12 Eylül’den sonra üç yıl boyunca Kahramanmaraş Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı sıfatıyla görev yapan emekli Tümgeneral Yusuf Haznedaroğlu’nun “Öyle bir isim kayıtlarımızda yer almıyor” dediği öğretmen Ali Ekber Yürek’in defin, teslim ve tesellüm tutanağı ortaya çıktı.

Tutanaklarda Yürek’in Asayiş Taburu’nun bulunduğu Afşin Yatılı Bölge Okulu Nezareti’nde intihar ettiği belirtiliyor. Haznedaroğlu, bu yeni bilgi üzerine, “Kayseri Hava İndirme Tugayı o tarihte Afşin’de lojman gibi bir yerde sorgu yapıyordu. Muhtemelen orada olmuştur” dedi.

Radikal 29 Nisan’da Afşin Savcısı Mehmet Kuş’un 25 Mayıs 1981’de işkence sonucu öldürüldüğü iddia edilen öğretmen Ali Ekber Yürek’le ilgili dosyayı yeniden araladığını ve kemiklerinin incelenmesi için mezarın açılması talimatı verdiğini duyurmuştu. Savcılıkça ifadeleri alınan iki tanıktan biri, resmi kayıtlara göre intihar ettiği öne sürülen Ali Ekber Yürek’in ölümü nedeniyle Haznedaroğlu’nu suçluyordu.
Haznedaroğlu ise dün Radikal’de yayımlanan söyleşisinde, tüm dokümanlarını incelediğini, hatta kurmay başkanına sorduğunu kaydederek, bu ismin kendilerince gözaltına alınmadığını kaydetmişti.

Ali E. Yürek’i hatırlıyor musunuz?
Dosyalarımı karıştırdım. Bu adamın ismine rastlayamadım. Kurmay başkanıma açtım, o da hatırlamıyor.

İntihar olarak da mı geçmiyor?

Hayır, hiçbir türlü ismi yok.

Ağabeyi Mehmet Yürek, kardeşinin 25 Mayıs 1981’de…
Bizim sıkıyönetim komutanlığı yardımcılığının sorgulama yeri, Kahramanmaraş’taydı. Afşin’de sorgu yerimiz yoktu. Oraya ekip gider, birini yakalar, getirir.

Yatılı bölge okulu?

Maraş’tadır. Orası eski eğitim enstitüsü binasıdır. Sıkıyönetim karargâhının olduğu yerdir. Sorgulamalar onun spor salonunda yapılırdı. Belki yakalandığı an birtakım şeyler sorulabilir operasyonu devam ettirmek için. Ama bu sorgulama ehil ellerde yapılır. Herkes yapamaz ki.

Yürek’in orada kum torbalarıyla dövülürken öldüğü iddia ediliyor.

Alakası yok. Bir kere adam yok ki.

Olmayan birini mi tartışıyoruz?

Böyle bir adam mutlaka vardır. Ama bu şekilde ölmemiştir. Olsa resmi kayıtlarda olur.

Dolayısıyla TSK kayıtlarında yok.
Yoktur diyemezsiniz. Yalnız şu olmuştur bir tarihte: Kayseri Hava İndirme Tugayı geldi, bizim yetkilerimizi kaldırıp operasyonlar yaptılar. Onlarda kayıtları olabilir. Tarafımızdan gözaltına alınmış değil.

Ancak Ali Ekber Yürek’in 25 Mayıs 1981 tarihli ‘defin, teslim ve tesellüm’ tutanakları, ölümün Afşin’de bulunan ve o tarihte jandarma asayiş taburunun kontrolünde olduğu anlaşılan Yatılı Bölge Okulu binasında gerçekleştiğini gösteriyor. Babası Haydar Yürek’in imzaladığı defin ruhsatında şöyle yazıyor:

“25.5.1981 günü J. Asayiş Taburu’nun bulunduğu Afşin Yatılı Bölge Okulu Nezareti’nde bulunan 1958 doğumlu Ali Ekber Yürek’in yapılan inceleme ve otopsi sonucu ası ile (anlaşılamıyor) öldüğü tarafımızdan tespit edilmekle...”

Aynı gün tutulan teslim-tesellüm tutanağında, Yürek’in intihar ettiği ileri sürülerek, “Üzerinden çıkan iki adet mendil, kol saati, bir çift yün çorap babasına teslim edildi” deniliyor.

Radikal, ortaya çıkan bu yeni bilgiyi dün yeniden Haznedaroğlu’na sordu. Haznedaroğlu, o tarihte Kayseri Hava İndirme Tugayı’nın Afşin’de sorgulamalar yaptığını ilk kez açıkladı. “Muhtemelen” şerhini düşerek, Yürek’in bu tugayca sorgulanmış olabileceğini belirten Haznedaroğlu, şöyle dedi:

“Bende Yürek’e ilişkin kayıt olmadığına göre bizden geçmemiş demektir. Bunu o zaman Kayseri Hava İndirme Tugayı’na sormak lazım. Çünkü Afşin’de bir lojman gibi bir yerde sorgu yapıyorlardı. Ben bir kez gitmiştim. Sorguyu hava indirmeciler yapıyordu, biz değil. Çünkü yetkilerimi onlara devretmişlerdi. Onlar da sonradan bize rapor gönderirdi. Fakat bende kopyası yok. O tarihte muhtemelen onlar yapmışlardır.”

RADİKAL