YALOVA’da kavganın ortasında kalan, iddiaya göre polisin sıktığı biber gazı nedeniyle komaya girerek kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren astım ve panik atak hastası 31 yaşındaki Çayan Birben’in ailesi, olayın bir an önce aydınlatılarak sorumluların yargı karşısına çıkarılmasını bekliyor.

 

Yalova’yı terk ederek yeniden memleketleri Rize’nin Pazar İlçesi Subaşı Köyü’ne yerleşme kararı alan aile, oğulları Çayan Birben ile aynı adı taşıyan 9 yaşındaki torunlarına sarılarak acılarını hafifletmeye çalışıyor.

 

Subaşı Köyü’ndeki evinde taziyeleri kabul eden, eşi Yücel ve kızları Maviş, Sonnur ve Özge ile birlikte soruşturmayla ilgili haberleri bekleyen Ahmet Birben, hastanede oğlunun beyin ölümünün gerçekleştiğinden şüphelendiğini ancak 3 gün boyunca boş yere umutlandırıldıklarını anlattı. Ahmet Birben, Çayan'ın biber gazının etkisinin geçmesi için hastanede tutulduğunu, akrabaları olan doktorun hastaneye gelmesiyle gerçeğin ortaya çıktığını ifade ederek şunları söyledi:

 

“ZARARI YOK DA BİZİM GENÇLERİMİZ NEDEN GİDİYOR?”

"Çayan polislerin elinden kaçarak girdiği internet kafede fenalaşmış, işyeri sahibi de polisten ambulans istemiş. Çok yakında özel bir hastane var. Ama polisler ambulans değil, olay yeri inceleme ekibini çağırmış. Oğlum 40 dakika boyunca yatmış. Aile olarak bu işin peşini bırakmayacağız. İçişleri Bakanı bu biber gazını polislerin eline verdiği sürece daha çok çocuklarımız ölecek. Bu olay bittiği an İçişleri Bakanı'nın istifa etmesi gerekiyordu. Ama çıkıyor televizyona, 'Biber gazının zararı yok' diyor. Zararı yok da bizim gençlerimiz neden gidiyor? 'Ateş düştüğü yeri yakar' diye bir söz vardır ama benim oğlum tüm dünyayı yaktı."

 

“ARTIK YALOVA’DA KALMAMIZI GEREKTİREN BİR ŞEY YOK”

Yalova’da bir pastanede çalıştığını ve birçok polisi arkadaşı ile evladı gibi gördüğünü anlatan Birben, "Yanıma gelirler, evladım gibi bana sarılırlardı. Ama artık resmi elbise ile benim yanıma gelmesinler" dedi.

 

Yaşananları "Kader" olarak değerlendiren Ahmet Birben, Yalova’yı terk ederek memleketlerine yerleşeceklerini söyledi ve "Önce Çayan Yalova’ya gitmişti. Biz de onun yanına taşınmıştık. Oğlumu köye getirdim. Artık Yalova'da kalmamızı gerektiren bir şey yok" dedi.

 

'ÇAYAN’LAR ÖLMEZ'

Kızı Maviş Birben’in 9 yaşındaki oğlu Çayan Birben’e sarılarak acısını unutmaya çalıştığını anlatan ve torununa da oğlu Çayan'ın kendi ismini verdiğini kaydeden ifade eden Ahmet Birben, "Oğlum herhalde ömrünün kısa olacağını bildi, ömrünü devam ettirsin diye kendi ismini yeğenine verdi herhalde. Bir laf vardır, 'Çayan’lar ölmez', işte bu böyle devam edecek. Bundan sonra dünyaya gelecek torunlarımın hepsi Çayan’dır" diye konuştu.

 

ÖNCE BENİM OĞLUMUN HAKKINI ARASINLAR

Annen Yücel Birben de oğlunun hakkını arayacağını söyledi. Yücel Birben, şöyle konuştu:

"Oğlum evden sapasağlam çıktı, arkadaşlarının yanına gitti. 'Astım hastasıyım, biber gazı sıkmayın' dediği halde biber gazı sıkmışlar. Bunun hesabını devlet verecek. Bu olaydan sonra kimse bizi aramadı. Yalova Emniyet Müdürü gelmek istemiş, kabul etmedik. Polis teşkilatından kimsenin yanıma gelmesini istemem. Önce oğlumun hakkını arasınlar, 'Gönlün rahat olsun' desinler, ondan sonra gelsinler. Beni ikna için kimse yanıma gelmesin. Canım, ciğerim, aslanım gitmiş. Bunun hesabını sormazsam zaten yaşayamam."

 

POLİSLERİN İFADESİ ALINIYOR, TANIKLAR İFADEYE ÇAĞRILDI

Bu arada Birben ailesinin avukatı Melike Korkmaz, soruşturma başlatan Yalova Cumhuriyet Savcılığı’nın olaya müdahale eden polislerin ifadelerine başvurmaya başladığını öğrendiklerini belirterek, olayın tanıklarının da yarından itibaren ifadelerinin alınmaya başlanacağını söyledi. Korkmaz, kendisinin de olayı takip etmek üzere İstanbul'dan Yalova'ya gideceğini bildirdi. (Gazeteport)