Ayça SÖYLEMEZ / Bianet

 

Aileler, yıllar önce gözaltında kaybedilen ya da faili meçhul cinayete kurban giden yakınlarının cenazelerini almak için açlık grevi yapıyor...

 

Gözaltında kaybedildiği eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın'ın ifadeleriyle de doğrulanan Ayhan Efeoğlu'nun cenazesini isteyen Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği'nden (TAYAD) aileler, Ankara'da açlık grevine başladı.

 

Hüsnü Yıldız, iki aydan fazla süreyle yaptığı ve ölüm orucuna çevirdiği açlık grevi sonrasında, kardeşi Ali Yıldız'ın cenazesini almayı başarmıştı.

 

24 -25 Şubat'ta iki günlük açlık grevi yapacak olan TAYAD üyeleri ayrıca, cenazeyi alma talebiyle her Cuma saat 19:00'da Taksim tramvay durağından Galatasaray meydanına süren bir yürüyüş gerçekleştiriyor.

 

Ayhan'ın kardeşi Ali Efeoğlu da sivil polislerce gözaltına alınmış ve kaybedilmişti.

 

İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi öğrencisi Ali, 5 Ocak 1994'te Pendik'te sivil polislerce kaçırıldı. Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği bölümü 2. sınıf öğrencisi olan Ayhan da 6 Ekim 1992'de okulunun önünde gözaltına alındı.

 

İki kardeşten de bir daha haber alınamadı.

 

"YERLERİNİ BİLİYORUM" DEMİŞTİ

Çarkın, Ayhan'ın işkencede öldürüldüğünü ve Silivri'de gömüldüğünü söylemişti.

 

Eski Özel Harekatçı Çarkın, Ayhan gibi gözaltında kaybedilen Soner Gül, Hüsamettin Yaman ve İsmail Bahçeci'nin de cenazelerinin yerini göstermesi için 22 Aralık 2011'de keşif yapmak üzere, tutuklu bulunduğu Ankara'daki Sincan Cezaevi'nden İstanbul'a getirilmişti.

 

Çarkın keşif sırasında ise cesetlerin yerini hatırlamadığını ama bilenlerin isimlerini verebileceğini söyledi.

 

ZAMANAŞIMI TEHLİKESİ

Efeoğlu ailesinin açtığı tazminat davasında ise İçişleri Bakanlığı, kardeşlerin gözaltında kaybedildiğini itiraf niteliği taşıyan bir cevap göndermişti.

 

Bakanlık, Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderdiği yanıtta, olayın zamanaşımına uğradığını ileri sürmüş ayrıca, "Dava konusu olay idarenin eylem ve işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Haksız fiil İstanbul'da meydana gelmiştir" diyerek mezarların İstanbul'da olduğunu da açıklamıştı.

 

Ailenin avukatı ise buna karşı verdiği dilekçede "kabirlerinin İstanbul'da olduğu kabul edilerek, kardeşlerin zorla kaybedildikten sonra öldürüldükleri de kabul ediliyor" diye yazmıştı.

 

AÇLIK GREVİNİN ARDINDAN CENAZEYE KAVUŞTU

Hüsnü Yıldız, 1997'de Dersim'in Çemişkezek ilçesindeki çatışmada öldürülen kardeşi Ali'nin toplu mezardaki cenazesini almak için 66 gün boyunca açlık grevi yapmış, ölüm orucuna girmişti.

 

Yıldız, bu sürecin sonunda 12 Ağustos 2011'de açılan toplu mezarda kardeşinin kemikleri olduğunu 20 Şubat'ta öğrendi.

 

"Buruk bir sevinç yaşıyoruz" diyen Yıldız, tek üzüntüsünün, toplu mezarlarda hala ailelerine kavuşmayı bekleyen cenazeler olduğunu söylemişti.