Haber: Semih Bişkin

Sevilay Yükselir'in hazırlayıp sunduğu A Haber'de yayınlanan yüzde 100 siyaset programına Alevi kanaat önderleri katıldı.

Cafer Solgun, Ali Kenanoğlu, Fermani Altun ve Metin Tarhan konuşmacı oldukları programda son günlerde yaşanan tartışmalar hakkında şu açıklamaları yaptılar;

Sevilay Yükselir: Kuran-ı Kerim'e haktır diyorsunuz Ali bey siz fakat Alevilerin kutsal kitabıdır diyor musunuz?

Ali Kenanoğlu: Bir dedemiz bu konu hakkında bir panelde güzel bir açıklama yapmıştı 'Evimizin tepesinde direkte Kur-an'ı Kerim dururdu, o bizi rahatsız etmezdi bizde onu rahatsız etmezdik' diyor. Yani Kur-an'ı Kerim bizim için olsa da olmasa da fark etmez, Allah'ın bütün kitapları kutsaldır.

Sevilay Yükselir: Burada farklı görüşler var lütfen herkes şahsi olarak kendi Alevilik görüşlerini belirtsin, buyrun.

Metin Tarhan: Bu kadar kafa karışıklığına yol açan hususun Alevilerin eve kapanmış bir toplum görüntüsü oluşturmasından kaynaklanıyor. Ben aleviliği İslam içinde gelişen, yaşadığı coğrafyadan etkilenen ama temel kaynağı İslam olan yani Kur-an olan bir tasavvufi ilim olarak değerlendiriyorum. Anateması Aleviliğin hiç kuşkusuz İslam'dır ve temel değerlerin hakim olduğu bir anlayıştır. İslam'dan farklı bir dinmiş gibi değerlendirilmesi Aleviliğe ve Alevilere yapılan bir haksızlık olarak görüyorum ben.

Sevilay Yükselir: Ali bey, siz Allah'a inanıyormusunuz? Peygamber olarak kimi kabul ediyorsunuz?

Ali Kenanoğlu: Allah'a tabii ki inanıyorum, Aleviyim ben, ne Budist ne Hristiyan'ım. Hüseyin Aygün 'Siz bize adres olarak camiyi gösteriyorsanız, kusura bakmayın biz böyle İslam'da yokuz' dedi. Aleviliğin ne olduğuyla ilgili birşey dayatıyorsunuz, İslam dediğiniz şey neyse ben ona göre bir açıklama yapayım. İslam Hacca gitmektir, Zekat vermektir gibi şeyler var ben de böyle İslam'ı kabul etmem. Hz. Muhammed, Aleviler açısından da bütün dinler açısından da Hz. Muhammed bir peygamberdir, Hz. İsa bir peygamberdir, Alevilerin peygamberlikle bir sorunu yoktur.

Sevilay Yükselir: Literüterler peygamberlerden önce mi gelir diyorsunuz?

Ali Kenanoğlu: İslam'ın kitapı Kur'an'dır, peygamberi Hz. Muhammed'dir, Alevilikte peygamber vurgusu sürekli yapılan ve Sünnilik'teki gibi sürekli öne çıkarılan bir unsur değildir. Bizim için mürşidler, ilim adamları daha önde tutulur.

Metin Tarhan: Yanlış birşey oluyor, kişisel bir sorgulama niteliğine dönüyor olaylar. Alevileri anlatmak istiyoruz biz, şahsi sorgulama durumuna düştük biz burada. Özgüvenimiz bizim tamdır, Aleviliğin büyük bir değer olduğuna inanıyorum ben, Alevilerin dininde namaz vardır, Cemler'e namaz denir, saz çalarlar, zengin bir kültür anlayışları vardır.

Ali Kenanoğlu: Ben Hak Muhammed, Ali alışını reddeden birisi değilim, şimdi burada aynı fikirdeyim, Metin Bey'in söylediği İslam'ı ben de kabul ediyorum.

Sevilay Yükselir: Sayın Altun peki bu konular hakkında sizin görüşünüz nelerdir?

