Organize suç örgütü liderliğinden mahkumiyeti olan Sedat Peker’in 2 Mayıs tarihinde 'Şahsıma Yapılan Kanunsuzlukların Taşeronu Mehmet Ağar ve Pelikancılar' başlığıyla yayınladığı videonun üzerinden iki hafta geçti.

Peker’in bu süreçte yayınladığı toplam beş video Youtube üzerinden 20 milyon izlenmeyi geride bırakırken, Peker bu videolarda Ağar’ın yanı sıra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ve farklı isimlere yönelik suçlamalarda bulundu.

Sedat Peker'in 5 ayrı video ile gündeme getirdiği iddialar AKP'de sessizlikle karşılandı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklama yaptığı gün Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AKP Sözcüsü Ömer Çelik ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun sosyal medya hesaplarından kısa destek mesajları paylaşırken bakanlar, parti yöneticileri ve milletvekillerinden konuşan olmadı.

İlk videodan 15 gün sonra konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan da, isim vermeden yaptığı açıklamada, “Terör örgütler gibi suç çeteleri de zehirli bir yılan gibidir, onlarla aynı çuvala girerseniz daha sonra başınıza geleceklere rıza göstermiş olursunuz” dedi.

AKP’Lİ TOLGA AĞAR: ŞİDDETLE REDDEDİYORUM

Sedat Peker’in ilk videolarında suçlamalarda bulunduğu isim Mehmet Ağar ve oğlu AK Parti Zülfü Tolga Ağar oldu.

Peker’in, Zülfü Tolga Ağar'ın Elazığ'da bir yerel televizyonda muhabirlik yapan Kazakistan uyruklu Yeldana Kaharman'a cinsel saldırıda bulunduğunu ve genç kadının jandarmaya sığındıktan sonra evinde ölü bulunduğunu iddiası üzerine açıklama yapan Tolga Ağar, 7 Mayıs tarihinde şu ifadeleri kullandı:

 “Uzun süredir yurtdışında kaçak yaşadığı anlaşılan suç örgütü mensubu S.P. isimli kişi tarafından şahsıma yönelik iftiraları şiddetle reddediyorum. Hangi karanlık hesaplar için bu şeref ve itibar suikastına giriştiğinin açığa çıkması için hukuki işlemleri başlatacağım. Şaibe yaparak, ima yoluyla beni suçlamaya çalıştığı adı geçen gazeteciyi tanımam. Konu adli makamlarca soruşturulmuş ve hukuki süreç tamamlanmıştır. Konunun şahsımla uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır. Buradaki kurnazlık, siyasi husumet içerisinde olunan çevrelerin iftirasına destek vereceği ümididir. Daha düne kadar kendisine hakaret ederek itibarsız şahıs muamelesi yapanların, amaç siyasette malzeme olarak kullanma olunca, konu ile ilgili hiçbir araştırma, soruşturma lüzumu görmeksizin, hevesle üzerine atlamalarını derin bir üzüntü ile karşılıyorum. Kendi siyasi hesaplarına suç örgütü mensubunun beyanlarını dayanak yapmaya çalışanları kamuoyu vicdanına havale ediyorum.”

CEMİL ÇİÇEK SAVCILARI GÖREVE ÇAĞIRDI

Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Cemil Çiçek, Peker’in açıklamalarına dair iktidar kanadından ilk açıklama yapan isim oldu.

12 Mayıs tarihinde DW Türkçe’ye gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Çiçek, Peker’in ifadelerinin ardından savcıların harekete geçmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:

"Videoları seyreden, gazetede okuyan ilgili savcı ya da savcıların harekete geçip gereğini yapmaları lazım. Devlete güveni sağlamak açısından bu gereklidir. Bu boyuttaki iddiaları savcılar araştıracak, gerçek neyse ortaya çıkartacaktır. Suç teşkil eden bir şey varsa, evvela yargı makamlarının harekete geçmesi lazım. Bu bahsedilen konular şikayete bağlı suçlar değil. Ceza hukukumuzda şikayete bağlı suçların sayısı Avrupa Birliği süreciyle alakalı olarak azaltılmıştır. Savcılar, bu iddialar hakkında haberdar oldukları an itibariyle, bu iddialarla ilgili soruşturma başlatmaları gerekiyor. Basında yeteri kadar yer buldu, görmüşlerdir. Suç varsa iddianame tanzim edilir, suç yoksa takipsizlik kararı verir. İddialar doğru değilse de elbette biz gereğinin yapıldığını görür, 'yalanmış esası yokmuş' deriz. Ama yargının görevini yerine getirmesi gerekir."

