Her yıl Almanya'nın Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti'nin(NRW) Ruhr bölgesinde yapılan Ruhr Kitap Fuarı, bu yıl da 19-27 Ekim tarihleri arasında Essen’de gerçekleşti. Türkiye'den birçok yazar, gazeteci ve şairin konuk olduğu fuarın son gününde "Türkiye'de Basın Özgürlüğü" isimli bir panel düzenlendi. Panele Gazeteci Banu Güven ve Ahmet Şık katıldı.

'ONLARCA GAZETECİ CEZAEVİNDE'

Grillo-Theater'da yapılan panelde konuşan Banu Güven, Türkiye'de Kürt ve muhalif gazetecilere yönelik ciddi bir baskının olduğunu hatırlatarak, "Şu anda onlarca gazeteci arkadaşımız KCK davası adı altında ceza evlerinde. Suçları Kürt Haber Ajansları'na basın organlarına haber yapmaktır. Bundan dolayı yargılanıyorlar. Türkiye'de yıllardır basında Kürt ve Kürdistan ile ilgili her şey yasaktı, tabuydu. Ancak Kürt özgürlük Hareketi birçok şeyi kırdı. Bunlar yılların mücadelesiyle oldu" dedi.

Gezi direnişine de değinen Banu Güven, Gezi'yi bir devrim olarak tanımlayarak, şunları söyledi:

“Gezi direnişi Türkiye'nin siyasi kültürünü değiştirdi. Onun için bir devrimdir, bir kültür devrimidir. Çünkü bu, devletin şiddetine karşı dur diyenlerin başlattığı bir harekettir. Basın burada üç maymunları oynadı. Gezi sürecinde yapılan yayınlar bunun somut ifadesidir. Merkez basının Penguen ve benzeri yayınları aslında Türkiye'deki basının durumunu açıkça ortaya koyuyor.  Diğer taraftan özellikle Gezi olaylarını takip eden gazeteciler, polis ve iktidarın şiddetine maruz kaldı. Sokak ortasında linç edildiler, gözaltına alınarak, işkencelerden geçtiler.”

Gezi ile Türkiye halkının Kürtlerin yaşadıklarını daha iyi anlamaya başladığını söyleyen Güven, “Gezi'de yapılanlar Batı’daki insanlara şunu öğretti; ‘bize bu yapıldıysa, yıllardır Kürtlere yapılanlar acaba nasıldı?' Bununla da toplumsal bir dayanışma ortaya çıktı. Bu Kürtler ile Türkler arasında bir köprü oluşturdu. Dayanışma ruhu gelişti. Özellikle yapılan eylemler ve etkinliklerde bu açıkça göründü" diye konuştu.

'GEZİ'DE YAPILANLARI 90 YIL İLE ÇARPIN KÜRTLERİ ANLARSINIZ'

Gazeteci Ahmet Şık ise Türkiye'nin basın tarihine değinerek, tarih boyunca birçok iktidarın değiştiğini ancak basın kanununun hep aynı kaldığını söyledi. Ahmet Şık da, Cezaevinde tutuklu bulunan gazetecilere dikkat çekerek, “Bu günkü zihniyet ile 1990'lı yıllardaki zihniyet aynıdır. Hiç bir farkı yok. O yıllarda Kürt ve sosyalist gazeteciler öldürülüyor, kurşunlanıyordu. Bugün ise cezaevine atılarak,  diri diri ölüme terk ediliyor. Türkiye'de cezaevlerinde şuanda çok sayıda gazeteci bulunuyor. Niçin cezaevinde olduklarını kimse bilmiyor. Böylesi faşist bir sistemde yaşıyoruz” dedi.

“Gezi bu sisteme dur demek için gelişen sivil bir eylemdi” diyen Ahmet Şık, buna karşı insanlık  dışı bir şiddetle karşılık verildiğini belirtti. “AKP iktidarı uygulamalarıyla insanlara insanlık dışı bir şiddet uyguladı. İnsanları öldürdü. Bu öldürülen çocukların kanında ise Türk basınının eli var. O sopaları ve gazları polisin eline tutuşturan Türk basınıdır. Onun için Türk basını katildir. Hele Kürtlere yapılanlara karşı sessizliği ise bir seri katil pozisyonundadır" ifadelerini kullandı.

Ahmet Şık, Türkiye halkının, Gezi sürecinde kendilerine yapılanları 90 yıl ile çarpıp, Kürtlere nelerin yapıldığını tahmin etmeleri gerektiğini vurguladı.

Yapılan panelin ardından kitap fuarı Moğollar müzik grubunun verdiği konser ile son buldu. (ANF)