Fermani Altun: Öncelikle teşekkür ediyorum, Ehlibeyt Vakfı olarak biz son zamanlarda hem Türkiye'ye hem dünyaya bu anlayışı en iyi şekilde duyurduk. 45 yıldır bu hizmeti yapan bir nefer olarak geliyoruz. Alevilik Hz. Ali'ye bağlı olan inanç kesimdir, onun halifeliğinden sonra Emevi ve Aleviler olarak. Ali tarafı olanlar muhabbete, hakka, hukuka sahip olan bir kesimdir Alevilik. Anadolu Sünni ve Aleviler'in ortak değerleri vardır ama aynı Emevi zihniyeti devam ettiren kesimler de var. Aleviliğin Hz. Ali, Ehlibeyt İslam dininin yayılması görevini yapmışlardır.

Ben Hüseyin beyi kutluyorum, Sabahat Akkiraz'ın söylediği 'Hüseyin bey provokatördür' demesine karşı çıkıyorum.

Sevilay Yükselir: Siz Hüseyin Aygün'e katılıyor musunuz? Alevilik İslam dışıdır' dedi. Sabahat Akkiraz'ın ilk tepkisi onun sözlerineydi. Sizin Alevilik anlayışınız nedir peki?

Fermani Altun: Hüseyin Bey milletvekilliğinin hakkını veren tek milletvekilidir. Dinin varlık nedeni nedir? Bunu bilmemiz lazım, yüce rabbimiz insanlara verdiği değerlere sahip çıkmaları için peygamberleri göndermiştir. Bütün ibadetlerin amacı insanların bu değere kavuşması içindir. Peygamber efendimiz diyor ki; Zalimle, cahilin dini olmaz' Kur'an-ı Kerim'de insanları sevmiyorsanız yaptığınız ibadette geçerli sayılmıyor.

Sevilay Yükselir: Bu derinliği şimdi açmayalım, sizin için İslam içi olduğu bir bilgi var. Hatta asıl Müslümanlar Aleviler'dir mi diyorsunuz?

Fermani Altun: Benim dinimde sevgi, hak, hukuk vardır. Alevilik Türkiye'de de, Orta Asya'da da her yerde vardır. Metin Bey'in bir sözünü düzeltmek isterim, Alevilik İslam'ın tasavvuf boyutunda bir büyük inançtır. Alevilik Araplar da, Kürtler de herkeste vardır. Alevilik inanç kimliğini etüt ettiğimiz zaman mesela binlerce şairlerimiz var tasavvuf boyutunda, hepsi Ehlibeyt olgusundadır. Ehlibeyt bizim ortak değerimiz olmuş, biz sarıldığımız zaman ona bütün ayrılıklar kapanır.

Cafer Solgun: Bence çok düşündürücü olması gereken şeyler var, biz bin yıllardır beraber yaşıyoruz aman insanlarımızın bir kısmı Aleviliği bilmiyor, Sünniler Aleviliği bilmiyor, dahası bu topraklarda yaşayan, Balıkesir'de, Çorum'da, Dersim'de yaşayan Aleviler birbirlerinin alevilik anlayışını ve uygulamalarını bilmiyorlar. Alevilik sorunu, Kürt sorunu diyoruz neden bunlar sorun olsun ki?

Sevilay Yükselir: Ben bir Alevi olarak halen şu sorunun cevabını alamamışımdır, 6-7 yaşında etrafımızda Sünni aileler Malatya'dan geldik küçüktüm, biz neden oruç tutmuyoruz, camiye gitmiyoruz diye soruyordum 'biz Aleviyiz' diyorlardı annem babam. Hz. Ali camide öldürüldü, camiyi protesto ediyoruz' diyorlardı ve ben bunu hep sorguladım. Aleviler gerçekten bu sebepten dolayı mı camiyi reddediyor?

