Ağrı’nın Hamur ilçesi Süleyman Kümbet (Silêman kombet) köyüne bağlı Aşağı Yurt (Şirik) mezrasında 25 yaşındaki Ceylan Akpolat, şiddete gördüğü gerekçesiyle jandarma karakoluna başvurdu. Dört gün sonra Akpolat’ın evinde intihar ettiği iddia edildi. Annesi ve ağabeyi ise, kendini astığı söylenen Akpolat’ın öldürüldüğünü öne sürdü.

Kasım Kaya, kardeşinin 7 yıllık evlilik süresinde birçok kez fiziki ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, bu süreçte 2 kez şikayette bulunduğunu söyledi. Kaya, şöyle konuştu: “Ceylan’ın eşi 3 yıl önce çalışmaya gittiğinde, kayınvalidesi ve kayınpederi kardeşime şiddet uyguluyorlardı. Kardeşim bir şekilde karakola gidip şikayetçi oldu. Biz de kardeşimi alıp evimize getirdik. Kardeşimin tekrar eve dönmesi için sürekli aile büyüklerini evimize gönderdiler. Kardeşimin gitmesine izin vermedik. Bir hafta sonra kardeşim kendisi dönmek istedi. Çocuklarının olduğunu, annesiz kalmalarını istemediğini söyledi. Eşi ile aralarında çok büyük bir sorun yoktu. Kardeşimi öldüren F. Akpolat’ın annesi ve babasıdır. Kardeşimin 3 çocuğu var ve bir kızı ise 3 aylık.”

‘KORUMA YERİNE 3 BİN LİRA PARA CEZASI VERDİLER’

Kardeşinin söz konusu olaydan bir yıl sonra tekrar bu iki kişinin şiddetine maruz kaldığını söyleyen ağabey Kaya, şöyle devam etti: “Geçen sene yine bu zamanlar kardeşim babamı arayarak, eşinin ailesinin kendisine şiddet uyguladığını söyledi. Babam kardeşimi eve getirdi, 3 ay yanımızda kaldı. Tekrar çocukları için gitmek zorunda kaldı. Kısa bir süre sonra yine aynı şekilde bu sistematik şiddet devam etti. Kardeşim bu sefer bir şekilde onlardan kaçıp, jandarmaya haber verdi. Onu karakola, ondan sonra da hastaneye götürdüler. Doktor darp raporu verdi. Bir de Fecri Akpolat’ın ailesine 3 bin TL para cezası verdi. Aslında devlet orda çok büyük yanlış yapıyor. Para cezası yerine koruma vermesi gerekiyordu. Zaten darp raporu verildikten sonra araya 4 gün girmeden kardeşim hayatını kaybediyor.”

‘ÜÇÜNCÜ İP BÜYÜK BİR YARA İZİ BIRAKMIŞTI’

Kaya, genç kadının boynunda üç ayrı ip izinin olduğunu da söyledi. Kardeşinin öldürülüp intihar süsü verildiğini öne süren Kaya, şöyle konuştu: “Eğer siz bir insan öldürmediyseniz, getirip cenazenizi hastaneye bırakıp kaçmazsınız. Ceylan’ın cenazesini getirip hastane önüne bırakıp kaçmaya çalıştılar. Biz kardeşimi öldürenlerden aynı gün içerisinde hemen şikayetçi olduk. Kendini boğan insanları gördüm. Bir insan kendini boğmaya kalktığında, boynuna o ipi geçirdiğinde pişman olur. O ipten kurtulmaya çalışırken bir şekilde tırnakları boynunu çizer. Ama kardeşimde öyle bir şey yoktu. Kardeşimi gördüm, boynunda üç tane ipin izi vardı. İki tane ip boynunu hafif çizmişti. Ama diğer ip ise kardeşimin boynunda çok büyük bir yara izi bırakmıştı.”

‘VÜCUDUNUN BİRÇOK YERİNDE DARP İZLERİ VARDI’

Kızının öldürüldüğünü savunan anne Zozan Kaya ise genç kadının vücudunun birçok noktasında darp izi olduğunu söyledi. Cenazesi Diyadin’e getirilerek defnedilen genç kadının, yerde sürüklenmekten dolayı sırtındaki derinin soyulduğunu dile getiren anne Kaya, “Vücudunun birçok yerinde çürükler, darp izleri vardı. Sırtında izler vardı. Yerde sürüklemişler büyük ihtimalle; çünkü sırtının tamamı soyulmuş durumdaydı. Yüzü, sırtı, elleri ve ayak topuğu, neredeyse vücudunun tamamı mosmor olmuş şekildeydi. Vücudunda sağlam yeri kalmamıştI. Tek isteğimiz bu olayın üstünün kapatılmaması. Kızım için adalet istiyoruz. Bir insanın evladına böyle işkence edilmez” diye konuştu.

Kaynak: MA