Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dünkü Twitter paylaşımında, vaka sayılarındaki artışa dikkat çekti.

Koca, "Düne kıyasla vaka sayımız 30, yoğun bakım hasta sayımız 5, entübe hasta sayımız 1 artış gösterdi. Artışlar belli bölgelerde yoğunlaşıyor" dedi.

15 Haziran'da günlük vaka sayısı 1592, iyileşen hasta sayısı 947 olurken, 18 kişi ise hayatını kaybetti. Bu verilere göre iyileşen kişi sayısı, yeni vaka sayısının altında kaldı.

BBC Türkçe'ye konuşan Bilim Kurulu üyeleri de vaka sayılarındaki artışın bir "uyarı" olduğunu ve dikkate alınması gerektiğini söylüyor.

PROF. DR. TEVFİK ÖZLÜ: SALGINDAKİ İKİNCİ DALGANIN BAŞLADIĞINI VARSAYABİLİRİZ

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye'de son üç gündür sadece günlük vaka sayıları değil, hastaneye yatışların, yoğun bakım doluluk oranlarının, solunum cihazına ihtiyaç duyan hastaların sayısının da arttığını söylüyor.

Son üç günlük verilerin birbirleriyle tutarlı olduğunu ve yükselme trendinin başladığını belirten Özlü, "Belki de salgında ikinci bir dalganın başladığını varsayabiliriz" diyor.

Dünyada pek çok ülkede vaka sayılarında dalgalanmalar yaşandığını söyleyen Özlü, "İlk dalgada olduğu gibi ikinci bir dalgada da tedbir alarak, bu süreci kontrollü bir şekilde yönetmemiz gerekiyor" ifadelerini kullanıyor.

Peki, mevcut veriler salgında bir ay öncesine döndüğümüz anlamına mı geliyor?

Özlü, şu anki koronavirüs verilerinde sayısal olarak bir ay öncesiyle benzerlik bulunsa da "nitelik olarak" aynı koşulların söz konusu olmadığını ifade ediyor:

"Tamamen geriye döndük diyemem ama böyle bir risk var çünkü bu artışlar geriye dönüş sinyali olarak okunabilir. Bu artışlar devamlılık gösterirse işte o zaman sıkıntılar başlayabilir. Şu an için bir alarm var, bu alarmı dikkate alırsak, kontrolü tekrar ele geçirirsek sorun olmaz, ama dikkate almazsak geriye dönebiliriz."


PROF. DR. MUSTAFA HASÖKSÜZ: VAKA SAYILARINDAKİ YÜKSELMEYİ BİR AN ÖNCE DURDURMAMIZ GEREKİYOR

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz, salgının başlangıcından beri Türkiye'nin oldukça başarılı bir sınav verdiğini ve Haziran itibarıyla kurallara uyulmasıyla birlikte günlük vaka sayılarının 300-400'lere düşmesinin hedeflendiğini söylüyor.

Ancak gelinen noktada vaka sayılarındaki artışın dikkate alınması gerektiğini ifade eden Hasöksüz, günlük vaka sayılarının 15 Temmuz'a kadar plato oluşturması ve artışın durması gerektiğini söylüyor.

Nisan ayındaki tablo yeniden yaşanırsa kısıtlamalar, sokağa çıkma yasakları ve belirli iş yerlerinin kapatılması gibi uygulamalara yeniden gidilebileceğini değerlendiriyor.

Günlük vaka sayıları 3-5 bin gibi sayılara ulaştığında yoğun bakım dolulukları ve vefat sayılarının da arttığını belirten Hasöksüz, "Vaka sayılarındaki yükselmeyi bir an önce durdurmamız gerekiyor. Her geçen gün yükselir ve günlük 2000-2500 civarına çıkarsa bu o zaman sıkıntılı bir süreç başlayacaktır" diyor.

Güney Yarımküre ülkelerinde sonbaharın başlangıcıyla vaka sayısında ciddi bir artış yaşandığını hatırlatan Hasöksüz, Türkiye'de Eylül ayına kadar "en azından vefat sayılarının" sıfırlanması gerektiğini düşünüyor.


PROF. DR. LEVENT YAMANEL: YENİ NORMALİ YENİDEN GÖZDEN GEÇİRMEMİZ GEREKİYOR

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, koronavirüs pandemisiyle mücadele Türkiye'nin tedavi konusunda çok başarılı olduğunu ancak toplumdaki 'yeni normal' algısının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söylüyor:

"Çok gelişmiş bir sağlık sistemimiz var. Bu nedenle salgın süresince hiçbir zaman yoğun bakım yatağı ve solunum cihazı eksikliği hissedilmedi. Yine sağlık çalışanlarımızın çok kaliteli olması nedeniyle yerinde tanı ve tedavilerle ölüm oranlarımız makul düzeylerde oldu."

"Tedbir basamağında ise toplumumuz baştan beri çok duyarlı davrandı. Pandeminin çok iyi yönetilmesi sonucu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de normalleşme süreci başladı. Ancak bu normalin 'yeni normal' olduğunu çok iyi kavramamız gerekiyor. Yeni normali başlangıçta tam anlayamadığımız söylenebilir. Bu nedenle vaka sayılarında, dikkat etmezsek çok tehlikeli boyutlara ulaşabileceğimiz uyarısı veren bir artış oluştu."

"Ülkece yeni normali yeniden gözden geçirip daha dikkatle uygulamamız gerekmekte. Yeni normalin olmazsa olmaz kuralları; usulüne uygun şekilde maske takmak, 1,5-2 metrelik sosyal mesafeye uymak, el hijyeni başta olmak üzere temizlik kurallarına uymak ve mümkün olduğunca kalabalık oluşturmamak şeklinde özetlenebilir."