Cafer Solgun: 12 imamdan birincisi Hz. Ali'dir, Hz. Ali ve Hz. Ali'nin ardından gelen Ehlibeytlere gerçekleştirilen haksızlıklar bu algıyı oluşturmuştur. Yani yüz yıllar içerisinde şekillenmiş birşeyden bahsediyoruz, böyle bir tavır, mesafe şekillenirken Aleviler kendi ibadetlerini gerçekleştirecek yollar, imkanlar bulmuşlardır. Sizin sorduğunuz gibi değil, toplumda egemen algı açısından baktığımız zaman, egemen İslam'ın şartlarını yerine getiren bir kişi gözünde Alevi ve onun ibadet şekillerini doğru görmüyor. Demokratik bir toplumda bunun tartışma konusu edilmesi son derece abes bir şeydir, Aleviler madem İslam içindeyse ibadetlerini neden cem ederek yapıyorlar da namaz kılarak yapmıyorlar diye soramazsınız.

Fermani Altun: Peygamber efendimiz diyor ki; Yer, gök her yer ibadethanenizdir' diyor. Yani ibadetinizi her yerde yapabilirsiniz. Hz. Ali öldürüldükten sonra 12 imamın hepsi öldürüldü, 300 yıl boyunca Emeviler döneminde Ehlibeyt'e küfür edilyordu, o zaman Ehlibeyt taraftarı olanlar camiye gitmiyorlardı. Ayrışma o zamanlardan başladı, nedenlerden bir tanesi camiye gidilmemesinin budur. Burada ibadetin amacı, yüce rabbimizin verdiği değerler bunun amacıdır.

Ali Kenanoğlu: Bir kere şunda biz mutabık kaldık sanırım, Aleviler camide ibadet yapmıyor. Aleviler eğer Hz. Ali'nin camide öldürüldüğü için oraya gitmiyor olsalardı Şii'ler hiç gitmezdi. Cami, Cemevi, Kilise, Havra, Sinagog bunlar betondan yapılardır ve hepsi haktır. Mekanlar önemli değil, onun içinde yapılan ibadetler önemlidir. Aleviler Cemevi'nde sazları, çocukları, imamlarıyla Cem ediyorlar. Burada olay ibadet ne? Budur, biz bir defa camiye gidelim dedik, alalım sazımızı, sözümüzü, bir gün camide cem yapalım' da dedik. Bize randevu verin yine program yapalım, bana hangi il diyorsanız, ilçe diyorsanız ben size Alevi köylerini ve cami sayılarını çıkaralım.

Sevilay Yükselir: Ben Alevi'yim camiye gitmek istiyorum diyenlere karşı çıkamazsınız ama lütfen ifadelerinize dikkat edin, biz camiyi ret mi ediyoruz o zaman?

Metin Tarhan: Aleviliği sadece Türklük inancıyla sınırlandırmak mümkün değil, toplumda olguları rasyonel bir şekilde ele almazsak olmaz. Sevilay hanım burada bunları soruyorsa, toplumda bunları soruyor arkadaşlar lütfen sakin olalım. Ayrıca ayrı bir konu olarak da siyasi otorite Cemevi'ne saygı duymalıdır.

Sevilay Yükselir: Ben insanların nerede yada nasıl ibadet edeceğine karar vermesi gerektiğini birilerinin zaten savunmuyorum. Biz bir şey istiyorsak, karşımızda Diyanet var oraya belirtmeliyiz isteklerimizi. Siz inançlarınız doğrultusunda devletten bir şey talep ediyosanız sorgulamak durumunda kalırlar, yani anlatmak istediğim şu devlet ve sistemle bir çatışma var.

Ben şunu merak ediyorum, Hz. Ali'nin yolu yolumuz diyoruz, Sünniler'den farklı olarak Allah, Muhammed, Ya Ali diyoruz biz. Ehlibeyt olarak imamlardan birincisi Hz. Ali, sonra sırasıyla evlatları, Hasan, Hüseyin hepsi şehit ediliyor. Sünnilerin de Kerbela'yı sorgulaması gerektiğini düşünüyorum. Kerbela olayında son katliama kadar yani başta Hz. Hüseyin olmak üzere ve yanındakilerin başı secdeden kalkmamış, Kur'an-ı Kerim koyunlarındaymış, olay burada başlıyor aslında Sünniler bunu sorguluyor, 'madem öyle kılınan namazı neden reddediyorsunuz' diyorlar bunu açmamız lazım.

