Gözaltında kaybedilen Ali ve Ayhan Efeoğlu'nu kaçırıp işkenceyle öldürdüğü iddia edilen, Çarkın'ın isimlerini açıkladığı sekiz polis hakkında savcılığa soruşturma istemiyle başvuru yapıldı.

 

Ayça SÖYLEMEZ / BİA

 

Eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın'ın, Ali ve Ayhan Efeoğlu'nu gözaltında işkencede öldüren ve gömülü olduğu yeri bildiklerini ileri sürdüğü polislerin isimlerini savcılığa iletti. Efeoğlu ailesinin avukatı bugün (23 Aralık) o isimlere soruşturma açılması için savcılığa başvurdu.

 

Üniversite öğrencisi iki kardeşten 1967 doğumlu Ayhan 6 Ekim 1992'de, 1965 doğumlu Ali de 5 Ocak 1994'te gözaltına alındı, kendilerinden bir daha haber alınamadı.

 

Olayla ilgili yürütülen soruşturmada, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın 2008'de 2009'da "kovuşturmaya yer yok" kararı verdiği ortaya çıktı. Eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın'ın itiraflarının ardından dün (22 Aralık) karara itiraz edildi.

 

Efeoğlu ailesinin avukatı, İnsan Hakları Derneği (İHD) Bursa Şube Başkanı Mustafa Yağcı bugün verdiği dilekçeyle de Efeoğlu kardeşleri kaçıran ve işkenceyle öldürdüğü ileri sürülen sekiz kişi ve soruşturma sırasında kimlikleri belirlenecek başka görevliler hakkında suç duyurusunda bulundu.

 

Yağcı'nın İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na iletilmesi için verdiği dilekçede, F.I., A.O.A., B.A., H.E., A.S., Ş.K., A.Ö. ve A.Ç. ile soruşturma sırasında kimlikleri belirlenecek diğer şüpheliler hakkında soruşturma açılması talep ediliyor.

 

Şüphelilerin, Türk Ceza Kanunu (TCK) 450. maddesi gereğince, "kaçırarak zorla kaybetme ve öldürme; işkenceyle öldürme; suçu çete faaliyeti çerçevesinde işleme" suçlarından soruşturulması isteniyor.

 

İki yıl arayla "kaybedildiler"

 

İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi öğrencisi Ali, 5 Ocak 1994'te Pendik'te sivil polislerce kaçırıldı.

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili başlattığı soruşturma sonucunda, 7 Ocak 2009'da "İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerine isnat edilen suçun, o dönem yürürlükte bulunan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 102/2 maddesi uyarınca 15 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğundan kovuşturmaya yer olmadığı" kararını aldı.

 

Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği bölümü 2. sınıf öğrencisi olan Ayhan da 6 Ekim 1992'de okulunun önünde sivil polislerce gözaltına alındı ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Başvuru sonucunda açılan soruşturma sonucunda, 21 Ocak 2008'de savcılık aynı cevabı verdi: "15 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir."

 

Avukat Yağcı'nın dün yaptığı itirazda, "Kaçıranlar öldürmeyecek olsalardı gözaltı kaydı tutarlardı. Ancak işkence izleri kurbanla birlikte yok edilmek istendi, işkenceyi gizlemek için öldürdüler. Bu suçla ilgili zamanaşımı süresi 20 yıldır ve bu süre daha dolmadığından soruşturma genişletilmelidir" dendi.

 

ÇARKIN İSİMLERİ SAVCIYA VERDİ

 

Eski Özel Harekatçı Çarkın, Ayhan'ın gözaltında öldürüldüğünü, onu "kendi elleriyle gömdüğünü" söylemişti. Öldürüldüğünü iddia ettiği başka isimler için, faili meçhul cinayetler soruşturmasından tutuklu bulunduğu Ankara Sincan F Tipi Cezaevi'nden İstanbul'a getirilen Çarkın'a dün keşif işlemi yaptırıldı.

 

Çarkın'ın Efeoğlu için de yer gösterme işlemi yapılması talebiyle savcılığa başvuru yapıldı. Çarkın, dünkü keşif sırasında, "cenazelerin yerini tam hatırlamadığını, bölgeyi bilmediğini ama cesetlerin yerini bilecek olanların ismini vereceğini" söylemişti. Çarkın "Cenazelerin yerini biliyorlar" dediği isimler, Savcı Ayhan Bedirhan'a iletildi.