Demokrat Haber ÖZEL

Araştırmacı-yazar ve Yüzleşme Derneği Başkanı, Demokrat Haber yazarlarından Cafer Solgun’un Taraf gazetesinden Neşe Düzel ile yapmış olduğu röportajda savunduğu görüşler Alevi toplumunda “kaynamaya” yol açtı. (Cafer Solgun’un Neşe Düzel röportajı için burayı tıklayınız)

 

Solgun, özellikle Dersim meselesi ve Alevi sorunuyla ilgili yazı ve kitaplarında savunduğu “ezber bozan” görüşleriyle dikkat çeken bir yazar. Ancak Dersim 38 tartışmalarında katliamın neden ve sonuçlarıyla ilgili resmi tarih iddia ve söylemlerini boşa çıkartan açıklamalarından ziyade, onun “Cemevleri bizim ibadethanemiz, bir politik figür olan Mustafa Kemal’in posterlerinin cemevlerinde ne işi var?” şeklindeki görüşü, gündemde yeni bir mecra oluşturdu ve Alevi toplumunda da ciddi bir tartışmayı tetikledi.

 

Cafer Solgun’un röportajı yayınlandığı gün çok sayıda haber sitesinde ve sosyal paylaşım alanlarında yayınlandı ve tıklanma rekoru kırdı. TV haber bültenlerine ve tartışma programlarına konu oldu. Ertesi günkü gazeteler de (6 Aralık 2011) bu gelişmeyi haberleştirdi, değişik Alevi kurumlarının sözcülerinin tepkilerini yansıttı.

 

ALEVİ KURUM SÖZCÜLERİ NE DEDİ?

 

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Necdet Saraç, Aydınlık gazetesine verdiği demeçte şöyle dedi:

 

“Ben bu tartışmayı gerekli bir tartışma olarak görmüyorum. Bu tartışma Alevilerin Atatürk sevgisi ile ilgili bir tartışmaya dönmemeli. Birileri bu tartışmayı büyütmek istiyor. Yeni Osmanlıcılık çerçevesinde Mustafa Kemal tasfiye edilmek isteniyor. Cemevleri ile ilgili bir tartışma Atatürk sevgisi ile birlikte ele alınırsa yanlış olur.”

 

Aynı gün Habertürk gazetesine konuşan bazı Alevilerin görüşleri ise şöyle idi:

 

İzzettin Doğan (Cem Vakfı Başkanı): “Biz zaten iki yıl önce Atatürk'ün bir siyasi figür olması nedeniyle ibadet kısımlarından kaldırılması için karar aldık. Halk benimserse kararı uygular.”

 

Ali Kenanoğlu (Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği): “Atatürk Siyasi bir liderdir. İnançsal bir kimliği yoktur. İbadethane kısmında Siyasi bir kişiliğin resminin olması doğru değildir. Cemevinin idari kısmında olabilir.”

 

Kamil Aykanat (Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Okmeydanı Şube Başkanı): “Cemevinin ibadethane bölümünde belki Atatürk resmi olmayabilir. Atatürk bir inanç önderi değildir. Diğer kısımlarda olabilir.”

 

Kazım Genç: “Cemevi yalnızca ibadethane değildir. Bu söylem (Cafer Solgun'un söylemi) Alevi toplumu açısından bir şey ifade etmiyor.”

 

CAFER SOLGUN NE DİYOR?

 

Tartışmaların odağındaki Cafer Solgun’a konuyla ilgili görüşlerini sorduk. İşte Solgun’un cevabı:

 

“Cemevlerindeki Atatürk posterlerinin kaldırılması gerektiği yönündeki görüşümü ilk defa dile getiriyor değilim. Bunu yıllardır savunuyorum. Ama Dersim tartışmaları bağlamında gündeme gelmesi, öyle görünüyor ki sarsıcı bir etki yarattı. Bunun tartışılması gerekir. Ancak bazı çevreler tartışmaktan ziyade tartışılmasının önünü kesme gayretindeler. Benim söylediğim şudur ve anlaşılmaz bir yönü de yoktur: Mustafa Kemal politik bir figürdür. Cemevleri ise Alevilerin ibadethane kabul ettikleri mekanlardır ve devletten de haklı olarak bu statüsünü kabul etmesini talep etmektedirler. Bu kadar açık ve net. Cem Vakfı Başkanı Sayın İzzettin Doğan bu konuda en gerçekçi tutumu takınırken, kamuoyunda ‘solcu’ olarak lanse edilen bazı kişilerin tutumları, Sayın Doğan’ın gerisinde olmuştur. Bu duruma da dikkat çekmek istiyorum.”

 

‘CEMEVİ DUVARLARINDA BAŞKA POSTERLER DE OLSUN MU?’

Solgun sözlerine devamla, bugünkü durumun devamının “tuhaf” durumlara neden olabileceğini savunarak şöyle dedi:

 

“Bugünkü durum devam ederse, bir gün iktidar partisine yakın bir Alevi de kalkıp ‘ben bu duvarlarda Abdullah Gül’ün, Tayyip Erdoğan’ın resimlerini görmek istiyorum’ derse veyahut da CHP’li bir Alevi ‘Kemal Kılıçdaroğlu’nun resimlerini görmek istiyorum’ derse, ne diyeceksiniz? Bu tür tuhaf durumlara meydan vermemenin yolu, cemevlerinin ideolojik, siyasi figürlerin gölgesinden çıkarılmasıdır. Dünyada hangi dinin, hangi inancın ibadethane kabul ettiği mekanlarında siyasi bir liderin fotoğrafları asılıdır? Mesela camilerde böyle bir şeyin olması düşünülebilir, kabul edilebilir mi?”