MEHMET AĞAR: BENİM KORKACAK BİR ŞEYİM YOK

Peker’in açıklamalarına ilişkin ilk sözlerini 12 Mayıs tarihinde sarf eden eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, Gazeteci Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamalarda, “Devlet hizmetinden ayrılalı 25 yıl, siyaseti bırakalı da 15 yıl oldu. Dokunulmazlığım yok. Devlet bizimle ilgili istediği araştırmayı yapar. Bunun için herhangi bir engel yok. İnsan yaptığından korkar, yapmadığından değil. Benim çok şükür korkacak bir şeyim yok” ifadelerini kullandı.

SÜLEYMAN SOYLU’DAN PEKER’E: MAFYA PİSLİĞİ

Sedat Peker, 13 Mayıs tarihinde yayınladığı dördüncü videosunda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ilişkin suçlamalarını dile getirdi. Peker’in açıklamalarında aynı gün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla tepki gösteren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği, yıllarca bu ülkede tehdit ve şantajla pek çok insanın canını acıttı. Devlet ve millet gibi kutsal kavramların ardına sığınarak kan emici oldu, her türlü pisliğe bulaştı. Türkiye, tam da bunlar gibi pespayelerle mücadele ederek temizleniyor ve yükseliyor. Kullandığı uyuşturucunun beynini yok ettiği, müptezel operasyon elemanına sesleniyorum: İddianı, iftiranı, her şeyin açığa çıkması için yargıya taşıyorum. Ben adalete teslimim. Sen de operasyon faresi gibi kaçma, ülkene gel adalete teslim ol” ifadelerini kullandı.

AĞAR İKİNCİ AÇIKLAMASINDA ÖZÜR DİLEDİ

Soylu’nun aynı gün yaptığı paylaşımda dikkat çeken bir diğer boyut Mehmet Ağar’ın Bodrum Yalıkavak Marina için sarf ettiği, "Ben olmasan mafya çökerdi" ifadelerine ilişkin özür beklentisiydi. Ağar aynı gün Sözcü Tv’de katıldığı programda bu ifadelerin dil sürçmesi olduğunu belirterek özür diledi.

AKP SÖZCÜSÜ ÇELİK MUHALEFETİ KINADI

Sedat Peker’in gündeme getirdiği iddialara ilişkin iktidar kanadı uzun süre sessizliğini korudu. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Soylu’nun açıklamasının hemen ardından sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak, "İçişleri Bakanımızı, kabinemizi ve partimizi bir suç örgütü üyesinin laflarıyla hedef alanları şiddetle kınıyoruz. Suç örgütü üyelerini siyaset ve muhalefet yapmanın referansı kabul edenleri kınıyoruz" ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANI SÖZCÜSÜ KALIN: MAFYATİK ŞAHSIN HEZEYANLARI

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da aynı saatlerde Soylu'nun açıklamalarını alıntılayarak bir paylaşım yaptı.

Kalın, "Mafyatik bir şahsın hezeyanlarından medet umarak iftira ve tezviratta bulunması muhalefet adına ne hazin bir durumdur. Umarım bu yaptıklarından hicap duyarlar" dedi.

ALTUN DA SOYLU’YA DESTEK VERDİ

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da aynı gün sosyal medya hesabından yayınladığı destek mesajında, “Birileri ülkemizi 1990'ların kaotik ortamına geri döndürmek istiyor olabilir. Boşuna uğraşmasınlar, o günler geride kaldı. Bugün esas olan, demokrasi ve kamu düzenidir. İçişleri bakanımız demokratik Türkiye'de kamu düzenin ihyası için yılmadan çalışan bir devlet adamıdır” ifadelerini kullandı.