Cafer Solgun: Bunlar yanıtları kolay olmayan şeyler, üzerinden ne kadar zaman geçmiş olmasına rağmen Kerbela olayında bizim halkımız Hz.Hüseyin atından her düştüğünde o kısmı okuduğunda ağlarlar. Aleviler o acıyı katlanarak bugün de yaşıyorlar. Yani, o Kerbela olayını takip eden yüz yıllar içerisinde Aleviler kendi döneminden şu güne kadar bulunduğu topraklarda egemen, iktidar olmadılar. Kendi inançlarını kılıçla, başka araçlarla yaymaya çalışmadılar. Bu zaman süreci böyle yaşandığı için Alevilik ve Sünnilik diye iki kavram oluştu ve bunları ortaya çıkardı. O günden bugüne yaşanan şeyler de hep acıları taze tutmuştur. Anadolu'da tek bir Alevilik yoktur, yıllarca yasaklanmış, gizli, saklı yapılmış bir ibadet olayı vardır yani şuraya bakarak izleyiciler de 'şunlara bak kendi aranızda bile anlaşamıyorsunuz' demesinler.

Fermani Altun: Bakın, ibadetin şekilciliğine takılıp kalmamak lazım. Peygamber efendimiz; İbadetin her şekli bizim için kabuldür' diyor. Biz peygamber efendimizin Kur'an-ı Kerim'in pusulalarını iyi bilmemiz gerekiyor. Kur'an-ı Kerim'de Ehlibeyt referans olarak gösterilmiştir. Peygamber efendimizin sünneti onun buyrukları, yaşamı onun sahip olduğu değerlerdir.

Sevilay Yükselir: Madem peygamber efendimize inanıyorsunuz neden onun yolundan ve buyruklarından gitmiyorsunuz?

Fermani Altun: Alimle cahilin oruç tutma anlayışı farklıdır, bir alim oruç tuttuğu zaman hak için, ilim için tutuyorum der. Bütün ibadetler de bunun gibidir. Cemevi'nde başlarken Cem'e Kur'an-ı Kerim okunuyor.

Ali Kenanoğlu: Yok öyle bir şey, Cemevi'nde Kur'an-ı Kerim okunmaz.

Sevilay Yükselir: Peki, peygamber Hz. Muhammed ise ve kutsal kitap Kur'an-ı Kerim ise neden peygamberin sünneti bizim için bağlayıcı değildir?

Metin Tarhan: Hz. Peygamber döneminde ibadet yerleri mescitlerdi. Biz Hz. Peygamber'den mescit olarak esinliyoruz ve Cemevleri'ni mescit olarak görüyoruz. Aleviler peygamber efendimizin söylediği herşeyi kabul ediyor ve uyguluyorlar. Orucun peygamber efendimiz zamanında ki durumunu da Aleviler sorguluyor. Özeti şu, Aleviler Kur'an-ı, Peygamber'i esas alıyor, uygulamaları İslam'i ritüelleri bir oluyor fakat oruçları farklı oluyor, namazımı ibadetimi ben Cemevi'nde yapıyorum, benim anlayışım budur ve sorgulanmaması gereken şey de budur.

Sevilay Yükselir: Cenazelerimiz de Cemevi hocası Yasin okumakta, diyor biz izleyicimiz bunun için ne diyeceksiniz?

Ali Kenanoğlu: Ocaklar'dan Dedelerin yürütmüş olduğu Cemler'de farklı bir uygulama varsa tüm kamuoyu karşısında ben özür dileyeceğim. Şuanda son 5-10 yıldır yazılan erkannameler var, bana derneklerden yetişmiş dedelerin cemini değil Ocaklar'dan yetişmiş dedelerin cemine götürün eğer benim söylediklerimden farklı birşey varsa ben özür dileyeceğim.

