Süheyla Kaplan- ALMANYA

Haklarında yakalama kararı talep edildikten sonra Türkiye'yi terk eden savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara ile ilgili Alman hükümeti resmi açıklama yaptı. Sol Parti Federal Meclis Milletvekili ve Partinin Meclis Grubu İçişleri Politikası Sözcüsü Ulla Jelpke'nin Federal Meclis'e, hükümetin cevaplaması isteğiyle verdiği soru önergesine " Alman hükümeti özellikle de iltica islemleri süren bireyler hakkinda kisisel haklarin korunması" ilkesinden dolayı görüs acilamiyor" cevabını verdi. 

Jelpke, soru önergesinde gecen hafta savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara"nin Almanya"ya iltica edip etmediği ve Türkiye"deki resmi dairelerden savcıların iade talebinin olup olmadığını sordu. Jelpke"nin sorularını Federal hükümet adına Federal İçişleri Bakanlığı’ndan Dr. Günter Krings yanıtladı. Verilen soru önergesi "Alman hükümeti iltica eden ya da etmek isteyen mültecilerin kişisel haklarını korumak gerekçesiyle görüş açıklamıyor" seklinde cevaplandırıldı.

Almanya’nın tanınmış hukukçularından avukat Mahmut Erdem federal hükümetin cevabini şöyle değerlendirdi:

"Alman Federal hükümeti adına Federal İçişleri Bakanlığı’ndan bir açıklama geldiğine göre söz konusu savcıların Almanya"ya iltica talebinde buldukları açık ortada. Mültecilerle ilgili bu konulara zaten Federal İçişleri Bakanlığı yapar. Alman hükümeti hukuksal olarak iltica işlemleri yapan hiçbir mülteci hakkında kişisel hakların korunması ilkesinden yola çıkarak açıklama yapmaz. Hukuksal olarak Zekeriya Öz ve Celal Kara Alman hukuku çerçevesince koruma altındadır. Aslında Alman hükümeti bu yanıtıyla burada hukukun üstünlüğü ilkesinin işlendiğini Türkiye"ye göstermiş oldu. Federal hükümet tarafsız kaldığını göstermek istiyor" dedi.

Erdem konuşmasını söyle sürdürdü: "Esasen Alman hükümeti siyasi bir açıklama yapabilirdi. Ancak bu tür açıklamalardan kaçınılıyor. Hatırlanacak olursa Almanya"da yaşamlarını sürdüren Madımak katillerinin Türkiye"ye iade edilmesi ve orada yargılanması konusunda birkaç yıl önce Alevi Federasyonu olarak hükümetten bir talebimiz olmuştu. O zaman Alman hükümeti de bu kişiler hakkında Türkiye"den yeterli bilgi alamadıklarını söylemişlerdi. Alman hükümeti her ne kadar hukuksal olarak bu savcıları koruma altına alsa da, Erdoğan ve Sarayın desteğiyle savcıların yüzlerce aydını, gazeteciyi, politikacıları suçsuz yere hukuku, insan haklarını çiğneyerek cezaevlerine gönderdiklerini iyi bilmeliler. Dolayısıyla bu süreç çok geniş çaplı değerlendirmeli" diye konuştu.

Sol Parti Federal Milletvekili ve partinin Meclis Grubu İç Politika Sözcüsü Ulla Jelpke, firari savcı Zekeriya Öz'ün "Almanya'ya iltica edip etmemesi" konusunda Merkel hükümetine soru önergesi verdi.

Önergede "1. Firari savcının Almanya'ya iltica edip etmediği konusunda Alman hükümeti ne biliyor? 2. Türkiye resmi yolla Almanya'dan Zekeriya Öz'ün iadesini talep etti mi" şeklinde sorular yer almıştı.

Jelpke konu ile ilgili olarak, "Bundan bir süre öncesine kadar savcı Zekeriya Öz AKP karşıtlarını, hükümeti eleştiren gazetecileri, subayları, generallerinden Kürt belediye başkanlarına kadar bütün muhalif güçleri suçsuz yere hapse gönderdi. Şimdi gazetede yer alan haberlere göre kendisi yurt dışına kaçtı. Tarihin ironisi bu olsa gerek. Bugüne kadar Zekeriya Öz'ün adi politikada keyfi adaletin sembolü olarak geçiyordu" şeklinde açıklamada bulundu.

Zekeriya Öz'ün Türkiye'ye iadesinin Erdoğan rejimine karşı yanlış bir sinyal olabileceğini ifade eden Jelpke, "Zekeriya Öz aslında Türkiye'de politik/muhalif bir suçlu değil, AKP'li yöneticilerin, bakanların 17 Aralık soruşturmasını yürütmüşlerdi. Türkiye'de adalet tamamıyla siyasi mercilere bağlıdır. Zekeriya Öz de bu politikanın sadece bir parçasıdır. Zekeriya Öz Türkiye'ye iade edilmemeli çünkü Türkiye'de adalet sistemi tamamıyla politikaya bağlı olup/iktidarlar karar vermektedir. Ancak Zekeriya Öz tarafından ya karartılmış belgelerle ya da haksiz yere cezaevlerine gönderilip de Almanya'da bulunan mağdurlar Alman adalet sistemine göre bu kez onlar Öz hakkında dava açabilirler" seklinde açıklamada bulunmuştu.