Hükümet, ayrımcılığa karşı yurttaşları korumayı amaçlayan “Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanun Tasarısı’nı” TBMM’ye sevk etti.
Ayrımcılığa karşı vatandaşları korumayı amaçlayan “Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanun Tasarısı” TBMM’ye sevk edildi.
Şebnem Hoşgör'ün Milliyet'te yer alan haberine göre, tasarı yasalaşırsa, “Bekara ev yok” demek, annelik ve gebelik gerekçesiyle bir kadının iş başvurusunu reddetmek de ayrımcılık sayılıp, 15.000 TL’ye kadar idari para cezasıyla cezalandırılacak.
Herkes hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerinden yararlanmada eşit olacağı iddia edilse de özgürlük cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hal, sağlık durumu, engellilik ve yaşa dayalı ayrımcılıkla sınırlandırıldı.
Ayrımcılık yasağı kapsamında LGBTİ’lerine talebine rağmen cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ifadesine yer almadı.
MOBBİNG AYRIMCILIK SAYILACAK
Tasarıda ayrımcılık türleri “Ayrı tutma, ayrımcılık talimatı verme ve bu talimatı uygulama, çoklu ayrımcılık, doğrudan ayrımcılık, dolaylı ayrımcılık, iş yerinde yıldırma, makul düzenleme yapmama, taciz, varsayılan temele dayalı ayrımcılık” şeklinde 9 başlıkta sıralandı.
Ayrımcılık türlerinin sıralanmasıyla mobbing kavramı da “işyerinde yıldırma” adıyla hukuk sistemimize giriyor.
“Bekara ev yok” Tasarıyla, taşınır ve taşınmazların kamuya açık satışa veya kiralamaya sunulması, kari sözleşmelerinin şartlarının belirlenmesi, kira sözleşmesinin yenilenmesi veya sona erdirilmesi, satışı ve devri süreçlerinin hiçbirinde ayrımcılık yapılmaması hedefleniyor.
Buna göre, “Bekara, dul’a ev yok” demek de ayrımcılık suçu kapsamında değerlendirilecek. İlgili mevzuat ve tüzüklerinde belirtilen istisnalar dışında dernek, vakıf, sendika, parti ve meslek örgütü üyeliklerinde ve faaliyetlerinde de ayrımcılık yapılamayacak.
Kamu ve özel sektörde istihdam süreçlerinde de ayrımcılık yasağı uygulanacak. Bu çerçevede gebelik, annelik ve çocuk bakımı gerekçesiyle istihdam başvurusu işverenler tarafından reddedilemeyecek.