Ferman Altun: Aleviliğin merkezi Dersim'dir, Cemevleri Alevi ve Bektaş-i'lerin ibadet yerleridir. Buralarda peygamber efendimizin sözleri ve ayetleri okunmuyorsa buradan ne anlayacaksınız ki?

Ali Kenanoğlu: Ben diyorum ki beni böyle bir Ocak'tan yetişmiş dedenin cemine götürsünler, böyle buradan anlatmasınlar diyorum. Ben özür dileyeceğim ve fikirlerimden vazgeçeceğim böyle birşey varsa diyorum. Ben yeni ritüeller yazılıyor demek istiyorum. Prof. Dr. Ahmet Taşkın'ın bir makalesi var, oraya baktığınız zaman Alevi inancında ki temel birisini ifade eder, bu Alevi ulularının söylediği sözlere Aleviler ayet derler. Bana inanmayın hadi, ben size isim veriyorum ve makale ismi Taşkın'ın Ayetten Nefese makalesini bir okuyun. Peki Alevilik ve Sünnilik arasında fark yok diyelim, Alevilerin fetvalarını okuyun Aleviliği daha iyi anlayacaksınız.

Metin Tarhan: Ali bey çelişkiler içerisinde, bir şekilde şunu bilmek lazım. Fermani Bey'de söyledi bakın Dersim bu işin merkezi, 12 temel merkezden 11'i Dersim'den gelip geçmiştir. Çocukluğumuzdan beri sahada gördüğümüz şeyleri Ali Bey şimdi farklı yorumluyor. Ocakla ilgili bir temel şey şu, gerçekten de tarihsel seceresi olan bu yolun takipçileri olanları gördük, Fermani bey siz bu işin içindeyiz bir şey değiştirilmiş noktasına gelemez. Kur'an ayeti olmadan Cem'in yürümesi mümkün değildir. 

Ferman Altun: Hz. Ali'nin ve Ehlibeytlerin, Seyitlerin söylemlerine 'Vecize' denir. Tasavvuf boyutunda ki bu kültüre de Pir Sultan'ın deyişleri denir.

Ali Kenanoğlu: Ben kimsenin görüşüne, herhangi birşey söylemiyorum. Ben sahadan, tespit ettiklerimi söylüyorum. Bütün izleyiciler Google'a girerler ve bunları araştırırlar o zaman görürler. Bunlar benim uydurduğum şeyler değil.

Cafer Solgun: Alevilerin Cemevleri'nde deyişler eşliğinde ibadet ettikleri bir gerçek. Ama o deyişlere ayet denir mi, denmez mi? Bu konuda bir fikrim yok, ben bilmiyorum böyle bir şey teolojik konular itibariyle şuna şöyle denir, buna böyle denir demek istemiyorum ben.

Sevilay Yükselir: Dersim'de ki Cemler'de peki Kur'an-ı Kerim'den ayetler okunur mu?

Cafer Solgun: Ben biraz Dersim Aleviliği'nden bahsedeyim, Anadolu da birbirinden haberi olmayan Alevilerin yaşamak zorunda kaldığını göz önünde bulundurursanız konuyu anlamış olacaksınızdır. Ortaklıklarda temel bir problem olmadığı için Dersim'deki de, Yozgat'taki de Alevidir. Biz bir şeyi kanıtlamak zorunda kalıyoruz, İslam içimidir, dışı mıdır konusu ben bundan hoşnut değilim. Aleviler kendilerini nasıl tanımlıyorlarsa, böyle yaklaşımlarla karşı karşıya kalıyoruz. Ben neden kendimi kanıtlamak zorunda kalayım ki. Dersim Aleviliği konusunda ben şunu anlatmak istedim, Dersim asi bir coğrafyadır, vahşi bir coğrafyadır orada yaşamak zorunda kalan insanlar inanç ve ibadetlerini oraya göre ayarlamak zorunda kalmışlardır. Düzgün Baba ve Munzur Baba efsanesi vardır, bizim gidip dilekte bulunduğumuz ziyaret, ibadet olayımızdır. 40'lar efsanesi vardır biz 40'lar dağı dediğimiz bir yer belirlemişiz. Düzgün Baba efsanesi Tokat'ta niye yok veya Çankırı'da niye yok diyebilir miyim? Bu Dersim'e özgü bir şey, ben bunu hareket noktası yapıp Dersim Aleviliği başka bir Alevilik diyebilir miyim? Bizim inancımızda dua son derece kişisel bir şeydir, en büyük ibadet bir insanın temiz bir insan olarak yaşamasıdır. Haktan sapmak bizde yalan söylemek, cinayet işlemektir.

