HDP Kadın Meclisi, Eş Genel Başkan Pervin Buldan başkanlığında HDP Genel Merkezinde toplandı. Seçim süreci, açlık grevleri ve yeni dönem çalışmalarının ele alınacağı toplantının açılışını yapan Buldan çağrıda bulundu. Buldan, "YSK’nın KHK’li adaylara mazbata vermemesini HSK’ye taşıyacağız. Hukuken de siyaseten de asla peşini bırakmayacağız. Belediyelerimizi elimizden alamayacaksınız, halkımız da belediyelerimize sahip çıkacak. Buradan bütün halkımıza sesleniyorum; halkımız asla kazandığı yerleri AKP’ye vermesin, AKP’ye kaptırmasın" dedi. 

Gasp ve hilelerle birçok belediyenin ellerinden alındığını belirten Buldan'ın açıklamaları şöyle: 

Yoğun bir çalışmadan sonra tekrar bir araya geldik, seçimleri değerlendireceğiz. Kadınların başarısını hep birlikte tartışacağız, eksiklerimizi masaya yatıracağız. Seçim çalışmalarında yer alan ve büyük bir emek sarf eden bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. 

BİNLERCE İNSAN AÇLIK GREVİNDE 

Bugün Sevgili Leyla Güven’in açlık grevinin 156’ncı günü. Elbette sadece Leyla Güven ile sınırlı kalmadı. Bugün hem cezaevinde hem de dışarıda binlerce insan bedenini açlık grevine yatırdı, bununla birlikte Türkiye’nin temel gündemlerinden olan tecrit meselesine dikkat çekmek, tecridin kaldırılması ve Sayın Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile görüşmesini sağlamak amacıyla başlayan bu açlık grevi kritik bir aşamaya geldi. Bunun karşısında büyük bir sessizlik olduğunu özellikle belirtmek isterim. Hem Leyla Güven hem de diğer arkadaşlarımızın açlık grevine başlaması, Türkiye’nin barışa olan inancı ve özgürlüklerin yolunun açılması meselesi elbette ki biz kadınların da temel gündemidir.

AKP SESSİZLİĞİNİ BOZMALI 

Açlık grevinde olan arkadaşlarımız kritik aşamayı geçti. Biz 100’üncü günlerde kritik aşama olduğunu ifade ettik ama bugün itibariyle bu aşamanın da geçildiği ve her an olumsuz haberler duyabileceğimiz bir aşamaya girdik. Birçok arkadaşımızın görme ve duyma yetisini kaybettiğini ve büyük sağlık problemlerini yaşadığını biliyoruz. AKP hükümetinin bu sessizliği bir an önce bozması gerektiğini, sadece AKP değil toplumun bütün kesimlerinin sesini yükseltmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Hiçbir arkadaşımızın yaşamını yitirmemesini umut ediyoruz. Umarız ki hiçbir arkadaşımız yaşamını yitirmez; tecrit son bulur ve Sayın Öcalan'ın aile ve avukat görüşmeleri başlar. 

SADECE BEDENLER DEĞİL VİCDANLAR DA ERİYOR

Sadece bedenler erimiyor, görüyoruz ki vicdanlar da eriyor. Bu sessizlik aynı zamanda vicdanların sustuğu ve eridiği bir dönemi önümüze koyuyor. Herkesin bu tecridi kaldırmak amacıyla bu sessizliği bozması gerektiğini ifade ediyoruz. MYK toplantımızda tecridin kalkması ve bedenini açlığa yatıran arkadaşlarımıza ilişkin önemli tartışmalar yaptık. Onlara sahip çıkacağımızı, onları yaşatmak için her şeyi yapacağız. Bu konuda kadınlara büyük görev ve sorumluluk düştüğünü de belirtmek isteriz. 

AÇLIK GREVCİLERİ İÇİNDE KADINLAR AĞIRLIKTA 

Sevgili Leyla Güven, sevgili Sebahat Tuncel, Selma Irmak ve Dilek Öcalan ile bununla birlikte cezaevinde binlerce açlık grevi eylemcisi içinde kadınların ağırlıkta olduğunu belirtmek isterim. Bedenini açlık grevine yatıran kadınlara sahip çıkalım çağrısını yapıyorum. 

