SEKİZ KRİTİK NOKTA

1. İLK ARIZA 150. KİLOMETREDE

2010 yılında trafiğe çıkan nakil aracı, henüz test sürüşünde olduğu 7/12/2009 tarihinde, henüz 150. kilometresindeyken ilk arızasını yaptı. Arızanın büyüklüğüne ilişkin detay yer almazken, aracın Adalet Bakanlığı tarafından “arızalı” bir şekilde teslim alınmış olduğu iddia ediliyor. Sonrasında da aracın arıza listesi kabarık. Yine dosyadaki bilgilere göre bir yıl içinde 12 defa yetkili servise giden aracın, kayış, fan, rotil, viraj çubuğu ve süspansiyon burcu dahil birçok parçası değiştirilmiş. Bu araçların sürekli seyir halinde olduğunu ve çok kısa süreler içinde uzun mesafeler katettiğini hatırlatmakta fayda var.

Aracın teknik detaylarına geldiğimizde ise, 18 mahkum kapasiteli ve üç hücreli bir araç. Her bir hücrenin arasında bulunan kapılarda üçer kilit bulunuyor. Bu kilitlerden biri sürgülü diğeri asma kilit ve ayrı bir anahtarlı üçüncü kilit.

2. 200 KİLOMETRE ARIZALI GİTTİ

Nakil aracı içerisinde iki şöfor, ikisi rütbeli toplam 12 asker ve beş de mahkum bulunuyordu. Metris cezaevine ait araç, buradan Ankara-Sincan'a ardından, Tarsus, Gaziantep, Adıyaman, Mardin ve son olarak da Van'a gelmişti. 11 Eylül sabahı Van'dan hareket eden araç, şöforün beyanına göre 22.30'da, askerlerin ifadesine göre ise 20.15'de Elazığ'da bir petrol istasyonuna ulaştı. Akaryakıt alım fişine göre de aracın istasyona varışı 20.10. Yakıt alındıktan sonra yola devam ediliyor ve Malatya'yı geçtikten kısa bir süre sonra araç teklemeye, motora taş çarpıyormuş gibi sesler çıkarmaya ve sendelemeye başlıyor. İfalere göre, şöforün üretici firmanın yetkili servisi araması ve sonrasında da bir tamir ustasına ulaşılması sonucu geçen telefon görüşmesinde, sorunun kaynağının debriyaj veya yakıtla ilgili olabileceği bilgisi alınıyor. Sonrasında yakıtın tamamının bitirilmeden sorunun yakıt kaynaklı olup olmadığının anlaşılamayacağı şeklinde yönlendirilen şöfor yola devam ediyor. Arızanın başladığı nokta ile yangının gerçekleştiği nokta arasında yaklaşık 200 kilometre bulunuyor ve araç arızalı şekilde bu yolu katediyor.

Askerlerden birinin ifadesinde arıza şu şekilde tarif ediliyor: “Yakıt aldıktan hemen sonra aracın hızı rampalarda hemen düştü, aracın motorundan her zamankinden farklı sesler gelmeye başladı ve araç motoru teklemeye, araç sendelemeye başladı, Malatya ilinden hareket ettikten bir saat sonra arka otomatik kapı kendiliğinden açıldı.” Aracın kimi mesafelerde, durmaması için zigzaglar çizerek sürüldüğü de yine ifadelerde yer alan detaylar arasında.

3. OTOMATİK KAPI KENDİLİĞİNDEN AÇILIYOR

Arıza başladıktan bir saat kadar sonra askerlerin ifadesinde de yer aldığı üzere aracın arkasındaki otomatik kapının kendiliğinden açılması üzerine, araç içi irtibat telefonu ile durum şöfore haber veriliyor. Şöfor, elektrik aksamda sorun yaşandığını farkedip, askerlerden birinin tüfek kayışı ile kapıyı içeriden bağlamasını söylüyor. Kapıyı içeriden bağlayan askerler ve araç yola bu şekilde devam ediyor. Bundan da yaklaşık bir saat sonra aracın içine duman doluyor ve araçta yangın olduğu farkediliyor. Mahkumlar gibi arka bölmedeki askerler de dumandan etkileniyor ve otomatik kapı arıza nedeniyle kendiliğinden açılmasa belki de onları da kaybedebilirdik.

4. 2 RÜTBELİ ASKER VE 2 ŞÖFOR “ŞÜPHELİ”

Aracın içerisinde bulunan 10 askerin ifadesine başvurulmasına rağmen, ön tarafta, şöfor mahallinde bulunan iki rütbeli asker ve iki şöfor “şüpheli” olarak dinlendi. Buna rağmen şu ana kadar dosyayla ilgili herhangi bir tutukluluk kararı alınmadı.

5. GÖRÜNTÜLERİN BULUNDUĞU CD NEDEN TESLİM EDİLMEDİ?

Ölen mahkumların avukatlığını yapan Necdet Edemen'in talebi olmasına rağmen, aracın yanmasına ilişkin görüntülerin bulunduğu “CD” teslim edilmedi. Edemen, dosyadaki kısıtlama ve gizlilik kararı bütünüyle kaldırıldığı halde bu görüntülerin kendisine verilmesi için bir kez daha talepte bulunacak. CD'de, rütbeli askerlerden birinin kendi kamerası ile çektiği yangın anı görüntüleri bulunuyor.

6. ELLERİ KELEPÇELİ, “BİZİ DE KURTARIN” DEDİLER

Askerlerin ifadelerinde olayın trajik boyutu daha da açığa çıkıyor. Orta ve şöfor mahalline yakın üçüncü hücrede bulunan mahkumlar duman aracın içine dolarken, “Bizi de kurtarın” diye feryat ediyor ve aracın kapılarını, yan duvarlarını tekmeliyor.

7. BÜTÜN ANAHTARLAR BİR İPTE

Askerlerin bulunduğu bölme ile ikinci bölme arasında bir kapı ve en arka bölme ile de bir başka kapı bulunuyor. Her bir kapıda üçer kilit bulunuyor. Askerlerden bir diğerinin ifadesinde, mahkumları kurtarmak istedikleri ancak hem dumanın görüşü etkilemesi hem de bütün anahtarların tek bir ipte olması nedeniyle, doğru anahtarı bulmakta zorlandıkları, bir süre sonra da artık çok gecikildiği belirtilmiş.

8. İLK BELİRLEMEYE GÖRE AKARYAKIT KAYNAKLI DEĞİL

Akaryakıtın kaçak olup olmadığını anlamak için yapılan ulusal marker testi yapılan ilk yakıt örneklerinde, araçta kullanılan yakıtın kaçak olmadığı anlaşıldı. Ancak aracın Elazığ'dan önce benzin aldığı noktaların da tespit edilmesi ve buradaki akaryakıtların da incelenmesi gerekiyor. (Habertürk)