Ankara katliamının ikinci duruşmasında sanık Abdulmuttalip Demir'in avukatları küfür ve hakaretleri sonucu mahkemede gerginlik yaşandı. Demir duruşma salonundan çıkartıldı.

Ankara katliamı davasının ikinci duruşmasında devam ediyor. Katliamının planlayıcılarından Halil İbrahim Durgun’un eşi olan Esin Altıntuğ’un "kuvvetli suç şüphesi varlığı" nedeniyle tutuklanmasının ardından verilen ara sonrası sanık savunmalarına kaldığı yerden devam edildi.

Tutuklu sanık Talha Güneş mahkeme salonuna getirildi. Örgütün bomba düzenleyicisi olduğu iddia edilen Güneş, “Ben bu mahkemenin adaleti sağlayacağını sanmıyorum. Müslüman olmamdan İslami bütünlüğün prensipleri ile kabul etmemden ve anayasayı koşulsuz reddetmemden kaynaklanmaktadır” dedi.

Katliamdan yaklaşık 2,5 ay önce Halil İbrahim Durgun’un yanında işe başladığı söyleyen Güneş, "Babam bu adamın yanında çalışacağımı söylemesi ile işe başladım. Edebiyat mezunuyum ve sınavlara hazırlanacağım için part-time bir işte çalıştım. Kendisi ile terör faaliyetleri ile ilgili ne konuşmasını tanık oldum ne de böyle bir yapısı vardır" iddialarında bulundu.

Güneş'in “PKK’lılarla fotoğrafları bulunan belediye başkanlarının emrinde yüzlerce insan çalıştı. Onların yardımı ile oralarda hendek kurdular, benim de suçsuzluğumun görülerek beraatımı talep ediyorum” sözleri mahkeme salonunda tepkilerin yükselmesine yol açtı.

SURİYE’DE İKİ KEZ BULUNMUŞ

Güneş, polisin Abdulmuttalip Demir’in evini bastığı gece orada misafir olarak kaldığını öne sürerek, şunları söyledi: “Polisin bastığı gece orada misafirdim. Evinde bulunan eşyalar ile ilişkim yoktu. Suriye’ye babamı ziyarete gitmiştim. 2010’da kendi pasaportumla gittim, 2015 yılında ise babamgilleri ziyaret için gittim. Herhangi bir eğitim için Suriye’ye gitmedim. Daha önce herhangi bir örgütle ilişkim olmadı ve maaş almadım. Halil İbrahim Durgun’un yanında toplam 2.5 ay çalıştım, genelde banka ve fatura işlerini yapıyordum. Kendisi işi ile ilgili mevzuları konuşmazdı.”

ÇELİŞKİLİ İFADELER

Mahkeme başkanının “Suriye’ye ne zaman gittin?” sorusuna Güneş, "Nisan 2016" şeklinde cevap verdi. Güneş, daha önceki ifadesinde "Nisan 2015" demişti. Müşteki avukatların çapraz sorgusuna ise Güneş, “En başta belirteyim de cevap vermiyorum” şeklinde cevap vererek, DAİŞ sanıklarının tutumunu tekrarladı.

Öte yandan Güneş'e, sanıklar Metin Akaltın, Abdulmuttali Demir ve Yunus Durmaz gibi şahısların depo ve patlayıcının yapıldığı eve dair fotoğraflar gösterildi. Sanık Güneş, "Fotoğraflar tam olarak seçilemiyor, tanımıyorum. Asansöre herkes binebiliyor" dedi.

KÜFÜR ETTİ

Ardından sanık Abdulmubtalip Demir'in ifadesine geçildi. "İslam dışındaki her şeyi reddediyorum" diyen Demir, şunları ileri sürdü:

"Sanık olmamın tek sebebi, Müslüman olmam ve Yunus Durmaz'ın eniştesi olmam. Kayınımın evinde parmak izimin çıkmasında ne var" diyen Demir, "Birbirimize misafirliğe gitmemizde ne var? Beni bunlarla suçluyorsanız, devlet darbe girişiminden önce 'Hocamız, sizi çok özledik' diyorken; darbe sonrası bunların üzerine gidildi. Bunlardan hangisine dava açtınız?"

Sanık Demir, ifadesi sırasında müşteki avukatlarına küfür ve hakaretlerde bulundu. Bunun üzerine aileler, tepki gösterdi. Salonda bulunan jandarmalar kasklarını takarak, müdahale pozisyona geçti. Duruşma salonunda gerilim yükselirken, Demir duruşma salonundan çıkartıldı. Gerginliğin sona ermesi ardından sanık Demir, tekrar mahkeme salonuna alındı. Üzerine atılı suçları reddeden Demir, şunları ileri sürdü:

"MİT uçan kuştan haberdar olduğu söylenirken, Yunus Durmaz nasıl olur da elini kolunu sallayarak geziyor. İddianame İslam düşmanları tarafından hazırlanmıştır. İddianameyi hazırlayanlar Halil İbrahim'e kod hazırlamayı unutmuş mu? Ebu Bera kod adı bana ait değildir. Depo sahiplerine beni gösterin beni tanıyamayacaklardır. Bu depolara girip çıktığımı bir kez bile gösteremezler. Depo sahipleri beni tanımıyorlar. Bu iddiaları hazırlayanlar ya FETÖ'cülerdir ya da sarhoşlardır. Böyle saçma sapan iddialarla yargılanmak istemiyorum."

Demir'in savunması sırasında, solandan gelen tepkilere Demir, "Şunları susturun yoksa ben sustururum" tehdidinde bulundu. Bu sözlerin üzerine mahkeme salonunda tansiyon yeniden yükseldi.

Demir, müşteki avukatların sorularına da "Cevap vermiyorum" şeklinde karşılık verdi. Daha sonra savcı, Demir'in hakarette ve müştekilere tehditte bulunmasını Cumhuriyet Savcılığının değerlendirmesi talebinde bulundu.

SANIK HATİCE AKALTIN HAKKINDA YAKALAMA KARARI

Ardından söz alan müşteki avukat Haluk Karakoç, mahkemeye gelmeyen sanık Hatice Akaltın'ın yakalanması talebinde bulundu. Savcı da sanık Hatice Akaltın'ın yakalanmasına ve tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamını talep etti.

Daha sonra mahkeme heyeti sanık Hatice Akaltın'ın hakkında yakalama emri çıkartılmasını, Abdulmuttalip Demir'in müşteki avukatlara hakaret ve tehdit nedeniyle gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunmasına, yanı sıra tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına karar verdi.

Ankara katliamı davasının ikinci duruşmasının ikinci bölümü yarın müşteki ailelerin ifadeleriyle devam edecek.