31 MART'TA YÜKSEK KADIN TEMSİLİYETİ SAĞLADIK 

Seçim sürecinde her birinizin göstermiş olduğu çabaya içtenlikle teşekkür ederiz. Büyük bir emek ve çaba sarf ettik. 31 Mart seçimlerinde büyük emekler sonucunda birçok yerde kadın temsiliyetinin de sağlandığını belirtmek isteriz. Geçmiş dönemlere göre eksik kalsak bile diğer partilere oranla yüksek kadın temsiliyetini sağladığımızı ve bu kadın arkadaşlarımızın çalışması sonucu bunun sağlandığını belirtmek isteriz. 

HİLELERLE HALK İRADESİ GASP EDİLDİ 

Bugün elimizde 65 belediye gözüküyor ama biz bu sayının 65 olmadığını biliyoruz. Gasp ve hilelerle elimizden birçok belediyenin alındığını ve halkın iradesinin gasp edildiğini ifade etmek isteriz. 65 dedik ama itiraz süreçleri sürdüğü için bu sayının artabileceğini düşünüyoruz. Henüz itiraz süreçleri sonlanmadı fakat YSK’daki tartışmalar sonucu bazı belediyelerimizi alabiliriz. Biz eksilebileceğini asla ifade etmiyoruz. Her ne kadar AKP'nin elimizdeki belediyeleri gasp etme girişimi olsa bile bu sayının düşmeyeceğini belirtmek isteriz. 

HDP FARKINI ORTAYA KOYACAK KENTLERİMİZİ YENİDEN KADIN KENTİ YAPACAK 

Dolayısıyla kadın belediye eşbaşkanlarımıza sizlerin huzurunda başarılar diliyorum. Önümüzdeki dönem yapacakları güzel çalışmalarla her yerde HDP’nin farkını ortaya koyacaklarını ve her yeri birer kadın kenti yapacaklarını biliyoruz. Seçim bildirgemizde de seçilen arkadaşlarımızın o kenti kadın kenti yapacaklarını söylemiştik. Bugün de kadın belediye eş başkanlarımız bu önemli çalışmaların altına imzalarını atacaktır. Kayyımlar tarafından kapatılan kadın kurumlarımız kadın belediye eş başkanlarımız tarafından açılacak ve bunların sayısı artacak. Kadın sorunlarının yerellerde tartışılacağı bir dönemde kadın belediye eşbaşkanlarımız kadın sorunları ile özel ilgilenecek 

PARTİMİZİN HİÇBİR İTİRAZI KABUL EDİLMEDİ

Bu sayı 65 değil birçok yerde halkımızın iradesinin gasp edildiğini ifade ettim. Buna birkaç örnek vermek isterim. Muş, Malazgirt, Tatvan, Şemdinli, Viranşehir, Şırnak gibi yerlerde halkımızın iradesi gasp edilmiş ve bu yerler elimizden zorla alınmıştır. Elimizde usulsüzlüklere ilişkin tutanak var. Bu tür yerlerde elimizde belgeler var. Dışarıdan seçmen taşınan, oylarımızın geçersiz sayıldığı yerler var. Muş’ta 2500 oyumuzun geçersiz sayıldığı ve buranın 250 oy ile AKP’ye kazandırıldığını ifade etmek isterim. Bu tür yerlerde itirazlarımız kabul edilmedi. AKP’nin sudan gerekçelerle yaptığı bütün itirazlar kabul edilirken partimizin yapmış olduğu hiçbir itiraz kabul edilmemiştir. 

AKP AHMET TÜRK YAŞLI DİYE YSK'YE BAŞVURMUŞ, BU KADAR UCUZ MU? 

Seçimlerin üzerinden 10 günden fazla zaman geçmesine rağmen halen mazbataları verilmeyen yerler var. Mardin ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlarının mazbataları verilmedi. AKP’nin Mardin için verdiği itiraz dilekçesi o kadar komik ki... Ahmet Türk’ün sağlık ve yaşlılık sorunları olduğu gerekçesiyle AKP bir itiraz dilekçesi vermiş. Ahmet Türk yaşlı olduğu gerekçesiyle mazbatanın kendilerine verilmesini istemişler. Bu kadar ucuz mu sanıyorsunuz? Bu kadar basit gerekçeleri itiraz olarak ifade etmek aymazlıktır. Bu yanlıştan bir an önce vazgeçilmesini ve kazandığımız belediyelere ilişkin itirazların YSK’de sonuçlandırılmasını ve mazbataların verilmesini istiyoruz. 

