Başkale’de 3 çoban, operasyona çıkan askerlerin taş ve sopalı saldırısına uğradı. Kafalarına silah dayandırılarak ölümle tehdit edilen çobanlar, bir saat boyunca öldüresiye darp edildi. Yürüyemez hale getirilen çobanların hastanede ifadeleri dahi alınmadı. 

Van’ın Başkale ilçesine bağlı Sualtı (Derişk) Mahallesi’nde Zahir Teker, Harun Akkaya ve Lokman Koç adlı 3 çoban, sınır kaçakçıları için bölgede operasyona çıkan askerlerin hedefi oldu. Önce hakaretlere maruz kalan sonra taş ve sopalarla darp edilen çobanlar, ölüme terk edildi. Kendi imkanlarıyla hastaneye giden çobanlar, tedavi olduktan sonra evlerine döndü. Hastanede çobanlara ne olay soruldu ne de ifadeleri alındı. 

Askerin darp ettiği Zahir Teker, Mezopotamya Ajansı’ndan Cemal Uğur'a konuştu. 29 Temmuz gecesi yaşananları anlatan Teker, darp esnasında bir askerin, “Üçünüzü burada öldüreceğim. Ellimdeki keleştir. Devlette kayıtlı değil. Arkadaşımın kayıtlı, benimki kayıtlı değil” dediğini aktardı. 

ETRAFLARINA ATEŞ EDİLDİ

Zahir Teker, köylülerin hayvanlarına 4 ay boyunca para karşılığında baktıklarını ve geçim kaynaklarının çobanlık olduğunu belirtti. 29 Temmuz günü saat 22.00 civarında topladıkları çalı çırpıyla yaktıkları ateşte yaptıkları çayı içtikten sonra etraftan ses geldiğini ve köpeklerin havladığını söyleyen Teker, “Feneri açtım. Işık askerin yüzüne geldi. Silah sesleri geldi. Etrafımıza ateş ettiler. ‘Çökün’ dediler. Çöktük. Ne olduğunu anlamdık. ‘Siz teröristsiniz’ dediler. Allah’tan sürü vardı. ‘Ne yapıyorsunuz burada’ dediler. Çobanlık yaptığımızı, ekmeğimizin peşinde olduğumuzu söyledik. 8-10 kişi vardılar. ‘Kaçakçıları yakalamak için geldik’ dediler. Kaçakçılara yardım ettiğimizi söylemeleri üzerine böyle bir şeyin olmadığını, kimseye yardım etmediğimizi söyledik” diye konuştu. 

SİLAH KAYITLI DEĞİL 

Kaçakçıları aramak için askerlerin kendisini ve bir arkadaşını yanlarına aldığını, diğer arkadaşının ise sürünün yanında bırakıldığını dile getiren Zahir Teker, “Saat 23.00 civarında ellimize feneri verdiler, bizi dağ, taş, bayır götürdüler. Sonra geri döndüler. ‘Siz bizi tuzağa düşürüyorsunuz. Bizi pusuya düşüreceksiniz’ dediler. Geri çadırın yanına döndük. Burada bizimle biraz konuştular. Üçümüzün kafasına silah dayadılar. ‘Üçünüzü burada öldüreceğim. Ellimdeki keleştir. Devlette kayıtlı değil. Arkadaşımın kayıtlı, benimki kayıtlı değil. Üçünüzü burada öldürürüm, kimse de bilemez’ dedi. Daha sonra biraz gitti, 3-4 asker kaldı” diye aktardı. 

SOPA VE TAŞLARLA DÖVDÜLER

Kalan askerlerin kendileriyle konuştuktan sonra üstündeki yeleği çıkarıp sopa aldığını belirten Teker, “Vurmaya başladılar. Hem taşla hem sopayla vuruyorlardı. Büyük taşları ellerine alıp, sırtımıza vurdular. Sopayla dizime vurdular. Bakın zaten kırılmış. Alçıya alınmış. Başıma da sopa vurdular. Vurduğu gibi kan fışkırdı. Daha sonra bayıldım. Arkadaşlarım öldüğümü sanmış. Diğerlerin durumu da kötü. Onların da sırtına vurdular. Bağırışlarını duyuyordum, dayanılacak gibi değildi” dedi.

ÖLÜME TERK ETTİLER

Darp edildikten sonra askerlerin kendilerini ölüme terk ettiğini vurgulayan Zahir Teker, şöyle konuştu: “Bizi bir saat boyunca dövdükten sonra bir tekme vurup, gittiler. Bir telefonumuz vardı. Onu da kaybetmiştik. Bir saat boyunca onu aradık. Bulduk. Allah’tan köyde şebeke çekiyordu. Telefonu aldım. Orada bir tane atımız vardı. Arkadaşlar beni ata bindirdi. Çünkü ne ben ne arkadaşlarım yürüyebiliyordu. Tepeye kadar gittim. Köylüye telefon ettim. İleride bir sürü daha vardı. Orada da çoban vardı. Yavaş yavaş onların yanına gittim. Telefonu onlara verdim. Dedim köylüleri arayın, hepimiz yaralıyız. Daha sonra bayıldım.” 

Hastanede tedavi edildiklerinde kimsenin ifadelerini almadığını belirten Teker, kendisine bunu yapanlara karşı sonuna kadar hukuki mücadelesini vereceğini kaydetti. 
 
14 HAZİRAN: BİR GENÇ ÖLDÜRÜLDÜ

Başkale ilçesine bağlı Kaşkol (Qaşqol) Mahallesi’nde 14 Haziran günü askerler tarafından açılan ateş sonucu Emrah Görür (20) isimli genç yaşamını yitirmiş, Saim Yılmaz ise ağır yaralanmıştı. Olayda ateş eden asker tutuklanmazken, askerlerin ifadelerinin kopyala-yapıştır mantığıyla alındığı ortaya çıkmıştı. 

16 TEMMUZ: ÇOBAN ÇOCUK YARALANDI

Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Yukarı Çilli (Çiliya Jor) Mahallesi’nde 16 Temmuz günü koyun otlatan 15 yaşındaki Azat Bağa isimli çocuk, iddialara göre askerlerin açtığı ateş sonucu ağır yaralanmıştı.