Genelkurmay Başkanlığı’nın 12 Eylül davasının görüldüğü mahkemeye gönderdiği “Fatsa olaylarına” ilişkin belgelerde çarpıcı detaylar yer alıyor. Operasyon öncesinde hazırlanan raporda Fatsa’ya bağlı bütün köyler etnik yapılarına göre fişlenmiş. Bu fişlemeye göre Gürcüler “özbeöz Türk’müş’. Belgelerde Kenan Evren ’in Fatsa operasyonuna dair verdiği direktifler de bulunuyor. Evren, “Köylerdeki fırıncı, bakkal gibi kritik kişilerin kazanılması gerekirse, para ile satın alınması” talimatı da veriyor.

 

Fişleme tutanaklarında Fatsa’nın etnik yapısına ilişkin yapılan analizde, “Gürcüler, Sovyetler Birliği’nden Türkiye’ye göç etmiş özbeöz Türk vatandaşlarıdır. Daha ziyade kırsal kesimlerde çiftçilik ve fındıkçılıkla uğraşmaktadırlar. Geçmişte Gürcülerin yerli halkla süregelen ve yerleşim sorunundan kaynaklanan sürtüşmeleri, günümüzde yerini siyasi ve ideolojik eylemlere terk etmiştir” deniliyor.

 

ALEVİ ‘YATAKÇILIK’ YAPIYOR

Alevilerin “teröristlere yataklık” yaptığı öne sürülürken şu değerlendirmeye yer veriliyor: “Aleviler, genelde Sivas, Tokat ve Amasya illeri ve yörelerinden gelen Alevi Türkmenlerdir. Gürcülerden sonra en etkin grubu oluşturmaktadırlar. Fatsa’daki son anarşik olayları meydana getiren teröristlere yataklık yapan kişilerin büyük bir kısmının Alevi olduğu tespit edilmiştir.” Ermenilere dair ise “Sayıları az olmakla birlikte, Fatsa ilçesindeki Mustafa Kemal Paşa, Beşikpazarı ve Dumlupınar mahalleleri ile Çavuşbaşı Köyü’nde bulunmaktadırlar. Ermenilerin son zamanlarda yurtdışındaki faaliyetleri dikkate alınırsa, gizliden gizliye muzır faaliyetlerde bulunabilecekleri değerlendirilmektedir” ifadeleri yer alıyor.

 

EVREN’İN DİREKTİFLERİ

Gönderilen belgelerde, “Sayın Genelkurmay Başkanı ’nın Fatsa Operasyonları ile İlgili Direktifleri” başlığıyla Kenan Evren’in verdiği talimatlar da yer aldı. İki sayfadan oluşan “gizli” ibareli Piyade Kurmay Binbaşı Deniz Yeşilırmak imzalı belge 6 Ekim 1983 tarihini taşıyor. Evren’in, Fatsa operasyonuyla ilgili dikkat çeken bazı direktifleri şöyle:

 

“Bölgedeki teröristlerin bölgeyi terk etmiş olmaları veya eyleme ara vererek vatandaş gibi dolaşmaları muhtemeldir. Bunlara karşı şöyle bir taktik uygulanmalıdır: ”Operasyon bir süre devam ettirilmeli, daha sonra bitti imajı verilmelidir. Araçlar gösterişli şekilde yola dizilmeli, personel bindirilmelidir. Bölgeye gelip gidenler izlenmeli, gitmişlerse geri dönüp dönmedikleri saptanmalı. Köylerden fırıncı, bakkal v.b. gibi kritik kişiler kazanılmalı, gerekirse para ile satın alınmalıdır.”

Belgelerde operasyonun başarıyla tamamlanmasının ardından dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun tarafından bazı askerlere ‘7 bin 500 ile 10 bin TL’ arası para verilmesi yönündeki talimatı da bulunuyor.

 

‘DEFİLEDE DEVRİM İÇİN ANT İÇTİLER’

Raporda, operasyon öncesinde Fatsa ilçesinde devlet otoritesinin yok olduğu savunularak, şu iddialar gündeme getiriliyor: “Savcılık görevini yapan şahıs, anarşistlerle kol kola gezebilmiştir. Okullarda enternasyonal marşlar söyletilmiştir. Fatsa’da düzenlenen bir defilede kaymakam ve askerlik şube başkanı devrim andı içerek ölen devrimciler için saygı duruşunda bulunmuştur. Törenlerde Dev-Yol amblemli boru trampet takımları, kaymakam, garnizon komutanı ve savcı gibi kamu görevlileri önünden geçebilmiş ve ayakta selamlanmışlardır.”

 

FATSA’YI BÖYLE FİŞLEDİLER

Hemşire Süheyla Demirtaş (Dev-Yol hastane sorumlusu): Sıraya giren vatandaşlara hitaben siyasi amaçlı laf atarak ‘durun bakalım daha ne oldu, ahmak kuyruğuna da gireceksiniz’ dediği, ailesinin Dev-Yol örgütünün doğrultusunda hareket ettiği istihbarat raporlarından anlaşılmıştır.

 

Hastabakıcı Hüseyin Suiçmez: Pankart asma gibi eylemlere katıldı. Askerler simit almak istediği zaman askerlere simit aldırmamak için simitçiyi kovduğu istihbarat raporlarından öğrenilmiştir.

 

Zabıta Amiri Nevzat Yek: Örgüt militanlarına daha önce yardım ettiği bilgisi var. Şimdi ise sağ fikirleri benimsediği ve ATATÜRK’ün ilkeleri doğrultusunda görüşleri benimsenmeye başladığı yapılan istihbaratlardan anlaşılmıştır. (Radikal)