Suruç bombacısının Adıyaman nüfusuna kayıtlı 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu kesinleşti. Ancak saldırıda ikinci bir canlı bombanın olduğu ihtimali üzerinde duruluyor. 

Katliamın ardından ismi 'IŞİD'in kadın canlı bombası' olarak gündeme gelen Özlem Yılmaz'la ilgili önemli bir iddia ortaya atıldı. Emniyet'in geçen ay 81 ile "Muhtemel intihar eylemi" yazısı gönderdiği, şüpheli 3 IŞİD üyesinin ismini verdiği ortaya çıkmıştı. İsmi verilen kadınlardan biri de Özlem Yılmaz'dı. Suruç’ta yaşanan katliam sonrası görgü tanıklarından bazıları saldırganın kadın olduğu iddia edince Özlem Yılmaz'ın ismi gündeme geldi.

Emniyet'in böylesi bir saldırı istihbaratı almasına rağmen Suruç'ta 32 gencin hayatını kaybetmesine neden olan katliamı nasıl olup da önleyemediği sorusu sorulmaya devam ederken, Özlem Yılmaz ile ilgili bir bulgu daha ortaya çıktı.

Birgün gazetesinden Barış İnce'nin haberine göre Yılmaz 10 Haziran’da Adana’daki Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde polis tarafından 20 gün yatırıldı. Muayene süreci sonunda doktor tarafından “cezai ehliyeti var” olduğuna karar verilen yani akıl sağlığının yerinde olduğu raporuyla polise teslim edilen Yılmaz, patlamadan 20 gün önce polisin elindeymiş.

Konuyla ilgili soru işareti taşıyan noktalar ise şöyle: Canlı bombacı Ö.Y hastaneden çıktıktan sonra tutuklanıp cezaevine mi gönderildi? Eğer öyleyse hangi cezaevinde tutuluyor? Eğer cezaevindeyse neden şüpheli olarak adı geçiriliyor? Cezaevinde değilse kim, hangi sebeple kendisini salıverdi?

Bu arada Suruç bombacısının Adıyaman nüfusuna kayıtlı 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu yapılan DNA testi sonucunda kesinleşti.