Kavram kargaşasını giderelim, birbirimizle yeniden tanışalım, şaşırabiliriz, 'öyle mi?' diyebiliriz ama neyin ne olduğunun tartışılmasını, konunun bir inanç, bir ibadet meselesi olduğunu da unutmayalım.

Sevilay Yükselir: Ali Bey, 'bana bir Ocak gösterin, orada Kur'an ayetleri okunuyorsa ben özür dileyeceğim' dedi. Bunlara ne diyeceksiniz?

Ferman Altun: 15. Yüzyıla kadar Alevi, Sünni temel değerleri, tasavvuf, kültür, her alanda daha bir bütünlük arz ediyor ama 15. Yüzyıl'dan sonra bu ayrışmanın derinleştiğini görüyoruz. Sünni kardeşlerimizin de Alevilerle bir problemi yok sorun sistemle aslında önce bu sistemin düzelmesi gerekiyor, Alevi inanç kimliği, Alevi inançlarının doğru bilinmesi gerekiyor. 1960'a kadar mesela en muhafazakar kesim Alevi kesimdi, 1960'tan sonra artık ideolojilerin ablukası altına girilmesiyle toplum bunlardan uzaklaştı. Alevilik İslam'ın özüdür ve İslam'ı dünyaya yayılmasında canını, kanını vermiş böyle bir inancının öncülüğünü yapan daldır.

Cem başlarken önce insanlar çocuklarıyla temizce giyer oturur, orada küs olmak, sorunlu olmak yok. Ayetlerle Hz. Resulullah'ın ayetleriyle, semahlar, nefesler, bunlar hepsini sırayla takip eder. Bizim dinimizin gereği olan herşey orada icra edilir. Dinin varlık sebebi insanların güzel olması nedeniyledir. İnanç bakımında fark yok, hepimiz Allah diyoruz. Fakat bir cehalet, bir bilgisizlik var insan nasıl ibadet yapıyorsa yapsın, Allah'a giden bir tane ana yol vardır, eğer bu anayolun etrafında ki tercihler muhabbet, hizmet, dayanışma, paylaşma varsa hepsi o merkeze çıkar, çıkmayan cahillik ve zalimliktir.

Sevilay Yükselir: Metin Bey, 'Alevilik farklılık değil, kültür zenginliğidir' demişsiniz bunu söylediniz mi?

Metin Tarhan: Bir ara söyledim, bir daha söylüyorum, Alevilerin önünde ki engelleri kaldırsınlar, siyasi otoriteden de bunu istiyoruz. Bu süreç içerisinde her şey rayına oturmuş olur, Alevilik dersi müfredata girdi zorunlu ders olan Din Kültürü derslerinin içine girdi. Münferit görüşleri nazara alarak yola gidilmez. Osmanlı'da baskı var, Cumhuriyet'te baskı var bunları tartışmamız lazım. Halkın önündeki artık engeller kalkmalı, camiye gidilmesi gerekiyorsa camiye gidilsin, Cemevi'ne gidilmesi gerekiyorsa oraya gidilsin' diyerek açıklamalarını sonlandırdılar.

A Haber'de yayınlanan özel tartışma programının Perşembe günü saat 23:00'da kaldığı yerden devam edeceği belirtildi.