OHAL tutuklamalarıyla ilgili ilke kararının gerekçesinde, tutuklulukları ‘hak ihlali’ olarak görmeyen Anayasa Mahkemesi (AYM), OHAL ile getirilen düzenlemelerin anayasa, AİHM ve Avrupa Konseyi kararlarına uygun olduğunu ileri sürdü. 

Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, 15 Temmuz gecesi TÜRKSAT yerleşkesine yayınları kesmek amacıyla gittikleri iddiasıyla tutuklanan dört kişinin bireysel başvurusunu reddeden AYM’nin gerekçeli kararında, ‘FETÖ/ PDY’nin bir terör örgütü ve ByLock’un örgütün haberleşme programı olduğu’ vurgulandı.

Başvurucuların tutuklanmalarının meşru bir amacı olduğu, tutuklanma gerekçelerinin keyfi olmadığı, 11 aydır tutuklu kalmalarının makul olduğu ifade edilen kararda OHAL’in, anayasa, AİHM ve Avrupa Konseyi kararlarına uygun olduğu belirtildi.

"ADLİYEYEY GETİRİLMELERİ GÜVENLİK SIKINTISI YARATACAK"

Kararda, şu ifadelere yer verildi: “Egemenliğin sahibi olan millet ve demokratik anayasal düzenin tüm unsurları, darbe teşebbüsünü kararlı bir direnişle kısa sürede engellememiş olsalardı ya bir grup zorbanın mutlak egemenliğini kabul edecekler ve onun hiçbir demokratik denetimine tabi olmayan iradesine boyun eğecekler ya da direnmeye devam edeceklerdi. 

Birinci ihtimal bir milletin demokratik açıdan ölümü anlamına gelecekti. İkinci ihtimal olan çatışmaların uzaması ve yaygınlaşması, devlet otoritesinin hatta devletin tamamen ortadan kalkması riskinin yakın, ciddi ve açık bir tehdit olarak ortaya çıkmasına neden olacaktı.”

Başvurucuların tutukluluk durumlarının sekiz ay boyunca duruşmasız olarak incelenmesinin ‘silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri’yle bağdaşmadığı belirtilen kararda, buna karşılık tutuklu binlerce kişinin tutukluluk incelemesi için adliyeye getirilmesinin ciddi bir güvenlik sıkıntısı yaratacağı, bu nedenle söz konusu sınırlamanın ‘durumun gerektirdiği ölçüde’bir tedbir olduğu ve OHAL döneminde temel hak ve özgürlüklerin kullanımının durdurulmasını ve sınırlandırılmasını düzenleyen 15’nci maddeye uygun olduğu savunuldu.