İsveç’in önde gelen Sivil Toplum Kuruluşlarından birisi olan Folk Och Försvar (Toplum ve Savunma)’dan 21 kişilik bir heyet Türkiye’nin savunma ve güvenlik politikaları, insan hakları, demokrasi, azınlık hakları ve politikaları konusunda bilgi edinmek üzere Türkiye’ye geldi.

Heyet, İsmail Beşikci Vakfı’nı da ziyaret etti. Ziyarette vakfın çalışmaları hakkında Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Gürbüz’den bilgi aldı.

“KÜRD SORUNUNU ÇÖZMEK DEĞİL, KÜRDLERİ ÇÖZMEK”

İbrahim Gürbüz, Kürt siyasetinde İsmail Beşikçi’nin rolünü anlatmanın dışında son süreci de şahsı adına değerlendirdi.

“Yüz yıla yakın bir süreçte Kürdlere yönelik inkâr ve imha politikası yürütüldü” diyen Gürbüz şöyle devam etti:

“Bugün ise inkar politikasından sözde vazgeçilse de asimilasyon ve imha politikasından vazgeçilmiş değil. Sayın Başbakan hala Kürd sorunu olmadığını, birkaç Kürdün sorun olduğunu, bunu da çözeceklerini söylemekte. Bir yandan çözüm sürecinden bahsetmekte diğer yandan Kandil bombalanmakta. Buradan anlaşılan, eğer Kürd sorunu yoksa onun çözümü de yoktur. Sayın Başbakan’ın düşüncesi Kürd sorununu çözmek değil, Kürdleri çözmektir. Öncelikle dünyada birçok müzakere örneklerinde esas olan açıklık, dürüstlük ve samimiyettir. Bu süreçte bunu göremiyoruz. Müzakereler özgür koşullarda ve eşit koşullarda olmalı. Oysa bu süreçte bunu da göremiyoruz. Müzakere değil görüşmeden söz edebiliriz. Çünkü müzakereler karşılıklı heyetler biçiminde olur. Türk tarafı beş kişilik heyetse Kürd tarafı da beş kişilik bir heyet olmalıdır. Maalesef süreç tam tersi yürüyor. Bir tarafta kaç kişi olduğunu bilmediğimiz bir heyet diğer tarafta ise tutsak olan sadece Öcalan. Hükümet döneminde gerçekleşen Roboski katliamıyla yüzleşilmediği bir ortamda nasıl barış sürecinden bahsedeceğiz?”.

İsveçli heyet vakfı gezdikten sonra diğer ziyaretlerini gerçekleştirmek üzere ayrıldı. (Demokrat Haber / Kadir Kaçan)