Tekirdağ’ın küçük bir beldesinde yaşayan ve iki yıl önce kuru öksürük ile nefes darlığı şikâyetleriyle İstanbul’daki bir devlet hastanesine başvuran İ.A., ileri düzeyde nefes darlığı hastalığı olan “Sarkoidas” şüphesiyle 38 gün hastanede yattı.

Boğazında nodül adı verilen bir kitle olduğu tespit edildi. Yapılan biyopsisi temiz çıkınca taburcu oldu. Ancak hastanede yoğun bakımda çekildiği iddia edilen fotoğrafı, sigara paketleri üzerinde yer alınca kâbus başladı.

İ.A.’nın fotoğrafı, kısa sürede yaşadığı küçük beldede konuşulmaya başladı. İ.A., kim tarafından çekildiğini bilmediği fotoğraf yüzünden önce çalıştığı fabrikadaki işinden çıkarıldı.
Yakınları, gencin bulaşıcı bir hastalığı olduğunu ancak sakladığını düşünerek ondan uzaklaşmaya başladı. Hatta eşi, o dönem 1 yaşında olan kızına yaklaşmasını istemedi, evi terk etti. Çift, boşanma aşamasına geldi.

Bu kez büfe açan gencin çevresindekiler, ‘hastalık bulaşır’ endişesiyle ondan alışverişi kesti. Maddi ve manevi açıdan sıkıntıya giren İ.A., önce otomobilini, sonra evini sattı. Karşılaştığı baskılar sonucu yaşadığı beldeyi de terk etmek zorunda kaldı.

Habertürk'ün haberine göre, İ.A. hayatını kâbusa çeviren fotoğrafın kim tarafından çekildiğinin ortaya çıkması ve mağduriyetine yol açanların cezalandırılması için avukat Filiz Yaşar Yıldırım’a başvurdu. Yıldırım’ın talebiyle dünyaca ünlü adli antropolog Prof. Dr. Mehmet Yaşar İşcan, 4 ay sürenmorfolojik inceleme sonucu fotoğraftaki kişinin İ.A. olduğunu kesin olarak belirledi. İ.A., avukatı aracılığıyla Kartal Başsavcılığı’na başvurarak, izinsiz ve habersiz olarak ekonomik amaçla fotoğrafının çekilmesi, ticari amaçla yayınlanması,maddi-manevi zarara uğraması ve hasta haklarını ihlal suçlarından 5 sigara firması ve TAPDK (Tütün ve Alkol Piyasası Denetleme Kurulu) hakkında suç duyurusunda bulundu.

"Çok büyük travma geçirdim"
İ.A., “Öksürük şikâyetiyle hastaneye gittim. Biyopside bir şey çıkmadı. Sigara paketlerindeki fotoğraf ortaya çıkınca, beldedeki insanlar ‘Bu sen misin?’ diye sormaya başladı. Fotoğrafı görünce, hastanede yoğun bakımdayken çekildiğini anladım. Herkes bulaşıcı bir hastalığım olduğunu düşündü. Eşim ‘Bebeğimize hastalık bulaşır’ diyerek beni terk etti. İşsiz kaldım. İş başvurusu yaptığımda, ‘Bizimle çalışman uygun olmaz’ yanıtıyla karşılaştım. Fotoğrafı fark ettiğimandan itibaren, son 9 ayda büyük travma geçirdim” dedi.

"İki doktordan şikayetçi oldum"
8 yıldır sigara içtiğini belirten İ.A., “Fotoğrafın ucunda açık renkli ve üstü desenli hastane önlüğü de gözüküyor. O önlüğün, hastanede yattığımda üzerimde olan önlük olduğunu tespit ettik. Hastanedeki iki doktor hakkında da şikâyetçi oldum. Fotoğrafın altında ‘Sigara dumanında kanser yapıcı maddeler bulunur’ yazılı. Hâlâ çevreme kanser olmadığımı anlatmaya çalışıyorum” diye konuştu.

"Suçluları ortaya çıkaracağız"
Avukat Filiz Yaşar Yıldırım ise, “Fotoğraflı sigara paketleri 2010’un 5. ayında piyasaya sürülmüş. İ.A.’nın fotoğrafı 250 çeşit sigara markası üzerinde yer alıyor. TAPDK bu fotoğrafı nasıl elde etti? Neden yasal izinler alınmadı? Hepsi ortaya çıkacak. Sigara paketlerin toplatılması ve kaldırılmasını talep ettik. Burada sadece kişi hakları ihlal edilmekle kalınmayıp, kişimaddimanevi zarara uğratılmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de ihlal edilmiştir. Maddi-manevi tazminat davası da açacağız. AİHM’ye dek gideceğiz” dedi.

Çocuk fotoğrafı da yankı uyandırmıştı
Denizli’de yaşayan iki çocuk annesi Jale Murtoğlu da, sigara paketleri üzerinde bulunan ağzı maskeli çocuk fotoğrafının 6 yaşındaki oğlu Turgut Ö.’ye ait olduğunu, bu fotoğrafın kendisinden izinsiz çekilerek kullanıldığını iddia etmiş, "Bu olayda eski eşim T.Ö.’nün parmağı var. Fotoğrafları İzmir’de bir reklam ajansı çekmiş. Ancak benden izin alınmadığı gibi çocuğuma da tek kuruş verilmedi" demişti.