MAZLUMDER'in öncülüğünde Uludere'ye giden STK'lar tarafından yapılan ortak açıklamada Başbakan Yardımcısı Atalay'ın Uludere'de katledilen kişilerin ailesi ile görüşmediği öne sürüldü


MAZLUMDER İstanbul Şubesi'nin organizasyonu ile Şırnak Uludere'ye giderek 28 Aralık gecesi katledilen Bujeh (Gülyazı) ve Roboski (Ortasu) köylerinden 34 kişinin ailelerine taziye ziyaretinde bulunan sivil toplum kuruluşları, bugün bilgi ve izlenimlerini bir basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaştılar.

Basın açıklamasına, bölgeye giden MAZLUMDER, AKDAV, AKV, Medeniyet-Der, Hikmet Vakfı ve Özgür-Der'in yanı sıra Akabe Vakfı, Fatih Akıncıları Derneği ve İHH da destek verdi.

Toplantıda ilk olarak konuşan MAZLUMDER Genel Sekreter Yardımcısı Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek, heyetin bölgeye taziye amaçlı gittiğini, geç gidilmesinin sebebinin ise oradaki siyasi atmosferin dağılmasını hedefleyerek daha sükunetli bir ortamda sağlıklı görüşmeler yapmak olduğunu söyledi.

Daha sonra MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar ortak basın açıklaması metnini okudu. Metinde öncelikle olayın "operasyon hatası" söylemi üzerine değerlendirilmesinin devlet ve iktidar kibrinin yansıması olduğu ifade edildi.

Açıklamada "Bu katliamın Hükümet ve adli makamlarca hızla aydınlatılamaması, sorumluların adaletle yargılanıp cezalandırılmaması sonuçları tahmin edilemeyecek toplumsal felaketlerin habercisi olabilir. Halen resmi bir özür beyan edilmemesi ve katliam sonrası yaşanan bazı siyasi tartışmaların katliamın önüne geçirilmesinden son derece rahatsızız" denildi.

'SORUMLULAR YARGILANMAZSA İNSANLARIN ACILARI DİNMEYECEK'

Açıklamanın okunmasının ardından ilk olarak konuşan Özgür-Der Başkan Yardımcısı Kenan Alpay, devletin özre yanaşmamasının ailelerin ciddi anlamda tepkine yol açtığını belirterek "Sorumlular yargılanmazsa bu insanların acıları bitmeyecek. Aileleri, ölen çocuklarının mezarının başında hala ağlıyorlar" dedi.

AKDAV adına konuşan Ahmet Çamurluoğlu ise hukuki sürecin çok yavaş işlemesinden yakınarak "Hükümet bu insanlara sahip çıkmalı ve üzerine düşeni bir an önce yapmalıdır. Bunun için hala çok geç değil" dedi.

ÖLDÜRÜLEN GENÇLERDEN BİRİNİN ANNESİ: YILLAR ÖNCE KÖYÜMÜZÜ YAKTILAR, ŞİMDİ DE YÜREKLERİMİZİ

Bölgeye giden heyette öldürülenlerin anneleri ve kız kardeşleriyle görüşen MAZLUMDER İstanbul Şubesi Genel Koordinatörü Demet Tezcan, izlenimlerini şu şekilde aktardı: "Bu insanların öfkeleri acılarından daha büyük. Bir anne bana 'Yıllar önce köyümüzü yaktılar, şimdi de yüreklerimizi yaktılar' dedi. Eğer bu siyasi tartışmaların gürültüsü arasında oradaki insanların sesini duyabilirsek birbirimizi daha iyi anlayacağımızı düşünüyorum".

Hikmet Vakfı adına konuşan Necat Şendur ise ailelerin halen kendilerine uzanacak eli beklediklerini ifade ederek orada görüştüğü bir babanın kendisine "Benim oğlum 3 ay önce askerden gelmişti ve benim 3 oğlum daha var. Şimdi ben onları askere nasıl göndereceğim" dediğini söyledi.