YSK TAM OLARAK AKP’NİN VESAYETİ ALTINA GİRDİ

2 gündür tartışılan bizim olan birkaç belediye; Tekman, Van Çaldıran, Edremit, Diyarbakır Bağlar’daki belediye başkanlarımıza KHK’li oldukları gerekçe gösterilerek mazbataları verilmedi. Arkadaşlarımızın kazandığı yerler, ikinci sıradaki AKP’ye verilmek isteniyor. YSK’den böyle bir karar çıktı. YSK tam olarak AKP’’nin vesayeti altına girdi. Bağımsız bir kurum olmaktan çıkmıştır. KHK ile ihraç edilmiş insanların başvurularını kabul edip kazandıktan sonra mazbatalarını vermemek iktidarın HDP’ye karşı başından beri sürdürdüğü bu oyunun parçası haline geldiğini gösteriyor. 

AKP'NİN NEFRET DİLİ KAYBETTİ 

AKP çok kirli bir dil ile kampanyasını yürüttü. Cumhurbaşkanı başta olmak üzere bakanları ile HDP’yi hedef göstermesi eski eş genel başkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere bizlerin yaptığı konuşmaları insanlara izleterek bize duyulan kin ve nefretin açığa çıkması olarak görülebilir. AKP kan kaybetmiştir, AKP kaybetmiştir. AKP seçim meydanlarında Türkiye’nin geleceğine dair herhangi bir söz ve söylem içinde olmamıştır. Kin ve nefretten başka kullandığı bir sözü olmamıştır. Bütün bir seçim stratejisini HDP’yi ötekileştiren ve kutuplaştıran bir dil kullanılmıştır. İşte AKP’ye kaybettiren de bu gerçekliktir. Türkiye’nin her yerinde yaptığımız mitinglerde ülkenin geleceğine ilişkin barış, özgürlük ve demokrasi temalarını işlerken AKP’nin elinde kin ve nefret vardı. Biz kazandık, AKP kaybetti. Bu gerçeği herkesin görmesi gerekiyor. 

HALKIMIZ KAZANDIĞI YERLERİ AKP'YE VERMESİN

YSK’nın KHK’li adaylara mazbata vermemesini HSK’ye taşıyacağız. Hukuken de siyaseten de asla peşini bırakmayacağız. Belediyelerimizi elimizden alamayacaksınız, halkımız da belediyelerimize sahip çıkacak. Buradan bütün halkımıza sesleniyorum; halkımız asla kazandığı yerleri AKP’ye vermesin, AKP’ye kaptırmasın. 

AKP BİR TUZAK PARTİSİDİR

Onlarda oyun çok, her türlü hile ve yolsuzlukla kazanamadıkları yerleri şimdi hile ile HDP'nin elinden almak istiyorlar. Buna YSK aracılık ediyor. Buna aracılık edenlerin sıfatında ‘yüksek yargıç’ yazıyor. Bunların tarihin sayfalarına kalın harflerle geçeceklerini belirtiyorum. Halkımız belediyelerine sahip çıkmalı ve YSK bu hırsızlığa ortak olmasın. Çünkü AKP bir tuzak kuruyor ve AKP bir tuzak partisidir. Yapamadığı şeyleri; başka kurumları, YSK’yi de ortak ederek bu oyunu sürdürmek istiyor. 

YSK BU OYUNUN PARÇASI OLMASIN 

Ben bir kez daha YSK’ye şu çağrıyı yapmak isterim; bugün yarın netleşecek olan itiraz süreçlerinde HDP’nin kazanmış olduğu belediyeler için verilen itiraz dilekçelerini kabul etmemeleri gerektiğini belirtmek istiyorum. Bu oyunun bir parçası olmamaları gerektiğini belirtmek isterim. 

HUKUKEN DE SİYASETEN DE PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ

HDP olarak hem hukuken hem de siyaseten bu işin peşini bırakmayacağımızı ve kazandığımız belediyelere sahip çıkacağımızı belirtmek isterim. Arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Seçilmiş kadın belediye başkanlarımızı kutluyorum hep birlikte kazandığımız yerleri kadın kentleri haline getireceğiz. Bütün arkadaşlarımıza başarılar diliyorum kolay gelsin diyoruz.

Demokrat Haber