IŞİD’e yoğun katılımın olduğu Bingöl’de son aylarda üç türbe tahrip edildi. Bingöl halkı bu saldırıların arkasında IŞİD’in olduğunu ileri sürülüyor. HDP’li İdris Baluken ise Alevi vatandaşların tehdit edildiğini söylüyor.

Suriye’de savaşan aralarında IŞİD’in de olduğu Selefi gruplara en yoğun katılımın olduğu Bingöl’de son aylarda üç türbe kimliği belirsiz kişiler tarafından tahrip edildi. Bingöl halkı bu saldırıların arkasında IŞİD’in olduğunu söylerken, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken saldırıların türbelerle sınırlı olmadığını, şehir merkezinde gündüz vakti Alevi vatandaşların tehdit edilerek, takip edildiklerini Taraf’a anlattı. Bingöl merkez ve bağlı köylerde halk tarafından kutsal sayılan ziyaret ve türbelerin tahrip edilmesi Suriye ve Irak’ta IŞİD’in tarihi eser ve türbelere saldırısını akla getirdi. Bingöl halkı ise bölgedeki kutsal mekanlara bugüne kadar bir saldırı olmazken son aylarda bu saldırıların yoğunlaşmasını IŞİD’e bağlıyor.

KONTRGERİLLA FAALİYETTE

Remzi Budancir'in Taraf'ta yer alan haberine göre, Bingöl’de IŞİD yapılanmasına katılımın fazla olduğuna dikkat çeken İdris Baluken, hükümet ve devlet yetkililerine konuyu aktarmalarına rağmen not almak dışında herhangi bir önlem alınmadığın belirtti. Baluken, Alevi vatandaşların gündüz vakti şehir merkezinde önlerinin kesilip IŞİD ‘in tehdit ettiğini belirtti. Konuyu Meclis gündemine taşıyan Baluken, “Emniyet müdürüne suikast, Genç köprüsünde yapılan yargısız infaz, gerek Karlıova’da Hüdapar’a yönelik yapılan infazlar gerekse de örgütlü yapıların yani Selefi yapıların bilinçli bir şekilde Bingöl’de büyütülmesinin aynı merkezden planlandığını düşünüyoruz.Bingöl’de kontrgerilla faaliyette” dedi.

ÖRGÜTLÜ OMURGA BİNGÖL’DE

Bingöl’deki Selefi yapılara dikkat çeken Baluken şöyle devam etti: “Son birkaç ayda Emniyet Müdürüne saldırı sonrasında gelişen yargısız infazlar ve bununla bağlantılı olarak 1990’lı yılların kontrgerilla faaliyetlerini andıran baskı uygulamaları, Bingöl’le ilgili özel bir konsept uygulandığının somutlaşmış halidir. Bu bilgilere sahibiz. Özellikle Ortadoğu’da Kürtlere karşı savaş yürüten Selefi grupların bu karanlık devlet yapıları tarafından bir korunduğunu, büyütüldüğünü ve zaman zaman hem şehir merkezinde hem de savaşın sürdüğü bölgede harekete geçirildiğini biliyoruz. Bingöl’de IŞİD başta olmak üzere, Kürtlere karşı savaşan gruplara yüzlerce gencin gönderildiği bilgisine sahibiz. Hükümetle, devlet yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde bu konuya özellikle dikkat çektik. Bingöl gibi bir ilden yüzlerce genç Suriye’ye, Rojava’ya savaşmaya gidiyorlarsa, burada çok örgütlü bir omurganın olması gerektiği, bununda devlet güçleri tarafından bilinçli bir şekilde görmezden gelindiği ya da büyütüldüğü tezimizi kendileri ile paylaştık.”

ÖZEL PLAN DEVREDE

Alevi vatandaşların kendilerine tehdit aldıklarını aktardıklarını söyleyen İdris Baluken, “Biz bu konuyu da hem devlet hem hükümet yetkililerine iletmiş durumdayız. Bir hükümet devlet politikası söz konusu. Ancak bu güne kadar bu konuda hiçbir tedbir alınmadı. Dolayısıyla bu hükümet ve devlet politikası nezdinde Bingöl’de özel bir çabanın, özel bir planın devrede olduğu sonucunu çıkarıyoruz. AKP hükümeti, Meclis’in bu olayları açığa çıkarmak için harekete geçmesine engel teşkil edecek şekilde bir siyasi tutum ortaya koyuyor” diye konuştu. Bingöl’ün geçmişten beri derin devletin kirli planlarını uyguladığı bir bölge olduğunu söyleyen Baluken, özellikle çözüm sürecinden bu yana Bingöl’de özel planların hayata geçirilmeye çalışıldığını iddia etti.