Ataköy sahilinde süren AVM, konut, rezidans, otel inşaatlarının altlığını oluşturan imar planı değişikliklerinin yürütmesi idare mahkemesi tarafından durduruldu. Mahkeme, hukuka aykırı olduğu anlaşılan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkânsız zararların ortaya çıkacağını vurguladı.

Cumhuriyet'te yer alan habere göre Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Prof . Dr. Ayfer Kaynar adına avukat Levent Decdeli tarafından Ataköy sahilinde 159, 160, 161 ve 164 parselleri kapsayan imar planı değişikliklerinin iptali istemi ile İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde açtığı davada karar açıklandı.

Mahkeme kararında kısa bir süre önce dava dosyasına giren bilirkişi raporuna yer verdi. Raporda, planda tanımlanan işlevlerin özel kullanıma konu olduğu ve kıyı arkasındaki toplumun kıyıyı kullanmasına olanak taşıyacak kamusal işlevler taşımadığı belirtildi.

Kıyıya erişimin ve kullanımının ancak kıyıya paralel oluşturulan 10 metrelik yaya yolu ile sağlanabileceği ancak bu yolun Kıyı Kanuna’na aykırı olduğu vurgulanarak şöyle denildi: “Kıyı kenar çizgisinin önünde yapılaşma olamaz, ancak kıyı yapısı olabilir. Yaya yolunun kıyı kenar çizgisinin dışına çıkartılması durumunda ise ‘sahil şeridine yapılacak yapılar bu çizgiye en fazla 50 metre yaklaşabilir’ ifadesine uygun olarak sağlanamaz. Çünkü vaziyet planında tanımlanan yapı yaklaşma sınırı ile kıyı kenar çizgisi arasındaki mesafe 40-45 metreye düşmektedir. Fiili durumda bu mesafenin sağlanamadığı görülmektedir.”

Silüet çalışması sonucunda belirlenen 70 metre yapı yüksekliğinin hangi kritere bağlı olarak tanımlandığı konusunda belirsizlik olduğuna vurgu yapıldı. Deprem Master Planı’nda “sıvılaşma hassaslığı yüksek bölgeler” olarak tespit edilen ve deprem kaynağına oldukça yakın konumdaki Ataköy bölgesinde yoğun ve yüksek yapılaşmanın risk yarattığı belirtildi.

Mahkeme, bilirkişi raporunu yeterli bularak 2012 tarihli 1/1000 ve 1/5 bin ölçekli imar planı değişikliklerinin yürütmesini oybirliği ile durdurdu. Mahkeme dava konusu işlemin planlama ve şehircilik ilkeleri ile kamu yararına ve hukuka uyarlık taşımadığına hükmetti.