Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞID) Kobani’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla 7 Ekim 2014 tarihinde Kadıköy Altıyol’da bir araya gelenlere polisin saldırısı sırasında başına gaz kapsülünün isabet etmesi sonucu yaralanan İstanbul Barosu avukatlarından Tamer Doğan, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal’a açık bir mektup yazdı.

Mektupta, Kocasakal’ın baronun resmi sayfasında 14 Ekim 2014 tarihinde paylaştığı “AÇILIM MASALININ SONU: HER YER AYAKLANMA, HER YER KAOS!” başlıklı yazısına atıfta bulunan Doğan, “Faşizan ve ırkçı açıklamanızdan duyduğum rahatsızlık ve mümkün olsa İstanbul Barosu ile aidiyetimi noktalamak istediğimi bilmenizi isterim” diye belirtti.

Doğan mektupta özetle şunları ifade etti:

‘Düşmanca dil kullandığınız parti HDP’dir’

“Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunundaki sınırlar çerçevesinde hareket etmesi gereken bir siyasi partinin terör örgütü paralelinde yaptığı çağrı ile ülke adeta savaş alanına çevrilmiştir şeklinde açık hedef haline getirdiğiniz ve düşmanca dil kullandığınız Halkların Demokratik Partisi’dir.

“AKP’nin ve başta Hizbul Kontra olmak üzere paramiliter güçlerin yaptıklarını hiçe sayan ve bilinç altındaki Kürt düşmanlığının dile yansıdığı bu yaklaşım kabul edilemez! Aynı kin ile şöyle devam ediyorsunuz HDP’nin adını tiksinerek ağzınıza almaktan imtina ederek: “Yine bu yaşananlardan TBMM’de yer alan ve böylesine gergin bir ortamda sorumsuzca sokak çağrısı yapan siyasi partinin de sorumluluğu vardır. Polis ve jandarmaya taş ve tokat atan milletvekillerinin bulunduğu bir yerde yaşanabilecekleri kestirememek mümkün değildir.

‘AKP ile aynı zemine düştünüz’

“Kobani’nin adını anmadan devam ettiğiniz ve AKP ile aynı zemine düştüğünüz ‘Bu arada bugün Ayn El Arap’ta yaşananları bahane ederek sokak çağrısı yapanların, geçmişte Hocalı’da Azerbaycan Türklerine daha yakın zamanda ise Türkmenlere yönelik saldırı, katliam ve etnik temizliğe hiçbir tepki göstermemelerinin, ses çıkarmamalarının değerlendirmesini milletimize ve tarihe bırakmaktayız.’ paragrafı ise çağrı niteliğindedir, kabul edilemez!

“Kürt Özgürlük Hareketi’ne her fırsatta terörist yaftası yapıştıran sizler bir zahmet edip IŞİD adı verilen tecavüzcü çeteye ‘Bu dönemde de Ortadoğu’nun anahtarı, tıpkı Afganistan’da El Kaide’nin olduğu gibi İŞİD adı verilen kurgusal yapıdır.’ diyerek ustaca manevra yapmışsınız, tebrikler!. Açıklamanız ve yaklaşımınız üzerine yazılacak çok şey var ancak şimdilik öznel bir durum ile mektubumuzu bitirelim.

‘Kobani düşmedi, düşmeyecek’

“Baronuzun bir üyesi ve bir meslektaşınız olarak Kadıköy’de Kobani’ye destek eyleminde başımdan yaralandım ve bunu duymama olasılığınız bulunmamaktadır. Neden zahmet edip aramadınız veyahut bir açıklama yayınlamadınız? Ziyarete gelmemeniz şaşırtmadı, beklemiyordum da! Sonuçta Ayn El Arap girmişti işin içine. Bilginiz olsun diye söylüyorum; Kobani düşmedi, düşmeyecek!” (imc)