ÇAKICI’DAN DA SOYLU’YA DESTEK

Cumhur İttifakı’na destek açıklamaları yapan bir diğer organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı ise, Peker’in iddialarına ilişkin 14 Mayıs tarihinde bir açıklama yaptı, "Birileri yanlışın içindeyse, Türkiye'nin bekası söz konusu olduğu bu dönemde görevini ifa edenlere söz söylenmemesi gerekir" dedi.

Özel ilişkilerin mahremde kalması gerektiğini belirten Çakıcı, "Sayın Soylu'yu tüm Türkiye'ye tanıyor. İnsan bir şeylerin ortaya dökülmesini istiyorsa lütfen sapla samanı ayırmasını bilmeli" ifadelerini kullandı.

AKP’Lİ VEKİL ORHAN ERDEM'DEN SOYLU’YA DESTEK

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik dışında bakanlar ve parti yöneticilerinden açıklama yapan olmadı. AK Parti milletvekilleri de tartışmanın dışında kalmayı tercih ederken, AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem 14 Mayıs’ta katıldığı bir yerel televizyon programında "Mafya ile adı anılan birinin söylemleri ile bu ülkede kararlar verilecek değil.

Sayın Soylu, İçişleri Bakanlığı döneminde çok kişinin nasırına, ayağına bastı. Milletin de gönlünde bir yer kazandı. Kendisinin seveni kadar bu süreçte kayıpları olan, alanları daralanlar da vardır. Sedat Peker gibi insanlar çıkar, çıkacaktır" dedi.

ERDOĞAN’DAN İLK AÇIKLAMA İSİM VERMEDEN 17 MAYIS’TA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise iki haftadır video yayınlayan Peker’e dair ilk açıklamayı 17 Mayıs tarihinde düzenlenen kabine toplantısının ardından yaptı. Peker’in ismini anmayan Erdoğan, "Yürüttüğümüz kararlı mücadele sayesinde suç örgütlerini ülkenin ve milletin başına musallat olmaktan tamamen çıkardık. Demokrasi ve hukuk dışı her araçtan medet umanlar, şimdi yeni arayışlara yönelmişlerdir. Türkiye’yi vesayetin, darbecilerin, gözü doymaz ekonomik tetikçilerin, demokrasiyi hazmedememiş iç ve dış siyaset mühendislerinin, her türünden çetelerin pençesinden nasıl kurtardıysak bu kirli senaryoyu da aynı şekilde bozacağız. En büyük üzüntümüz, ülkemizde hâlâ çetelerden medet umacak kadar zavallılaşan, küçülen haysiyet fukarası kişiliklerin olduğunu görmektir. PKK’yı ve onun destekçilerini bile samimi ve açık bir dille kınamaktan kaçınanların çetelerle aynı yolda yürümeye başlamaları karşısında şu gerçeği hatırlatmak isterim: Terör örgütler gibi suç çeteleri de zehirli bir yılan gibidir, onlarla aynı çuvala girerseniz daha sonra başınıza geleceklere rıza göstermiş olursunuz” dedi.

BAHÇELİ: BİZ MAFYAYI TANIMAYIZ

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarına ilişkin MHP lideri Devlet Bahçeli ise 18 Mayıs’ta sessizliğini bozdu. Parti grup toplantısında isim vermeden Peker'in iddialarına değinen Bahçeli, “Biz mafyayı tanımayız, mafyadan da anlamayız. Cumhur ittifakı cumhur ile birliktedir. Çeteler, CHP'nin yoldaşı; uyuşturucu baronları, PKK, FETÖ CHP'nin fiili ortağıdır" dedi.

KILIÇDAROĞLU: CUMHUR İTTİFAKININ ÜÇÜNCÜ ORTAĞI MAFYA ÇETELERİ

Peker’in söz konusu iddialarına muhalefet kanadı ise sessiz kalmadı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 14 Mayıs’ta hükümeti, ‘mafyanın büyüyeceği ortamı sağlamak’ ile suçladı. Kılıçdaroğlu 18 Mayıs’taki grup konuşmasında ise, “Bir gerçek ortaya çıktı. Cumhur İttifakı'nın üçüncü ortağı; AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve yeraltı dünyasının çeteleri. Üç ortaklı bir ittifak! Cumhur İttifakı ve mafya iç içe geçmiş. İçişleri Bakanlığı tamamen kirlenmiş. Bir mafya liderinin İçişleri Bakanı ya da siyasi ile yan yana fotoğraf çektirmesi ne demektir? ‘Bana dokunma’ anlamına gelir. Açıklamalar mafyadan geliyor olsa da duymazlıktan gelemeyiz” ifadelerine yer verdi.

