Facebook paylaşımları nedeniyle ‘terör örgütü propagandası’ yaptıkları iddiasıyla yargılanan barış imzacısı üç akademisyen için 2.5 yıldan 17.5 yıla kadar hapis cezası istendi.

Cumhuriyet’ten Kemal Göktaş’ın haberine göre akademisyenler hakkındaki soruşturma, ‘Bu suça ortak olmayacağız’ başlıklı bildiriye imza atmalarının ardından başlatıldı.

Geriye dönük taramanın ardından ise sosyal medya paylaşımları nedeniyle peş peşe davalar açıldı. Mersin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün görülen duruşmda esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, bildiriye imza attıkları için sözleşmeleri uzatılmayarak işlerine son verilen Yrd. Doç. Hakan Mertcan ve araştırma görevlisi Esin Gülşen ile baskıları gerekçe göstererek görevinden istifa eden Yrd. Doç. Selim Çakmaklı hakkında ‘basın yayın yolu ile birden çok defa terör örgütü propagandası’ yaptıkları iddiasıyla 2.5 yıldan 17.5 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti.

Gülşen’in Gezi Parkı eylemleri sırasında “Burjuvazi kendi suretinde dünya yaratıyor da direnenler boş mu duruyor?” yazısı bulunan fotoğrafın altına “En güzen duvar yazılarından, direnişin en güzel yerlerinden Tuzluçayır’dan burjuvazi kendi suretinde bir dünya yaratıyor da direnenler boş mu duruyor” diye yorum yapması.

Mertcan’ın kapatılan DİHA’dan bir haber videosu ve tahahaber.com’dan ‘Cizre’de katliam’ başlıklı bir haberleri paylaşarak, “Ülkenin batısı görmese de bu ülkenin bir bölgesinde korkunç devlet şiddeti uygulanıyor. Kürtler insanlık ailesinin en az diğer mensupları kadar saygın ve onurlu bir halktır. İnsanca yaşam talepleri dolayısıyla binlerce kez öldürülmüşlerdir” diye yorum yapması.

Çakmaklı’nın Özgür Gelecek gazetesinin haberlerini paylaşması, bir paylaşımın altına “Silvan 7 gündür abluka altında. 7 gün içerisinde 6 yurttaş polis kurşunu ile yaşamını yitirdi. Olanlar karşısında toplumun sessiz kalmasına, Silvanlı genç isyan ederek Silvan herkes için ayağa kalktı, bugün Silvar için kimse ayağa kalkmıyor, kimse yardıma gelmese bile boyun eğmeyeceğiz” diye yorum yazması.