Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann, Türkiye tarafından gözaltına alınan büyükelçiliğin avukatına yöneltilen suçlamalara açıklık getirilmesi gerektiğini bildirdi.

Büyükelçiliğin çalıştığı Türk avukatın, eylül ayı ortalarında 'casusluk' iddiaları nedeniyle gözaltına alındığı ortaya çıkmıştı.

Alman Büyükelçi, konuya ilişkin yazılı açıklamasında, "Hukuk danışmanımız, uluslararası perspektiften bakıldığında bize sıradan bir destek sağlamıştır ve bu şüphesiz yasak olan bir durum da değildir. Böylesi bir işbirliği hiçbir engel olmadan mümkün kılınmalı" ifadelerini kullandı.

Söz konusu gözaltının kendileri için anlaşılmaz bir durum olduğuna işaret edilen açıklamada ayrıca, "Bu nedenle suçlamaların açıkça belirtilmesi için yoğun çaba harcıyoruz ve bunu Türkiye tarafına defaatle ilettik. Hukukçular, Ankara'daki büyükelçiliğimizin, tüm misyonlarda olduğu gibi, bulunduğumuz ülkenin hukuki düzenlemeleri ile ilgili sorunları açığa kavuşturmada ve daha iyi değerlendirmede önemli üyeleridir" denildi.

Alman medyasına göre gözaltına alınan Türkiye vatandaşı avukat ile Almanya'da iltica başvurusunda bulunan Türkiye vatandaşlarıyla ilgili belgeler sağlamak üzere anlaşıldı.

Türk avukatın 'casusluk' suçlaması ise gözaltına alındığı önceki gün basına yansımış ve Almanya Dışişleri Bakanlığı da söz konusu haberi teyit etmişti.

Almanya Dışişleri Bakanlığının, gözaltı sonrası Almanya'da sığınma talebinde bulunan 50 kadar kişinin bilgi ve belgelerin Türk istihbarat birimlerinin eline geçmiş olmasından derin 'endişe duyduğu' ifade edilmişti.

Türkiye'de 15 Temmuz 2016'da yaşanan başarısız darbe girişiminin ardından Almanya'ya iltica başvurusunda bulunan Türkiye vatandaşlarının sayısı sürekli arttı. Türkiye hükümeti, darbe girişiminden Pensilvanya'da yaşayan Fethullah Gülen cemaatini sorumlu tuttu. Gülen ise kendisine yöneltilen suçlamaları reddediyor.

Bu yılın ocak ve ekim ayları arasında, 9 bin 500 Türkiye vatandaşı, Almanya'da sığınma başvurusunda bulundu. Bu rakam geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artış gösterdi.

Ankara-Berlin hattındaki ilişkiler, 2016'daki darbe girişiminin ardından hükümetin muhaliflerine yönelik tutumu ve yine geçen ay düzenlenen Barış Pınarı Harekatı'na Almanya'nın eleştirileri nedeniyle sıkıntı bir seyir izliyor.

NE OLMUŞTU?

İlk gözaltı haberi 18 Eylül'de çıkmıştı

18 Eylül’de Türk basınında çıkan bazı haberlerde, Yılmaz S. ile başka bir avukatın, Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarının kişisel verilerini derledikleri, bunları raporlayarak Avrupa Birliği’ne üye bazı ülkelerin büyükelçiliklerine verdikleri gerekçesiyle gözaltına alındıkları bildirilmişti.

Alman basınında çıkan son haberlerde ise, tutuklanan Yılmaz S.’nin casuslukla suçlandığı, somut olarak da “15 Temmuz darbe girişiminden sonra Almanya’ya sığınan PKK’lı ve FETÖ’cü kişilerin iltica başvurularının karar verici konumundaki Alman makamı Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi tarafından kabul edilmesi için ilgili bilgilerde oynama yaptığı” öne sürülüyor.

Haberlerde, Yılmaz S.’nin gözaltına alınmasından sonra, Ankara’da çalıştığı büronun arandığı ve en az 280 dosyaya el konulduğu da aktarılıyor. Dosyalarda “Türkiye’den Almanya’ya iltica başvurusu yapan terör örgütü PKK üyeleriyle FETÖ’cü olarak bilinen isimlere ilişkin ayrıntılı bilgilerin yer aldığı” ve “Bu dosyaların Milli İstihbarat Teşkilatı’nın eline geçtiği” iddia ediliyor.

Ankara’daki Alman Büyükelçisi Martin Erdmann’ın Türk Dışişleri ile bağlantı kurarak, söz konusu avukatın Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi’ne ilettiği bilgilerin "rutin" olduğunu söyleyerek, avukatın serbest bırakılmasını istediği de Alman basınında yer alan haberler arasında.

Bu arada Alman Dışişleri Bakanlığı Der Spiegel dergisine; Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi (BAMF) ise WDR ve NDR kanallarına gelişmeleri ve iddiaları doğruladı. BAMF sözcüsü avukatın dosyalarının kişisel ve gizli bilgileri içerdiğini, bu yüzden iltica işlemleri tamamlanmış veya süren kişilerin durumdan haberdar edildiğini açıkladı.

Bir Alman Dışişleri yetkilisiyse, "Suçlamaların doğru olmadığını ispatlamaya ve avukatın serbest bırakılmasına çabalıyoruz. Avukat alışılmış uluslararası kurallar ve hukuki sınırlar kapsamında bilgi transferine katkıda bulundu. Bu açıdan tutuklanması kabul edilemez bir durum" değerlendirmesini yaptı.

Alman basınındaki haberlerde avukatın "17 Eylül’de büyükelçiliğe giderken, yolda durdurularak gözaltına alındığı" öne sürülürken, suçlama ve gözaltı gerekçesinin neden iki ay sonra açığa çıktığı konusunda herhangi bir bilgiye ulaşılamadı.

ANKARA'DAN AÇIKLAMA YOK

Dışişleri Bakanlığı konuya ilişkin henüz açıklama yapmadı.

Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan ise VOA Türkçe'ye "Henüz teyit ettiğimiz bir gelişme söz konusu değil" dedi.

CHP'nin hukukçu vekili Sezgin Tanrıkulu ise, Ankara'daki bir meslektaşlarıyla ilgili Eylül ayında böyle bir gelişme yaşandığını söyledi. Ancak konuya ilişkin detaylı bilgi sahibi olmadığını kaydeden Tanrıkulu, Almanya Elçiliği için görev yapan avukatın halen tutuklu olduğunu belirtti.

Öte yandan hükümete yakınlığı ile bilinen Yenişafak Gazetesi, gözaltına alınan Almanya Büyükelçiliği avukatının Türkiye vatandaşlarıyla ilgili bilgi sızdırdığı iddiasıyla hakkında soruşturma açıldığını yazdı.

Haberde, Almanya Büyükelçiliği avukatına,“Kişisel verilerin izinsiz kullanılması”, “Soruşturmanın gizliliğini ihlal” ve “Yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini” suçlamalarının yöneltildiği öne sürülüyor.