Antalya’nın önemli doğal alanlarından biri olan Alakır Nehri’ni koruyan Tuğba ve Birhan çiftini taciz eden HES firması çalışanı Ali Süzen, şüpheli olduğu olayı kabul etti ancak savcılık soruşturmaya gerek görmedi. 

Kumluca’ya bağlı Alakır Vadisi’nde 2004 yılından bu yana yaşayan Tuğba Günal ve Birhan Erkutlu HES’lere karşı doğa mücadelesi veriyor. Çift aynı zamanda son yıllarda kendilerini taciz eden Hidro Elektrik Santrali (HES) firması Metamar’e ait Dedegöl Enerji ile de mücadele ediyor. 

HES firması Tuğba ve Birhan çiftinin evinin arkasındaki araziyi satın almış, firma çalışanı Ali Süzen çiftin sularını kesip, elektrik hattını geçirmek için çiftin arazisinde bulunan meşe ağacını kesmişti. Doğa mücadelesi yanında yaşamlarına dönük bu tacizlere karşı da mücadele vermek zorunda kalan çift, şirket çalışanı Süzen hakkında suç duyurusunda bulundu. 

ELEKTRİK HATTI İÇİN AĞACIN DALLARINI KESTİ

Rıfat Doğan'ın Artı Gerçek'te yer alan haberine göre Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, Süzen hakkında başlattığı soruşturmayı karara bağladı. Şüpheli sıfatıyla ifade veren Süzen, müşteki Tuğba Günal’ın arazisinin bulunduğu yerde kendisine ait arazi ve içerisinde müstakil evinin olduğunun belirterek evi kullanmak için elektrik hattını aktif hale getirmesi gerektiğini bu nedenle sözlü olarak Akdeniz Elektrik Dağıtım Şirketine başvurduğunu, 21 Kasım 2018 tarihinde şirket çalışanlarının gelerek yıkılan direkleri ve hattı değiştirip kullanıma açık hale getirdiklerini kaydetti.  

İLERİDE BÜYÜK TEHLİKE YARATABİLİRMİŞ

Süzen, meşe ağaçlarının dallarının kesilmesiyle ilgili “şirket çalışanları tarafından yapılan kontrolde elektrik hattının müştekinin arazisinin üzerinden geçerken dallara takıldığını görülmesi nedeniyle ileride daha büyük bir tehlikeye sebep vermemesi için bir tane meşe ağacının üst dallarından üç tanesinin kesilerek elektrik hattının kurtarıldığını” iddia etti.

Süzen, “Gelen ekipte yeterli araç olmamasından dolayı elektrik hattının çekilmesini engel olan üç dalı kendisinin kestiğini, kafasına göre müştekinin meşe ağacının dallarını kesmediğini, daha büyük bir zarara engel olmak için şirket çalışanlarının kendisine söylemesiyle meşe ağacının dallarını uçlarından kestiğini” kabul etti.

ELEKTRİK FİRMASI ŞEFİ: AĞACIN DALLARINI HES ÇALIŞANLARI KESTİ

Savcılık da olayla ilgili araştırmasında  olay yeri görgü ve tespit tutanağı incelendiğinde; müştekinin arazisindeki meşe ağacının iki-üç tane dallarının kesildiğinin görüldüğünü belirtti. Savcılı ayrıca Akdeniz Dağıtım Elektirk şefiyle yapılan görüşmede “ağaçların HES çalışanları tarafından kesildiğinin beyan ettiğinin anlaşıldığını” kaydetti.

SAVCIYA GÖRE ŞÜPHELİNİN ‘SAMİMİ BEYANI’NIN AKSİNİ İSPATLAYACAK BİR DELİL YOK 

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Süzen ile ilgili soruşturmada “somut olayda şüpheli atılı eylemin TCK 152/1-c maddesi kapsamında kalan mala zarar verme suçunu oluşturduğu düşünülse de olay yeri görgü tespit tutanağı ve bilgi sahibinin beyanı ile şüphelinin beyanından olay günü elektrik hattının çekilmesi nedeniyle müştekiye air meşe ağacının dallarının kesildiğinin anlaşıldığı” ifadelerine yer verse de “şüphelinin ifadesinde samimi bir şekilde eylemi hangi amaçla gerçekleştirdiğini beyan ettiği, şüphelinin savunmasınınn aksini isptalayacak ve müştekinin malına kastten zarar verme bilinç ve iradesiyle hareket ettiğine ilişkin somut bir delilin mevcut olmadığını” öne sürerek şüpheli HES çalışanı Süzen hakkında şu kararı verdi:

“Atılı suçun manevi unsurunun yokluğu nedeniyle yasal unsurlarının oluşmadığı, diğer taraftan müştekinin meşe ağcının dallarını kesilmesi nedeniyle hukuk mahakemelerine dava açarak meydana gelen zararın karşılama imkanına ve serbestisine sahip olduğu tüm soruşturma evrakından anlaşılmakta belirtilen gerekçelerle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.”