Ankara Katliamı’nda kamu görevlilerine yer verilmeyen iddianamenin reddi talebiyle AYM’ye başvuruldu.

İddianamenin eksik ve kamu görevlilerini aklamaya dönük hazırlandığını ifade eden avukat Sevinç Hocaoğulları, soruşturmanın yeniden yürütülmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunduklarını söyledi.

9 ay sonra hazırlanan 10 Ekim Ankara Garı katliamı iddianamesi suçluları cezalandırmak yerine katliam sorumlularını aklamaya yönelik olduğunu değerlendiren avukatlar ve kayıp yakınları iddianamenin mahkeme tarafından iade edilmesini istiyor.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 15 günlük iddianameyi değerlendirme süresi bugün tamamlandı. İddianamede ciddi eksikliklerin bulunduğunu ifade eden avukat Sevinç Hocaoğulları, "İddianame kamu görevlilerinin sorumluluğunu kapsamıyor.

"Devletin sorumluluğunu açığa çıkarmadığı için bu şekliyle kabul edilecek bir iddianame değil. Mahkemeden iddianamenin iadesi için dilekçeyle başvuru da bulunduk" dedi.

AYM’YE BAŞVURU YAPILDI

Mülkiye müfettişlerinin açıkladığı raporlarda ortaya çıkan belgeler üzerinde kamu görevlilerinin sorumluluğunun ortaya çıktığını ve bu konuda kendilerinin de 10 Mayıs 2016 tarihinde suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Hocaoğulları, şunları aktardı:

"Savcılık 1 Haziran 2016 tarihinde suç duyurumuzu işleme koymadı. İşleme koymama kararına karşı hayatını kaybedenlerin ailelerini temsilen Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvuruda bulunduk. Başvurumuzda yaşam hakkının ihlal edildiğini ve etkili soruşturmanın yürütülmediğini ve katliamla ilgili sorumlularının açığa çıkarılması için yeniden bir soruşturma başlatılmasını talep ettik."

'SORUŞTURMAYI SORUMLULAR YÜRÜTÜYOR'

Ankara Katliamı’ndan sonra dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun, "patlamadan sonra oylarımız arttı" sözlerine işaret eden Hocaoğulları, "Katliam üzerinden siyasi çıkar sağladılar. Katliamların yaşanmasında ve bu katliamları gerçekleştiren DAİŞ üyeleri sınırlarımızda serbestçe dolaşmasından siyasi rant sağlanıyorsa doğrudan bir sorumluluk vardır.

“Bu katliamlar da sorumluluğu olanlar sorumluluklarının ortaya çıkmaması için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu siyasi sorumluluk düzeyinde de böyle, Emniyet ve MİT'te de böyledir. Biz İçişleri Bakanlığı, Emniyet ve MİT'in sorumluğu var diyoruz. Ancak bu soruşturmayı bunlar yürütüyor. Doğal olarak bu iddianame sorumluların ortaya çıkarılmasına değil aksine gizlenmesine hizmet ediyor" dedi.

'VALİLİK SORUŞTURMAYA İZİN VERMEDİ, SAVCI İTİRAZ ETMEDİ'

Mahkemenin iddianameyi reddedeceğini düşünmediklerini ifade eden Hocaoğulları, şöyle devam etti: "Savcılığın tavrı mahkeme aşamasında değişecek gibi görünmüyor. Mülkiye müfettişleri ihmali olan kamu görevlilerini ortaya çıkardı.
“Valilik soruşturma izni vermedi. Savcının buna itiraz etme hakkı vardı ancak itiraz etmedi. Bizim suç duyurumuzda araştırılması ve soruşturulması gereken çok şey vardı. Başvurularımız reddedildi. Soruşturma evresinde iddianamede kamu görevlileri aklanmaya çalışıldı."

(Kaynak: DİHA)