Adil yargılama talebiyle ölüm orucuna başlayan avukat Aytaç Ünsal’ın eylemi 212’nci gününü geride bıraktı. Ölüm orucundaki meslektaşı ve arkadaşı Ebru Timtik’in vefat etmesinin ardından Aytaç’ın sağlık durumu daha da kötüye gitmeye başladı. Siyasetçiler, aydınlar kamuoyuna, “Aytaç’ın sesini duyun” çağrısında bulunuyor. Aytaç’ın babası Nihat Aytaç da yetkililere, “Oğlumu şartlı da olsa tahliye edin. Bir şekilde ikna ederiz, yaşatırız… Söz veriyoruz” diyor.

‘KÜÇÜKKEN DE BÖYLE BİR ÇOCUKTU’

Avukat Aytaç Ünsal haftalardır İstanbul’daki Kanuni Sultan Süleyman hastanesinde tutuluyor. Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre, babası Aytaç oğlunu anlatırken şöyle diyor: “Aytaç küçüklüğünden beri insanlara düşkün. Yardım etmeyi, dayanışmayı seven biri. Her zaman yaptığı işin en iyisini yapmaya çalışır. Basketbol oynadığında en iyi basketbolcuyu örnek alırdı, boks yaptığında en iyi boksörü örnek alırdı. Sevdiği insanlara da canını verirdi. Hiç unutmam bayramda Aytaç eve gelmemişti. Üçüncü gün eve geldiğinde ‘Neredeydin?’ diye sordum. Antalya’da bir arkadaşı gözaltına alındığı için günlerce onunla uğraşmış. Eve geldiğinde söyledi bana. Nerede yardıma ihtiyacı olan biri varsa oraya koşar. İnsanlık için uğraşmaya sever, ciddiyeti seven biri. Küçükken de böyle bir çocuktu oğlum…”

‘O BENİM TEK ÇOCUĞUM…’

Ünsal ailenin tek çocuğu… Babası Ünsal şöyle devam ediyor: “Düşünün bir anne baba tek çocuğunun hücre hücre öldüğünü görüyor. Bu çok zor bir süreç, çok zor bir süreç geçiriyoruz. Benim çocuğum ne yaptı? Elde kesin bir delil olmadan bir insanı hiçbir şekilde suçlayamazsınız. Bu şekilde bir insanı suçlamaya ne İçişleri Bakanı ne Cumhurbaşkanı ne de başka birinin hakkı yok. Yargının bağımsız olması gerekiyor. Yargı ciddi bir yargılama yapar, karar kesinleştikten sonra ‘Bu insan suçludur ya da değildir’ diyebilirsiniz.”

Baba Aytaç, Ebru Timtik’in vefat etmesinin ardından oğlunun sağlık durumunun daha da kötüye gittiğini söylüyor: “O günden beri oğlum eridi… 33 gündür hastanede tutuluyor. Şu an hastanede gürültü çok fazla, ışık çok fazla. Tedavi de görmüyor. Tedavi görmeyen bir insanı neden hastanede tutuyorlar? Bunu bir türlü anlamış değilim. Bu çocuğun acil bir şekilde hastaneden çıkartılması gerekiyor. Aytaç’ı bir an önce şartlı da olsa tahliye etsinler. Biz onu ikna ederiz. Yaşatırız, söz veriyoruz.”