Son olarak AKV adına konuşan Cevat Özkaya bölge halkının konuya basının yeterli ilgiyi göstermemesinden şikayetçi olduğunu söyleyerek "Meşhur olmuş yalan, gizli kalmış doğruyu bastırır. Oradaki insanlar sükut-u hayal içerisindeler. Başbakan ve Cumhurbaşkanını, kendilerine zulüm ettiklerini düşündükleri devletten farklı görmek istiyorlar ama hayal kırıklığı yaşıyorlar. 'Bize özrü neden çok görüyorlar' diye soruyorlar" dedi.

Toplantının sonunda ise Hükümetin üzerindeki en önemli ve öncelikli sorumluluğun, katliamın sorumlularının bir an önce cezalandırılması olduğu söylenerek konunun takipçisi olacakları belirtildi.

DEVLET ÖLENLERİN YAKINLARINA TAZİYE ZİYARETİNDE BULUNMADI İDDİASI

Program sonunda yapılan ortak basın açıklamasında ise bölgeye giden Başbakan Yardımcısı beşir Atalay başkanlığındaki heyetin öldürülenlerden hiçbirisinin ailesi ile görüşmediği öne sürüldü. Açıklamanın Atalay'ın ziyareti ile ilgili kısmı şöyle:

"Bölgeye gelen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve beraberindeki heyet dâhil Hükümet kanadından hiçbir yetkilinin ölenlerin yakınlarıyla görüşmediği, yüz yüze veya telefonla olsun taziye bildirmediği beyan edilmiştir. Beşir Atalay ve beraberindeki heyetin Tabur Komutanlığına geldiği ve hemen bitişiğindeki Korucubaşı'nın evini ziyaret etmesinin Ortasulular nezdinde ciddi bir tepki/yarattığı ifade edilmiştir. Yakınlarını kaybeden acılı aileleri ziyaret etmek için Bakan Atalay'ın köye gelmemesi bunun yerine çevre köylerdeki Korucubaşılarla yapılan toplantının medya üzerinden kamuoyuna servis edilmesinin köylüler tarafından ayıplanıp kınandığına şahit olunmuştur.

Tazminat tartışmalarının öldürülen gençlerin, acılı ailelerin, suçluların yargılanmasının önünde ve üstünde tutuluyor oluşu da kendilerine yönelik bir bühtan olarak algılandığı ve bundan rahatsızlık duyulduğu heyetimize beyan edilmiştir."

OLAY YERİ YAKILARAK DELİLER KARARTILDI

Açıklamada ayrıca bölge halkının ifadelerine dayanılarak olay yerinde büyük ateşlerin yakılarak delillerin karartıldığı iddia edildi.

Heyetin yaptığı birebir görüşmelerde 34 İnsanını kaybeden Ortasu ve Gülyazı köylerinde psikolojik bir travma yaşandığı ve Hükümetin tavrı nedeniyle bu psikolojik çöküntünün arttığı bilgisine yer verilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Halen adli ve idari soruşturmada mesafe alınamamış olması, bir albay dışında hiçbir yetkilinin görevden uzaklaştırılmaması, bu yönde güçlü taahhütlerin yapılmaması maktul yakınları tarafından siyaseten olduğu kadar ahlaken ve hukuken de ağır bir kusur olarak algılanmıştır. Toplumsal adaleti temin edememe, en temel hak olan yaşama hakkını koruyamama, suçluları tespit edip cezalandıramama gibi hukuksuz bir işleyişin sadece öfke ve çatışma üreteceğini vurgulayan insanlar, benzer katliamların bir daha yaşanmaması için Hükümetten somut ve kalıcı adımlar beklediklerini ifade etmişlerdir."

Açıklamanın sonunda STK'ların olayın takipçisi olacağı ifade edildi.

(Dünya Bülteni)