15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davanın beşinci celsesi başladı.

Öztürk çapraz sorgusunda "Akar, benim kendisine yardım ettiğimi başbakan'a söyledi" dedi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Cezaevi Yerleşkesi içerisindeki duruşma salonunda görülen Akıncı Üssü davasının beşinci celsesi başladı.

Duruşmaya darbe girişiminin 1 numaralı ismi olduğu iddia edilen Akın Öztürk'ün geçen hafta yarım kalan çapraz sorgusuyla başlandı.

Akın Öztürk, çapraz sorgusunda "darbe girişimi olduğunu Hulusi Akar'dan öğrendiğini söyledi.

DİŞ TEDAVİSİNİ ‘TELEVİZYONA ÇIKARIM’ DİYE HIZLANDIRDI İDDİASI

İşte Öztürk'ün çapraz sorgusundan başlıklar;

Bir avukat, diş tedavisini "Önümüzdeki ay çok sık televizyona çıkabilirim." diyerek hızlandırdığı yönünde bir ifade olduğunu hatırlatınca Öztürk, "Bana tanık, yer söyleyin. Hangi dış tabibi? Haberim yok. Ben hava kuvvetlerı revirindeki dişçiye gittim, böyle bir beyanda bulunmadım." dedi.

‘AKAR, BENİM KENDİSİNE YARDIM ETTİĞİMİ BAŞBAKAN’A SÖYLEDİ’

Sanık avukatlarından Şemsettin Altan, şu anda Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı olan Nihat Kökmen'in, 16 Temmuz'da Akın Öztürk'ün Akıncı'dan ayrılma teşebbüslerine dair ifadesini okuyarak, "Eğer bu ifade doğruysa geceden sabaha kadar tek görgü şahidiniz olan Hulusi Akar, 'Akın'ın işini çözün' derken kamuoyu ve basın sizi nasıl bir numara ilan etti? Akar da mı sizin hakkınızda yanıldı?" sorusunu yöneltti?

Akın Öztürk, o gün Akar'la birlikte Çankaya Köşkü’ne giden Mehmet Dişli'nin, kendisi için 5-10 defa Eskişehir harekat merkezini aradığını, en son Akar'ın Başbakan ile konuşup, Nihat Kökmen'i aradığını söylediğini belirterek, "Ben de zaten Akar'ın, Başbakan ve toplantıdakilere, 'siz ne diyorsunuz, gidin ya' diyerek, benim kendisine yardım etmeye çalıştığımı anlattığını duydum. Tanığı Dişli generaldir, sorun" dedi. Avukat Altan 400 gün geçtiği halde Akar'ın kendisine niye sahip çıkmadığını sorması üzerine de Öztürk, zaman geçince bazı şeylerin değiştiğini, hava kuvvetleri komutanın da sonradan değişik şeyler söylediğini kaydetti.

‘KIŞLALARDAN ÇIKILMAYACAK EMRİ VERİLSE DARBE TEŞEBÜŞÜ GERÇEKLEŞMEZDİ’

Akın Öztürk'e, "Madem Hulusi Akar kabul etmedi, darbeciler neden mesela Kara Kuvvetleri Komutanını başlarına geçmeye zorlamadı?" sorusu yöneltildi. Böyle bir konuyu hiç düşünmediğini belirten Öztürk, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'nın, "Komuta kademesi kışlalardan çıkılmayacak emri verse bu teşebbüs gerçekleşemezdi" şeklindeki ifadesine katıldığını söyledi.

‘AKAR’IN VERDİĞİ BÜTÜN EMİRLERE ‘BAŞ ÜSTÜNE’ DENİLDİ’

 Avukat Özay Arıkan'ın, o gece Hulusi Akar'ın konumu, telefonla görüşme imkanı olup olmadığı ve 141-143'üncü filolara gidip gitmediğini sordu.

Öztürk şunları anlattı: "Ben yanına girene kadar neler olduğunu bilmiyorum. Sonrasında kesinlikle ona karşı bir saygısız tavır zinhar görmedim. Verdiği emirlerin hepsine baş üstüne dendi. Bir komutana nasıl davranılırsa öyle ve aynen önceki gibi davranıldı. İstediği zaman telefonla görüşme imkânı vardı. Filolara gitmedi."

‘ABİDİN ÜNAL ELİ CEBİNDE KORİDORLARDA DOLAŞIYORDU’

 Avukat Arıkan, Akıncı'da rahatlıkla dolaştığı için suçlandığını hatırlatarak, "O gece saat 2.30-03.00 sularında elleri cebinde koridorlarda rahatlıkla dolaşan biri daha var, Abidin Ünal. O dışarıdayken sizin burada olmanız çelişki değil mi?" diye sordu.

