Anayasa Mahkemesi, 2006 yılında Diyarbakır’da polisin attığı gaz fişeği ile yüzünden vurulan ve o dönem 13 yaşında olan Abdullah Yaşa’nın kötü muamele yasağı ihlali başvurusunu oy çokluğu ile kabul etti. 

2006 yılında Muş’ta düzenlenen askeri operasyonda 14 HPG’linin kimyasal silah ile öldürüldüğü iddiasının ardından Diyarbakır’da düzenlenen cenaze törenine polis saldırmıştı.  

Evrensel'den Birkan Bulut'un hberine göre, sokakta günlerce süren çatışmalarda yüzlerce kişi yaralandı, 5’i çocuk 13 kişi hayatını kaybetti. 

 “Diyabakır olayları”, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Terörün maşası haline gelen her kim olursa olsun, kadın da olsa çocuk da olsa gereken yapılacaktır" sözleri ile hafızalara kazındı. 

Anayasa Mahkemesi, polisin attığı gaz fişeği ile yüzünden yaralanan ve o dönem 13 yaşında olan Abdullah Yaşa’nın başvurusuna ilişkin kararını açıkladı. 29 Mart günü yaralanan Abdulah Yaşa, Diyarbakır Devlet Hastanesi’ne kaldırılmış, 5 Nisan 2006’da taburcu edilmişti.  

Anne ve babası o sırada evde oldukları için olayın nasıl olduğunu bilmediklerini söylemiş ama çocuklarını vuran polis hakkında şikayetçi olmuştu. 

Cumhuriyet başsavcılığı 6 Kasım 2007’de kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Siverek Ağır Ceza Mahkemesi de karara yapılan itirazı reddetti.  

Aile 2008 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.  

AİHM, polisin haksız güç kullanarak çocuğun yaralanmasına neden olan polis hakkında etkili bir soruşturma yürütülmediği sonucuna vardı.  

AİHM kararında gaz fişeğinin açılı bir şekilde değil, doğrudan kitleye doğru atıldığını tespit etti. 

Anayasa Mahkemesi kararında, polisin attığı gaz fişeği ile yüzünden vurulan Abdullah Yaşa hakkında ‘kötü muamele yasağı ihlali’ konusunda üç üyenin karşı oyu nedeniyle, oy çokluğuyla başvurunun kabul edilebilir olduğunu açıkladı. Etkili başvuru hakkının ihlaline oybirliği ile karar verilirken tazminat talebi reddedildi.