Özgür Gündem davasında gazetenin Yayın Danışma Kurulu üyeleri yazar Aslı Erdoğan ve dilbilimci Necmiye Alpay Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden çıktı.

Tahliye edilen Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ı cezaevi önünde çok sayıda gazeteci, yazar ve akademisyen dostları “Özgür basın susturulamaz” sloganları ile karşıladı.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan 668 sayılı KHK ile kapatılan Özgür Gündem Gazetesi'nin yayın danışma kurulunda yer aldıkları gerekçesiyle tutuklanan Aslı Erdoğan ve dilbilimci Necmiye Alpay 'terör örgütü üyeliği' suçlamasıyla yargılandıkları davada ilk kez hâkim karşısına çıktı ve akşam saatlerinde gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya ile birlikte tahliye edildi.

Necmiye Alpay ve Aslı Erdoğan tahliye işlemleri ardından Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde çıkarak özgürlüklerine kavuştu.

Tahliye kararını değerlendiren Necmiye Alpay, şunları söyledi:
 
“İçeride kalan kadınlar olduğu için kötü hissediyorum. Yarın nöbete gelmeyi düşünüyorum. Tabi ilk yarın ne yaparım diye düşünmek oldu. Tabi ki nöbete geleceğim, cumartesi Cumhuriyet’e giderim, Barış Vakfı’na diye düşünürken birden anladım ki yarın nöbet olmayabilir. Onu anlayınca çok fena hissettim ve burada ilan ediyorum, lütfen bunu düşünelim, bizim adımız olmadan da kadın tutsaklara özgürlük başlığı altında nöbet tutmak şart. Çünkü baskılar burada artıyor.”
 
Tahliye kararını duyunca ne hissettiği sorulan Alpay, “Olması gereken gecikmiş, aslında hiç olmaması gereken bir davranış olarak karşıladım” diye yanıtladı.

Cezaevinden tahliye olan Aslı Erdoğan, şöyle konuştu:
 
Çok banal bir cümle ama girenle girmeyen birbirini anlamaz. Belki de iyi bir deneyim egonuzun sivri yanları törpüleniyor. 4 buçuk ay önceki Aslı’ya göre hayata daha bağlıyım. Birinci tahliye şokundan sonra kendimi aylarca, yıllarca kalmaya şartlandırmıştım. Bugün de tahliye olurken sanki son anda bile gelip ‘yanlışlık oldu’ deyip geri durduracaklarmış gibi hissettim. 4 buçuk ay içerde düşündüm ‘Neden beni aldılar?’ sorusunun cevabını bulamadım. Ben hala yanlışlık olduğunu düşünüyorum herhalde başka biriyle karıştırdılar.

Cezaevi çıkışında konuşan Kaya şunları söyledi:

“Kaldığımız yerden devam edeceğiz çalışmaya ve gazeteciliğe. Yazı İşleri Müdürümüz hala içeride. Hala 150’ye yakın gazeteci arkadaşımız var, Kürt siyasetçiler parti başkanları var. Binlerce siyasi tutsak var. Türkiye toplu cezaevine dönüştürülmüş durumda. İçerideki ve dışarıdaki cezaevlerinin tümünün özgürleşmesi için mücadeleyi yükseltmemiz lazım”