Sosyal paylaşım siteleri ve bazı Beyoğlu esnaflarının da desteği ile topluluk saat 15.00’te Taksim’de "Beyoğlu’na dokunma" pankartı arkasında bir araya geldi.

Sokak müzisyenlerinin enstrümanlarıyla desteklediği protestocular, "İstiklal’e dokunma, sokağı özgür bırak", "Verdiğin kalıcı rahatsızlıktan dolayı, seni affetmiyoruz", "Ne sokaktan anlıyorsun, ne müzikten", "Beyoğlu bizim, İstanbul bizim" yazılı dövizler taşıdı. Demirören AVM önünden geçerken kısa bir süre oturma eylemi yapan topluluk, "Emek’ten çıkın, Demirören’i yıkın" yazılı pankart açtı. Demirören AVM’yı ıslıklarla protesto etti.

Galatasaray’a gelindiğinde sayısı bine yaklaşan topluluk, Tünel’deki Beyoğlu Belediyesi’en doğru yürümeye devam etti. Polisin aldığı önlem nedeniyle, Beyoğlu Belediyesi’ne yaklaştırılmayınca, grup, Tünel’de basın açıklaması yaptı. Beyoğlu Platformu adına Ezgi Köksal’ın okuduğu basın metninde, "Sermaye, kendi ihtiyaçlarına göre şehri yeniden tasarlıyor. Yüzlerce yıllık bir kültürün mirasını, yaşam biçimini yok ediyor. Bizleri de bu talanına, kentesel dönüşüm adı altında inandırmaya çalışıyor. Oysa, kentsel dönüşüm dediklerini, Sulukule’den, Tarlabaşı’ndan Ayazma’dan tanıyoruz. Beyoğlu’na renk veren onlarca işletme, lokanta, sanat atölyesi, kültür merkezi kapandı. Yerlerine uluslar arası şirketlerin şubeleri açılmaya başlandı. Öte yandan, Tarlabaşı boşaltılmaya çalışılıyor. Beyoğlu sokaklarını daha yaşanır kılan esnafların çalışma koşulları kısıtlanıyor. Bu işletmelerde çalışan yaklaşık ikibinin üzerinde insan işsiz kaldı" dedi.

Beyoğlu’na gelen milyonlar, esnaf ve sanatçılar olarak Beyoğlu Belediyesi’ni uyaran Ezgi Köksal, "Beyoğlu ile ilgili alınacak tüm kararlar, meslek odaları, çevre sakinleri, esnaf, sanatçılar ve demokratik kitle örgütlerinin katılımı ile ortaklaşa alınmalıdır. Belediye kendine verilen denetleme ve kontrol gibi sorumluluklarını yerine getirmeli, beceremediği anda yasaklama yoluna başvurmamalıdır" diye konuştu. Açıklama sonrası, bazı sokak müzisyenleri, mini konser verdi.