İstanbul'da katıldığı Nevruz etkinliği ile gündeme gelen Ayhan Çarkın'ın basında yer alan "terörle mücadele adı altında birçok cinayet işledikleri" yönündeki iddialara ilişkin savcılık harekete geçti. Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali, Çarkın'ın iddialarına ilişkin inceleme başlattı.

Öte yandan Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelen Avukat Taylan Tanay, Ayhan Çarkın, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, eski Emniyet Müdürü Necdet Menzir ve Hanefi Avcı, İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu 138 kişi hakkında suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali'ye sunulan suç duyurusu dilekçesinde 62 "maktül" yer aldı.

PERPA BASKINI

Tanay, 1991-1996 yılları arasında ''hücre evi'' baskına adı altında birçok yargısız infazın gerçekleştiğini belirterek, üç ayrı dava açılmasını istediklerini söyledi. Tanay, ilk olarak 13 Ağustos 1994'de yaşanan Perpa'da yaşanan ve Sabri Atılmış, Selma Çıtlak, Nebi Akyürek, Hakan Kasa, Mehmet Salgın'ın ölümüyle sonuçlanan çatışmayla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Tanay, Perpa baskınıyla ilgili davayı daha önce gören ve beraat kararı veren İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yeniden yargılama talebiyle başvuracaklarını belirtti.

AĞAR, AVCI, ÇARKIN, YILMAZ…

Tanay ayrıca 1991-1996 yılları arasında ''hücre evi baskın'' denilen yargısız infazlarla ilgili Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'na Çarkın'ın ifadelerinden yola çıkarak soruşturma açılması talebiyle başvuracaklarını belirtti. Taylan İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı'na yapacakları başvuruda, 5 yıllık sürede İstanbul'da görev alan ve operasyon timinde bulanan aralarında Mehmet Ağar, Necdet Menzir, Ercüment Yılmaz, Atilla Çınar, Reşat Altay, Hanife Avcı, Ayhan Çarkın, Ramazan Kılıç, Hüseyin Yılmazer, Mustafa Şahinoğlu, Adnan Taşdemir'inda aralarında bulunduğu 138 emniyet ve istihbarat görevlilerin yargılanmasını isteyeceklerini ifade etti.

Son olarak, yaşanan olayların kontrgerilla faaliyeti olduğunu ve kontrgerilla faaliyetlerinin sadece geçmişle sınırlı olmadığını belirten Tanay, adı geçen birçok kişinin hala görev yaptığını söyledi. Tanay, dönemin yargısız infaz sorumluları Ercüment Yılmaz'ın hala İzmir İl Emniyet Müdürü olarak görev yaptığını, Atilla Çınar'ın Denizli Emniyet Müdürü olduğunu ve Reşat Altay'ın Trabzon Emniyet Müdürü olduğu dönemde Hrant Dink cinayetinde ismi geçtiği için merkeze alındığını hatırlattı.

Tanay'ın konuşmasının ardından avukatlar ve aileler İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına üç ayrı suç duyurusu dilekçesini sundu.

Dilekçeyi savcılığa sunduktan sonra adliye önünde basın mensuplarına bir açıklama yapan Taylan Tanay, "Susurluk hükümlüsü bazı açıklamalarda bulundu. Biz bu açıklamaları ihbar kabul ederek, 1991 ve 1997 yılları arasında İstanbul'da meydana gelmiş ve kolluk kayıtlarına 'yasadışı örgüt operasyonu', 'silahlı çatışma' olarak geçmiş bazı eylemler hakkında suç duyurusunda bulunduk. Biz bunun Susurluk kapsamında yargılama yapılmasını istiyoruz. Bunun için aralarında eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, İzmir İl Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürüldüğü dönemde Trabzon Emniyet Müdürü olan Reşat Altay ve Ayhan Çarkın'ın da aralarında bulunduğu 138 kişi hakkında suç duyurusunda bulunduk. Dilekçeyi özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali'ye verdik. Savcı Karaali yakın zamanda Ayhan Çarkın'ı ifadeye çağıracağını belirtti. Umarız buradan bir sonuç elde ederiz ve Susurluk davası daha da genişleyerek kontrgerillanın tamamen tasfiye edildiği bir davaya dönüşür. Bu amaçla başvurduk" dedi.

Tanay, basın mensuplarının bir sorusu üzerine, "Ayhan Çarkın çok yakından tanıdığımız, İstanbul'da Perpa, Çifte Havuzlar, Bahçelievler'de gerçekleştirilen operasyonlara katılan biri. O süreçte bu operasyonlar 'silahlı çatışma' olarak belirtilmişti. Bu operasyonlara ilişkin davalar açılmış, beraatle sonuçlanmıştı. Ayhan Çarkın açıklamalarında bunların çatışma olmadığını, öldürmek için gittiklerini söylemiştir" diye konuştu.

AJANSLAR