1993 yılı Ekim ayında Muş’un Altınova köyünü basan askerler ve özel harekat timleri bir evi içindekilerle birlikte ateşe verdi. O gün, Öğüt ailesinden 9 kişi yanarak hayatını kaybetti. Katliamın üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen failler hala cezalandırılmadı.

Kamuoyunda "Vartinis Katliamı" olarak bilinen olayın görgü tanığı yaşananları ANF'den Oktay Candemir'e anlattı.

Katliamın görgü tanıklarından B.G., o tarihte 11 yaşındaydı. Hala katliamın etkisinden çıkamayan ve katliamın ardından köyü terk ederek İstanbul’da yaşanan B.G. katliamla ilgili bilinmeyenleri anlattı.

"BİNLERCE ASKER KATLİAM YAPMAYA GELMİŞTİ"

Katliamdan önce PKK gerillalarıyla askerler arasında bir çatışma yaşandığını ve köyün ablukaya alındığını söyleyen B.G., “Köyde çatışma olmadan önce Mustafa diye bir başçavuş sürekli ‘Şu teröristler bir gelse de çatışsak. Onlara dünyanın kaç bucak olduğunu göstereceğiz. Ben buraya vatan için ölmeye geldim’ diyordu. Nitekim çıkan ilk çatışmada da öldü. Gerillalar kayıp vermeden çatışma alanından çekildikten sonra tüm civar köyler abluka altına alındı. Köye binlerce asker geldi. Evlerimizden çıkamıyorduk. Askerler katliam yapmaya gelmişti. Sürekli köylüleri köy meydanına çıkarıyor, ‘Teröristlerin yerini söyleyeceksiniz’ diyerek, işkencelerden geçiriyorlardı. Önce köylüleri toplayıp üzerlerinden tankla geçmek istediler. Ancak o dönem köylüler Ankara ile irtibata geçti ve bu planlarını hayata geçiremediler. Eğer bunu yapabilselerdi o gün yüzlerce insan katledilecekti” diye konuştu.

"HER YERDE CESET KOKUSU VARDI"

Bir gün köyün üstünde dumanların yükseldiğini gördüğünü söyleyen B.G., “Cumartesi ya da Pazar günüydü. Yanan eve doğru gittiğimizde her yerde ceset kokusu vardı” diyerek anlatımlarını sürdürüyor.

"ZAFER İŞARETİ İLE 'BU EVDE TERÖRİST VAR' DEDİLER, EVİ ATEŞE VERDİLER"

Olay yerine gittiğinde köylülerden, özel timlerin, Ögüt ailesinin yaşadığı evin önünden geçerken, çocuklardan birisi onlara doğru zafer işareti yaptığını, bunun üzerine özel timlerin de “bu evde terörist var” diyerek evi ateşe verdiğini öğreniyor.

B.G., Nasır Ögüt’ün tütüncülük yaptığı, topladığı tütünleri kuruması için evin önüne serdiğini ve özel timlerin tütünü ateşe vermesiyle birlikte evin yanmaya başladığını da ekliyor sözlerine.

"KARNINDAKİ ÇOCUKLA YANARAK ÖLDÜ"

“Aile bireylerinin dışarı çıkmasına izin vermiyorlar. Nasır Öğüt kundaktaki bebeğin kurtulması için onu pencereden dışarı fırlatıyor ama özel timler bebeği bir daha tutup içeri atıyorlar. Nasır Öğüt’ün eşi hamileydi. O da karnındaki çocukla birlikte yanarak öldü” diyen B. G. asker ve özel timlerin aileye ait ahırı da içindeki hayvanlarla birlikte yaktığını kaydetti.

Katliam üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen, hala etkisini üzerinden atamadığını da ekleyen B.G., “Bize bu zulmü yapanları asla affetmeyeceğim” dedi.