Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan'ın ayak bileğini kıran polis şiddeti nedeniyle İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in hakkında soruşturma açılmasına gerek olmadığına karar verdi.

DELİL BULUNAMAMIŞ

Buldan, saldırının ardından İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in "kasten yaralama, işkence, eziyet, tehdit, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması, görevi kötüye kullanma, kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma" suçlarından yargılanması için suç duyurusunda bulunmuştu.

Başvuruyu değerlendiren Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen, Anayasa'nın 100 ve TBMM İç Tüzüğü'nün 107. maddesi uyarınca Bakan Şahin hakkında soruşturma yetkisinin TBMM'de olduğunu hatırlattı. Görüşen, ayrıca, Şahin hakkında isnat edilen suçlara ilişkin hiçbir delil bulunmadığını belirterek, soruşturma ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

NE OLMUŞTU?

BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, 14 Temmuz 2012 tarihinde Diyarbakır'daki eylem sırasında polisin gaz bombalı müdahalesine maruz kalmış, sağ ayak bileğine gaz bombası isabet eden Buldan'ın, bilekte iki kemik kırığı oluşmuştu. Buldan'a, 45 günlük yatak istirahatı raporu verilmişti.

MAHKEME TUNÇ'A DA 3 YIL KONUŞMAMA CEZASI VERDİ

Sanatçı Ferhat Tunç hakkında ise Dersim'deki bir konuşması dolayısıyla açılan davanın duruşması Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, İbrahim Kaypakkaya'yı övdüğü ve MKP propagandası yaptığı iddiasıyla yargılanan Tunç hakkında, "3 yıl konuşmama kararı" verildi. Karar, 3. Yargı Paketi kapsamında yapılmış düzenlemeyle ele alındı.

Tunç ise, kararın "düşüncelerin rehin alınması" anlamına geldiğini belirterek, 3 yıl boyunca gerçekleri dile getirmesinin engellenmeye çalışıldığını ifade etti. Mahkemenin, 'hapis kararı vermek yerine kendisini açık cezaevinde tutma yolunu tercih ettiğini' kaydeden Tunç, "Hiçbir bedelden çekinmiyorum. Hangi kararı verirlerse versinler ben konuşmaya; doğruyu, gerçeği söylemeye, barış ve kardeşliği dile getirmeye devam edeceğim. Tehdit ve baskı anlamına gelen bu tür kararlara boyun eğmeyeceğim" dedi. (anf)