Öztürk, "Çelişki. Aramızda bir fark yok. Kaldı ki, ben ellerim cebimde rahatlıkla dolaşmadım. Çok endişeliydim. O yüzden bana yapılan bu ithamlar yanlış." karşılığını verdi.

Akın Öztürk, diğer sanık avukatlarının, "Abidin Ünal dolaşıyor, Hulusi Akar niye odasından çıkıp bir şeyler yapmadı?" sorusunu cevaplandırırken, "Belki korkmuştur, bunlar bir şey yapar diye." ifadelerini kullandı.

Avukat Ayten İzmirli'nin, "Üst astın yaptığı veya yapmadığı her şeyden sorumlu olduğuna göre Hulusi Akar niye sorumluluğu almadı? Siz olsanız mağdurum da mağdurum diye mi dolaşırdınız, istifa mı ederdiniz?" sorularına mağdur müşteki avukatları tepki gösterirken, Akın Öztürk cevap vermek istemedi.

‘GENERAL DİŞLİ İYİ BİLİR’

 Akın Öztürk, bir başka soru üzerine Hulusi Akar'da kelepçe izi olup olmadığını bilmediğini, boynundaki çiziği gösterirken de "Ben karşı koyunca oldu." dediğini söyledi. Bir avukatın, "Hulusi Akar, Uğur Kapan gibi herkesi bombalayan birisinin helikopterine nasıl bindi? Hiç mi endişelenmedi, yoksa kendisine bir şey yapmayacağından mı emindi?" sorusuna Öztürk, "Hiçbir bilgim yok. Sanki general Dişli daha iyi bilir." karşılığını verdi.

‘YAŞ ÜYESİ OLMAM KARARINI BAŞBAKAN VE CUMHURBAŞKANI VERDİ’

 Avukat Serdar Öztürk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan, Yüksek Askeri Şura üyeliğine getirilmenin görülmemiş bir uygulama olduğunu vurgulayarak, Yüksek Askeri Şura üyeliğine kimin karar verdiğini sordu. Öztürk, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın, "Abidin Ünal'ı Hava Kuvvetleri Komutanı yapmaya karar verdik." diyerek, kendisinin Yüksek Askeri Şura üyesi yapılması talimatı vermeleri üzerine bunun gerçekleştiğini söyledi.

‘ÖNCELİĞİM GENELKURMAY’A GİDİP EMİR ALMAKTI’

Bir sanık avukatı, Atatürkçülük üzerinden savunma yaptığını, ancak Albay Sait Ertürk, Davud Ala, Ömer Halisdemir'in de Atatürkçü olduğunu ve bir hamleleriyle darbenin seyrini değiştirdiklerini hatırlatarak, "Siz niye bir müdahalede bulunmadınız? Açıkça darbecileri çekip vurmayı düşündünüz mü?" diye sordu. "Hayır" diye yanıt veren Öztürk, "Siz benim can korkusu çekmediğimi nasıl söylersiniz? Kim darbeci, kim değil belli değil. Birinci önceliğim Genelkurmay Başkanı’nın yanına gidip, emrini almak ve gereğini yapmaktı" diyerek devam etti.

‘ÇEKİP HEPSİNİ VURMUŞ OLSAM DARBECİ OLURDUM’

Bir sanık avukatı Abidin Ünal'ın Akıncı Üssü'ndeki geliş gidişi ile Yaşar Güler'in getiriliş görüntülerini izletip, "Hulusi Akar'ın getiriliş görüntüleri yok." dedikten sonra bu üç ismin suçtan mağduriyetleri konusunda ne düşündüğünü sordu.

Öztürk "Genelkurmay başkanı seviyesinde bir kişiyi makamında alıp götürmek enternenin dik alasıdır. İster kucağında, ister tabanca. Keza Yaşar Güler öyle. Abidin Paşa’nın görüntülerini ilk kez böyle görüyorum. Onlar gibi olmadığı meydanda. Genelkurmay Başkanı ve Yaşar Güler'e hadi gidelim demek bile enternedir ve aymazlıktır." dedi.

Avukat Dilek Aras'ın, "Çekip hepsini vursanız, yine de burada olur muydunuz?" sorusu üzerine de Öztürk, "Ölmüş olurdum." dedi.

(Kaynak: Cumhuriyet)