Akdeniz Kent Konseyi, toplumsal farkındalığın arttırılması için yaptığı çalışmalar çerçevesinde sosyolog-yazar İsmail Beşikçi'nin katıldığı bir panel gerçekleştirdi.

Akdeniz Belediyesi'nin konferans salonunda düzenlenen panele; Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk, Toros Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Özer, aydın ve yazarlar, sendika, dernek gibi sivil toplum örgütü temsilcileri ile öğrenciler katıldı.

Yoğun ilgiden dolayı salonun dolduğu panele, konuşmacı olarak İsmail Beşikçi'nin yanı sıra İsmail Beşikçi Vakfı (İBV) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Gürbüz ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ruşen Arslan da katıldı.

'KÜRTLERİN 'SARI HOCA'YA BÜYÜK VEFA BORCU VAR'

Konuşmasına Kürtçe başlayan Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk ise, Beşikçi ve diğer panelistlere Mersin'e gelmelerinden ötürü minnettar olduğunu ifade etti. Bir metropol kentinde bir Kürt belediye başkanı olmanın zorluklarını yaşadığını dile getiren Türk, "Ancak böyle günlerde ayrı bir mutluluk yaşıyorum. Kürt halkının 'Sarı Hoca' dediği büyük bilim adamı İsmail Beşikçi'nin, yıllardır Kürt halkı için yaptıklarını hayranlıkla izliyoruz. Verdiği eserler, Kürt halkının özgürlük mücadelesine büyük katkılar sağladı. 'Kürtler Türkiye'de her şey oluyor, ama Kürt olamıyor' sözünü ilk olarak o söyledi. Kürtlerin statüsüzlüğüne isyan etti. Kendisini, ailesini, kariyerini düşünmeden gerçekleri haykırdı. Yıllarını cezaevlerinde geçirdi; ama halinden şikâyet etmedi. Kürtlerin 'Sarı Hoca' ya büyük bir vefa borcu var" diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından İsmail Beşikçi'yi anlatan kısa bir belgesel film gösterildi. Filmde, Beşikçi'nin resmi ideolojiye karşı verdiği mücadeleden kesitlere yer verildi.

GÜRBÜZ VE ARSLAN, BEŞİKÇİ'Yİ ANLATTI

Konuşmacıların tanıtılmasının ardından ilk sözü İBV Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Gürbüz aldı. Gürbüz, İsmail Beşikçi'nin sosyolog yönüyle Kürtler üzerine yaptığı bilimsel çalışmalar ve incelemelerini anlattı.

İBV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ruşen Arslan ise, İstanbul´da 1. Dünya Savaşı'ndan sonra patlak veren Kürt kültürü ve politik örgütlenme döneminin önde gelen siması Memduh Selim'i anlattı. Memduh Selim'in eserlerinin yitip gitme kaygısının benzerini yaşadıkları için İBV'yi kurduklarını anlatan Arslan, "Vakıf kurma zor bir iş değil, hukuki bir süreçtir. Önemli olan vakfın sürdürülebilir olması. Bu anlamda vakfın desteklenmesi için değişik bir sistem uyguladık. Biz önce somut olarak bir şeyler oluşturduk. Ondan sonra destek arayışına çıktık ve tanıtım toplantılarına geçtik" dedi.

'YAKINDOĞU İMHA EDİLMİŞTİR'

Konukların alkışlarıyla konuşmasına başlayan İsmail Beşikçi ise, tarihe tek bir pencereden değil, bir bütün olarak bakılması gerektiğini ifade etti.

Yakındoğu, Ortadoğu ve Uzakdoğu kavramlarına değinen Beşikçi, şunları ifade etti:

"Yakındoğu imha edilmiştir. Bu imhanın nedenleri üzerinde konuşmak gerekir. İttihat ve Terakki, o dönemde içinde sadece Türklerin yaşadığı bir imparatorluk hayali kuruyordu. İmparatorluk içerisindeki halklara nasıl bir politika izlenecekti? Adriyatik Denizi'nden Büyük Okyanus'a kadar düşünülen Türk İmparatorluğu hakkında İttihat ve Terakki kapsamlı çalışmalar yapmıştır. İttihatçılar, bu çalışmalarda şu sonuca vardı: Rumlar sürgün edilecektir. Ermeni nüfus tehcir adı altında çürütülecektir. Kürtler, Türklerle asimile edilecek; Aleviler de Müslümanlarla asimile edilecektir."

Koruculuk sistemine geçişte, bazı aşiret üyeleriyle sözlü anlaşmalar yapıldığına aktaran Beşikçi, "Bu aşiretlere, 'PKK ile mücadele ederseniz hakkınızdaki dosyalar kapatılacak, maddi-manevi destek verilecek' denildi. İşte bu senaryonun aynısı 1915'te de yaşandı. Devlet, cezaevlerinde özellikle idam hükmü almış olan kişilerle anlaşma yaptı. Komşusu Ermenileri yerinden eden ve kaçırtırsa, hatta yok ederse, Ermeni'nin malları bu kişilere verileceği vaat edildi. Birinci Dünya Savaşı'nda ilk iki sorun, yani Rum ve Ermenilerin sorunu çözülmüş, Cumhuriyet Dönemi'nde ise Kürtler ve Alevilerin durumu ele alınmıştır" diye konuştu.

Kürtlerin haklı mücadelesinin başarıya ulaşacağına inandığını da vurgulayan Beşikçi, devletin resmi ideolojiyle hesaplaşması gerektiğini dile getirdi.

Panelistler, konuşmalarının ardından konukların sorularına yanıt verdi. Programın sonunda Akdeniz Belediye Başkanı Türk, Beşikçi ve diğer panelistlere birer teşekkür plaketi ve çiçek takdim etti. (yuksekovahaber)