Gülen'in beynini yıkıyor" dedi.

"GÜLEN İHTİŞAMLI YAŞAMAYI SEVER"

"Gülen 1980'li yıllarda İlhan İşbilen tarafından Opel Senatör marka 3 ton ağırlığında zırhlı bir araç aldırdı. Yamanlar Kolejindeyken aldırdığı masaj koltuğu ise bir otomobil fiyatına eşdeğerdi. İzmir'deki benim arkadaşım Hüseyin Başaran'ın oğlu Esat Bin Zürare Başaran'ın yaptığı açıklama ise yaşananları tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Masaj için ayda 150 bin dolar. Bunun gibi pek çok farklı konular var. On binlerce kişinin 'Umre'ye gideceğine Gülen'i ziyarete gidin' denildiğini duyuyoruz ve görüyoruz. Türkiye'de İstanbul'dan Ankara'ya gidemeyecek fakir insanların Fethullah Gülen'in masraflarını üstlenerek ABD'ye davet edildiğini ve taşındığını da biliyoruz. On binlerce insanın ABD'ye gidip orada iki üç ay kalmasının ne kadar bir bütçe çıkaracağı hesaplanırsa ortaya çıkan rakam dudak uçuklatır. Sayın Cumhurbaşkanımıza 289 tane dava açtı. Bununla da kalmayarak Türkiye'deki bütün gazetecilere binlerce dava açarak ne derece büyük bir hukuk ve parasal güce sahip olduğunu herkesin görmesi lazımdır."

NURETTİN VEREN KİMDİR?

Fethullah Gülen'in bir dönem en yakınındaki isimlerden biri olduğu iddia edilen Veren, Fethullah Gülen'i CIA ile ortaklık ve Türkiye'nin aleyhinde çeşitli faaliyetlerde bulunmakla suçladı. Bu iddialarından sonra kamuoyunda tanınmış ve 1 Kasım 2005 tarihinde İşçi Partisi İstanbul il başkanlığındaki törenle partiye katılmıştır.

Bundan sonra iddialarını İşçi Partisi'ne yakınlığı ile bilinen Ulusal Kanal adlı TV kanalında yayınlanan, yapımcılığını kendisinin yaptığı Aydınlık Kürsü adlı programda ve İşçi Partisi'nin haftalık dergisi Aydınlık'ın, aynı yılın Aralık ayındaki 3 sayısında dile getirmiştir. İşçi Partisine katılan Veren, CIA ile işbirliği yaptığını iddia ettiği Fethullah Gülen ile mücadele edeceğini ifade etmiştir.

Veren, 9 Şubat 2016'da Yeni Akit gazetesinde yazmaya başlamıştır.

Akşener, Bakanlığıyla ilgili iddiaları yalanladı

Meral Akşener sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada hakkındaki iddiaları yalanladı.

Veren'in, "Kendisinin bu destekten haberi olmayabilir" dediği iddia, Meral Akşener'in dönemin DYP lideri Tansu Çiller hükumetinin İçişleri Bakanlığı ile ilgiliydi. Akşener, iddiara şu şekilde yanıt verdi:

PAT DİYE OLMADIM, ZATEN MİLLETVEKİLİYDİM...

"Bu gece CNNTürk'te Nurettin Veren şahsımı hedef alan konuşmasında: "Işılay Saygın, Meral Akşener, Ufuk Söylemez'in bakan olması için ben rica ettim. Hocanın şeyiyle. Ona sormak lazım milletvekili olmadığı takdirde nasıl pat diye bakan oldu. 93-95 yıllarında bu destek vardı" demiştir.

Ben 8 Kasım 1996 tarihinde İçişleri Bakanlığına Sn. Mehmet Ağar'ın istifası nedeniyle atandım. Ogünün şartlarında nasıl bir atama olduğu basın ve kamuoyuna geniş bir şekilde yer almıştı.

Daha öncede gündeme gelen bu iddia Sn. Tansu Çiller tarafından yalanlanmıştır. Ayrıca bakan olarak atandığım tarihte DYP İstanbul milletvekiliydim. İddia edildiği gibi "milletvekili olmadan pat diye" atanmış değilim. Ayrıca iddia eden şahıs Merdan Yanardağ ile yaptığı söyleşide, 96 yılı başında aralarının açıldığını belirttiği, FETÖ örgütü lideri Fethullah Gülen adına nasıl oluyor da Kasım ayında atama yapılan İçişleri Bakanlığı gibi önemli bir görevde etkili olabiliyor? Kamuoyu'nun takdirine bırakıyorum.

İddia ettiği ve belge olarak gösterdiği yazı, bakanlık antetli ve tarihi bulunmayan, imzası şahsıma ait olmayan bir yazıdır. İçerik olarak Bakan olmamı tebrik edenlere bir cevap olarak, şahsımın bilgisi dışında yazılmış bir yazı olma intibaı uyandırmaktadır. Üstelik İçişleri Bakanlığı yazışma temayüklleri dışındadır.

Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarım."

TANSU ÇİLLER İDDİAYA NE YANIT VERMİŞTİ?

Eski Başbakan Tansu Çiller de daha önce gündeme getirilen bu iddiayla iligli şu açıklamayı yapmıştı:

"Benim ismimin geçtiği birşeyi benim ağzımdan duymadıysanız inanmayın" yaklaşımında olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: "Ben bu konuda birşey söylemiş miyim? Hayır. Meral Hanım, bizden sonra farklı partilerde uzun zaman siyaset yaptı. O zamanları ben bilmem. Ancak, bizim dönemimizle ilgili konuşabilirim. Ben hiçkimse ile ilgili bir referans almadım. Hele bakanlık meselesi hiç öyle işlemez. Kimseyle temas kurulmaz, kurdurtmadım zaten. Adımın başka partilerin iç meselelerine karıştırılmasını doğru bulmuyorum. Benim üzerimden kimse siyaset yapmasın."