Kürt siyasetçi ve yazar Mahmut Alınak, ‘Devletin bölünmez bütünlüğünü tehlikeye attığı’ iddiasıyla TCK’nın 302 maddesinden tutuklandı.

Mahmut Alınak’a kelepçe takılmasına itiraz eden ve polislere, “korkmuyoruz” diye seslenmesi ile gündeme gelen Av. Bişar Alınak yaşananları değerlendirdi.

Bişar Alınak, Yeni Yaşam’dan Hüseyin Kalkan’ın sorularını yanıtladı.

*Bişar Bey, babanızın tutuklanma gözaltı ve tutuklama sürecini anlatır mısınız?

13 Şubat sabahı sanki bir savaş operasyonuna gelir gibi evimiz kuşatıldı. Özel hareket timleri, akrep araçları ve 50’ye yakın polisle evimiz kuşatıldı. Evde sadece 70 yaşlarında iki insan, annem ve babam vardı. Akabinde evde iğneden ipliğe detaylı bir arama yapıldı, ama sadece suç unsur olacağını düşündükleri Bekês isimli kitabını aldılar. Yasada çok açık olduğu halde bir avukatın evi ancak bir savcı ve bir avukatın nezaretinde aranabilinirken, 2016 çıkan bir Yargıtay kararı baz alarak usulsüz arama yaptılar. Bu arama bile bile sürecin ne kadar usulsüz olduğunu göstermektedir. Akabinde babam 5 gün gözaltında kaldı. Örgüt üyeliği suçlamasıyla.

*Bu arada kimse görüştü mü babanızla?

Ben avukatı olarak günde iki kere üç kere görüşüyordum. Sağlık sorunları var çünkü. İlaçlarını alıp almadığını teyidi ile ilgili olarak görüşmeye gidiyordum. Suçlamalar, Mehmet Tunç ve Bekês ile ilgili yazdığı kitap. Bu kitabın gelirinin aileye bağışlanması, Diyarbakır’da çöp toplayan çocukların dramı ile ilgili kamuoyu oluşturmak, hassasiyet oluşturmak. Arkadaşları ile konuşup Amed’e gidip çöp toplamak istemesi bile örgüt üyeliği sayıldı. Bir iki tane makalesi, bu makalelerin tamamı AKP hükümetini eleştiren makalelerdi. Bunları da örgüt üyeliğinin kanıtı olarak karşımıza çıkardılar. Yani böyle absürt, akıl tutulması yaşanan bir hukuki süreç. Biz nasıl değerlendiriyoruz derseniz…

* Babanızın yazdığı kitap hakkında daha önce soruşturma veya toplatma kararı var mıydı?

Toplatma kararı vardı. Mehmet Tunç’un tırnak içinde söylüyorum, bir örgüt üyesi olduğu, bu sebepten dolayı, siz bir örgüt üyesinin ailesine yardım yapmışsınız diye yorumladılar. Biliyorsunuz, Mehmet Tunç hakkında herhangi bir hüküm yok. Hakkında hüküm olmayan bir kişi hakkında bu yorumu yapmak çok zorlama olur.

*Tutuklanma süreci nasıl geçti?

Görüntüler sosyal medyada çok paylaşıldı. Şimdi önce sorguyu anlatayım isterseniz. Dosya 302’ye çevrildi. Yani babam müebbetle yargılanacak. Bütün bu delillerin hepsi ülkenin birlik ve bütünlüğüne kastetmek olarak değerlendirildi. Çöp toplayan çocuklara yardım ülkenin bütünlüğüne yönelik bir davranış, Cizre bodrumlarında katledilen bir sivili anlatmak için yazılan bir kitap ülke bütünlüğünü bozmak olarak değerlendirildi. Bu ülkenin değil olsa olsa AKP’nin bütünlüğünü bozmak olarak değerlendirilir. Bunun için böyle bir yargılama ile karşı karşıya kaldık. Tamamen siyasi bir rehine operasyonuydu. Tutuklandıktan sonra zorla kelepçe takılmak istendi. Bununla ilgili de ceza muhakemeler kanunu açık, kaçma şüphesi olan için ancak kelepçe uygulaması yapılabilinecekken, babam için de böyle bir uygulama yapılmak istendi. Bu durumu ancak kameraya çekebildim. Orada o kelepçe aslında Mahmut Alınak’a değil, belki Mahmut Alınak’ın şahsına yapılmış olsaydı belki Mahmut Alınak kelepçe takılmayı kabul ederdi. Biz kabul edebilirdik. O kelepçe Kürt halkına vurulmak istendi. Siyasi özgürlüğe vurulmak istendi. Düşüncelere vurulmak istendi. Dosyayı Mahmut Alınak’a yapandan ziyade, Türkiye’de Kürt halkına yapılan hukuksuzlukların ve zulümlerin bir göstergesi olarak değerlendiriyorum.

*Tutuklandıktan sonra görüşebildiniz mi Mahmut Bey’le?

Evet, önceki gece cezaevinde görüştüm. Bir baba olarak kaygılanmış. İşte o arbede sırasında bana yönelik bir şeyler yapıldığını dair. Çok moralliydi. Bizim gibi aydınların mücadele etmesi gerek dedi. Bir de ‘bir baba olarak sizin başınızı hep belaya sokuyorum diye’ birazcık mahcuptu.

*Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Tutuklanmaya itiraz etmeyeceğimizi belirtmek istiyorum. Çünkü tutuklanmaya itiraz edersek bu hukuksuzluğu meşrulaştırmış oluruz. Muhatap almış oluruz. Hukuk mücadelemiz devam edecek. Süreci hep birlikte takip edeceğiz.

Kaynak: Yeni Yaşam