KCK'ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 140'ı tutuklu 205 sanık hakkında açılan davada, Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın da aralarında bulunduğu 16 tutuklu sanığın tahliyesine karar verildi. Ersanlı, akşam saatlerinde cezaevinden çıktı.

 

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşma verilen aranın ardından mahkeme heyeti başkanı Ali Alçık, alınan kararları okudu.

 

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Prof. Dr. Büşra Ersanlı'nın da aralarında bulunduğu 16 tutuklu sanığın tahliyesini kararlaştırdı.

 

Mahkeme heyeti, diğer 124 sanığın ise haklarındaki suçlamanın mahiyetini, yasada gösterilen olası cezanın sınırını, sanıkların kaçma şüphesini ve davanın konusu düşünüldüğünde adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını göz önüne alarak tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

 

Tutuklu sanıkların tutukluluklarının 10 Ağustos 2012'de incelenmesini de hükme bağlayan mahkeme heyeti, bundan sonraki duruşmaların 1 Ekim ile 9 Ekim 2012 tarihleri arasında yapılmasını kararlaştırdı.

 

Büşra Ersanlı KCK soruşturması kapsamında 1 Kasım 2011 tarihinde tutuklanmıştı.

 

Mahkeme, tutuklu sanıklar Büşra Ersanlı, Kemal Karagöz, Kazım Şeker, Büşra Beste Önder, Canşah Çelik, Erdoğan Baysan, Medeni Demirkapu, Zekiye Ayık, Cüneyt Özil, Birgül Arvas, Suna Varsak, İbrahim Ethem Yıldız, Mehmet Sııdk Kumek, Uğur Taşdemir, Nizamettin Özmen ve Mustafa İpek'in tutuklu kaldıkları süre, mevcut delil durumu ve yürürlüğe giren 6352 sayılı yasa hükümleri uyarınca sanıklar lehine suç vasfının değişme ihtimalini gözönüne alarak tahliyelerine karar verdi.

 

Duruşma 1 Ekim'e ertelendi.

 

“BİZLERE KARŞI ÇOK FAZLA NEFRET BİRİKTİRMİŞ BİR İDDİANAME”

Saat 22.30 sıralarında cezaevinden çıkış yapan Ersanlı, burada ailesi, yakınları ve sevenleri tarafından karşılandı.

 

Gazetecilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Ersanlı, “Çok teşekkür ediyorum. 9 aydır bekliyorum bu davayı ve bildiğiniz gibi çok uzun bir iddianame. Mantığını anlayamadığımız, bizlere karşı çok fazla nefret biriktirmiş olan bir iddianameyle karşı karşıya kaldık. Onu çözümlemekte bayağı zorluk çektik. Bildiğiniz gibi bu davadan yargılanan insanların büyük bir bölümü BDP’li ve arkadaşlarımızı geride bıraktığımız için üzgünüm. Tabii ki kendimiz tahliye olduğumuz için sevindik. Arkadaşlarımız geri kaldı” diye konuştu.

 

Ersanlı, bir gazetecinin ‘Mahkemede Kürtçe savunma krizi yaşandı bu konuda neler söyleyeceksiniz?’ sorusuna, “Ana dilde eğitim ve ana dilde savunma da, çok umut ediyorum ki yakın bir gelecekte Türkiye’de gerçekleşecek. Çünkü bu hem bireysel anlamda, hem kolektif anlamda en büyük güvenlik yolu. Ana dilde eğitim ve ana dilde rahatça kendini ifade etmek, o dili iyi öğrenmek, Türkiye’de en büyük güvenlik garantisidir” diye yanıt verdi.

 

Ersanlı, daha sonra kendisini bekleyen yakınları ile birlikte bir otomobile binerek buradan ayrıldı.