Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir eski genelkurmay başkanı tutuklandı. Daha önce 27 Mayıs darbesinde görevdeki bir Genelkurmay Başkanı tutuklanmıştı.

Mustafa Rüştü Erdelhun, Genelkurmay Başkanlığını yürüttüğü sırada askerlerin siyasete karışmasına ve askeri cuntalara karşı çıktı. Erdelhun darbenin gerçekleştiği 27 Mayıs günü tutuklandı, "Yassıada Mahkemesi"nde yargılandı ve idama mahkûm edildi. Ancak bu hüküm daha sonra ömür boyu hapse çevrildi. Cezası, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel tarafından affedildi.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, 'İnternet Andıcı' davası kapsamında, Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız'a ifade vermek üzere dün öğle saatlerinde İstanbul Adliyesine gitti.

Yaklaşık 7 saat süren ifade işlemenin ardından savcı Kansız, Başbuğ'u, 'terör örgütü üyesi olmak' suçundan tutuklanması için mahkemeye sevk etti. Mahkeme de, gece yarısından hemen sonra Başbuğ'un tutuklanmasına karar verdi.

'İnternet Andıcı' davasında bazı sanıkların tanık olarak dinlenmesini talep ettiği, tutuklu sanıklardan dönemin Genekurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız’ın, ‘İnternet Andıcı’nda bilgisinin olduğunu söylediği eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ hakkında, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine yazı yazmış ve bunun üzerine Başbuğ hakkında soruşturma başlatılmıştı.

Başbuğ da, soruşturmayı yürüten savcı Cihan Kansız tarafından bugün için ifade vermek üzere 'şüpheli' sıfatıyla adliyeye çağrılmıştı. Eski Genelkurmay Başkanı adliyeye, saat 13.30 sularında gitti.

Yaklaşık 7 saat boyunca Başbuğ’un ifadesini alan savcı Kansız, eski emekli orgenerali, 'silahlı terör örgütü yöneticisi olmak' ve 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmaya kısmen veya tamamen engellmeye teşebbüs etmek' suçlarından tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk etti.

İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi de, saat 00.30 sularında Başbuğ'un tutuklanmasına karar verdi.

"BORU" ve "KAĞIT PARÇASI" DEĞİLMİŞ

Başbuğ'la ilgili yargı sürecinin hızlı olacağı, iddianame hazırlığının da kısa süreceği belirtiliyor.

Başbuğ ile ilgili süreç 2009'da başlamıştı. 21 Nisan'da Poyrazköy'de Bedrettin Dalan'ın arazisinde başlayan kazılarda 15'i dolu 22 LAW silahı bulunmuştu. Yaklaşık 1 hafta sonra basının karşısına geçen Başbuğ, "Bunlar silah değil, boru" demişti.

Bu açıklamadan iki ay sonra da 'Kaos Planı'nı 'kağıt parçası' olarak nitelendiren Başbuğ’u asıl soruşturma sürecine getiren 'İnternet Andıcı'nın Ordudaki komuta kademesi talimatıyla hazırlanıp eyleme dökülmesi oldu.

Kasım 2009'da bir ihbar mektubu eki olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen 1 Nisan 2009 tarihli 'İnternet Andıcı' ile ilgili başlatılan soruşturma Temmuz 2011 yılında davaya dönüştü.