AKŞENER: İDDİALAR ÇOK VAHİM

İYİ Parti lideri Meral Akşener, Sedat Peker'in kamu görevlileri ve siyasetçilere yönelik açıklamaları hakkında 9 Mayıs tarihinde yaptığı değerlendirmede, “İddialar çok vahim. Ortaya çıkanlar tam bir rezalet” dedi ve şunları kaydetti:

“Bu iç içe geçmişlik, hele kokain meselesi. Bir devletin derini, sığı olmaz. Devlet devlettir, kanundur, hukuktur, demokrasidir, kurumdur kurallardır. Mesela sayın Soylu’nun CHP’li vekiller ile ilgili parmağını sallayarak söylediği bir sözü gargaraya geldi. ‘Mesleğim gereği -mesleği sigortacılıktır arkadaşın, bakanlık meslek olmuş- ben hepinizle ilgili yakınlarınız dahil bilgilere sahibim onları konuşmuyorum’ dedi. Ben 8 ay bakanlık yaptım en alengirli dönemde benim hiç böyle bir bilgim olmadı. Birileri birilerini takip etse bile sen bilmezsin sen siyasetçisin. Bir savcının şu ana kadar harekete geçmemiş olmadığına da baktığınız zaman iş çok kötü.”

SANCAR: MECLİS’TE KOMİSYON KURULMALI

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin 18 Mayıs tarihindeki grup toplantısında, Peker'in videolarındaki iddialara ilişkin olarak Meclis'te komisyon kurulması çağrısında bulundu ve şunları söyledi:

“Bugün ortalığa saçılanlar hiçbirimize yabancı değil, hele bize değil. Biz bu kirliliği geçmişten biliyoruz sebeplerini de çok iyi biliyoruz. Bir iktidar Kürt sorununu inkar ederse Kürt sorununa güvenlikçi bir yaklaşımla yaklaşırsa geleceği yer çürümedir. Bu çürüme devleti de toplumu da çürütür. 90’ları hatırlıyoruz binlerce on binlerce faili meçhul binlerce yakılan köy yerlerinden edilen milyonlarca Kürt ve bunları yapan ahlaktan yoksun bir yönetim anlayışı, Ne oldu? Her taraf suç mahali haline geldi.”

KARAMOLLAOĞLU: SOYLU AKLANMAK İSTİYORSA İSTİFA ETMELİ

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 19 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya istifa çağrısında bulundu, "Aklanmak istiyorsa istifa etmelidir. Soruşturma süreci böyle başlatılmalıdır" dedi.

BABACAN: BEN O VİDEOLARA DAYANAMIYORUM

Sedat Peker’in videolar aracılığıyla yaptığı açıklamalar ve AK Parti’ye uzanan iddialar hakkında 10 Mayıs’ta konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise şunları söyledi:

"Açıkçası ben o videoları izlemeye dayanamıyorum. Türkiye’nin 1990’ların karanlığına döndüğünü gösteriyor. Çete, mafya, suç örgütü gibi yapılar devletin zayıfladığı, kamu görevlileriyle bu tür yapılar arasındaki ilişkilerin güçlendiği durumlarda böyle tezahür eder. Şu anda Türkiye'de devlet yapısı ve yönetim sistemi iflas etmiş durumda”

DAVUTOĞLU: TÜRKİYE’Yİ 90’LARIN ÇETELERİ YÖNETEMEZ

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da 10 Mayıs tarihinde yaptığı açıklamada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir dakika beklenmeden görevden alınması ve yargı sürecinin başlatılması gerektiğini belirterek, “Susurluk’ta en küçük iddialar istifa sebebi olmuştu. Siyaset-Mafya-Medya ilişkilerinde 90'lardan beter durumdayız. İçişleri Bakanı malum istifa etmeyi beceremiyor. Bir dakika beklenmeden görevden alınmalı ve yargı süreci başlamalıdır. Türkiye'yi 90'ların çeteleri yönetemez” diye konuştu.