Ankara'da çok sayıda sivil toplum örgütü ve dernek tarafından "Hrant'ın Bıraktığı Yerden Dostları 1915'i Konuşuyor" konulu panel, Meydan Sahnesi’nde düzenlendi. Moderatörlüğünü akademisyen Sibel Özbudun’un yaptığı oturuma konuşmacı olarak, Sosyolog-yazar İsmail Beşikçi, Garen Mikaelyan, Sait Çetinoğlu, Hrant Kasparyan katıldı.

Oturumun açılışında konuşan akademisyen Sibel Özbudun, Ermenilere karşı soykırım zihniyetinin devam ettiğini belirterek, "Maçta tezahürat atarak ayağa kalkmayan Ermeni'dir! Hocalı Katliamını protesto edenlerin ‘hepiniz Ermenisiniz hepiniz Piçsiniz’ diyerek katliamcı zihniyetin devam ettiğini gösterdiler" dedi.

Özbudun’un ardından konuşan İsmail Beşikçi ise, Türkiye’de Rumların sürgün edildiğini, Ermenilerin soykırıma uğradığını, Kürtlerin ise Türkleştirilmeye çalışıldığını söyledi. Beşikçi, Türkiye’de sanayide millileşme dönemi adı altında Ermenilerin mallarına el konularak Türklere verildiğine işaret etti.

‘RUM VE ERMENİLERİN MALLARINA EL KOYDULAR’

Türklerin bu toprakların yabancı halkı olduğunu belirten Beşikçi, "Ermeniler ve Kürtler bu coğrafyanın yerli halklarıdır. Türkler, Ermenilere soykırım yaptı. Kürtlere de Ermenilerden kalan malları vererek, ‘Siz Türksünüz’ dedi” diye konuştu.

"'BU DEVLET SADECE TÜRKLERE AİT DEĞİL' DİYENLER HRANT GİBİ SUSTURULUYOR"

Beşikçi’nin ardından konuşan Hrant Kasparyan ise, Türkiye’de devletin sadece Türklere ait olduğu algısının yaratıldığını vurgulayarak, “Bu devlet sadece Türklere ait değil diyen kişiler Hrant gibi öldürülerek susturuluyor. Türkiye’de azınlıklara ve yabancılara yönelik sistematik olarak bir darbe var. 1915’te Ermenilerin, 6-7 Eylül’de Rumların mallarına el koydular” dedi.

"DİNK, TÜRKLERİN PARANOYASINA, ERMENİLERİN TRAVMASINA TEŞHİS KOYMUŞTU"

Konuşmaların ardından salonda bulunan konuklar söz alarak konuştu. İlk olarak konuşan yazar Fikret Başkaya, katliamların en büyük nedeninin kutsal devlet anlayışı olduğuna işaret ederek, Türkiye’de resmi tarihin yanlış bilindiğine vurgu yaptı. Akademisyen Baskın Oran ise Hrant Dink’in Ermeni ve Türkleri iyi tanıdığını ve barışta birleştirecek tek kişi olduğuna vurgu yaparak, “Dink Türklerin paranoyası Ermenilerin ise travmasına teşhis koymuştu. Hrant, üçüncü taraf olmadan iki tarafın bu sorunu çözmesi gerektiğine inanıyordu” diye konuştu.