15 Temmuz darbe girişiminden sonra kapatılan İzmir’deki Gediz Üniversitesi’nin Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İştar Gözaydın Savaşır hakkında “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla dava açıldı.

İddianamede, 5 ila 10 yıl arasında hapsi istenen Gözaydın’ın Can Erzincan ve Samanyolu TV’de program yapması, Gediz Üniversitesi’nde ders vermesi kanıt olarak gösterilerek, “FETÖ’nün terör örgütü olarak deşifre olduğu 17-25 Aralık’tan sonra bunu fark etmesi gerektiği halde sunulan imkanların diğer tekliflerden daha iyi olması nedeniyle Gediz Üniversitesi ve Samanyolu TV’de teklif edilen görevleri kabul etmiştir” dendi.

Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberine göre, iddianamede, Can Erzincan TV’de 17 Haziran 2016’da yayınlanan “Prof. İştar Gözaydın ile Güne Bakış” adlı programda, sunucu Erkan Akkuş’un şu cümlelerine yer verildi: “Velev ki böyle bir terör örgütü var. Böyle bir terör örgütü Yargıtay’ca onanmamış terör örgüt tanımı yok şu anda. Ama diyelim bu terör örgütü kabul edildi onaylandı. Hatta uluslararası camiaca da terör örgütü kabul edildi. Bu söyledikleri tırnak içindeki FETÖ denilen saçmalık. Ona rağmen biz de sempati duyuyoruz ve öyle yayınlar yapıyoruz. Şu andaki anayasa böyle bir durumda dahi gelip buradaki malları 30. maddeye göre gelip müsadere edemez…”

Akkuş’a karşılık Prof. Gözaydın’ın, “Benim söyleyeceklerimin hepsini aslında siz söylemiş oldunuz, baştan siz söylemiş oldunuz. Ama bir kez daha altını çizerek dediğiniz gibi devam edeyim ben de” diye yanıt verdiği anlatıldı.

İddianamede, “Programdaki sözleri tek başına, silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak olarak değerlendirilebilir” dendi.

Prof. Gözaydın’ın Gediz Üniversitesi’nde sigorta kaydı ve Bank Asya’da hesabının bulunduğu belirtildi.

Samanyolu TV’den ve Gediz Üniversitesi’nden aldığı ücretler için bu hesabı kullandığı anlatılarak, “Gülen’in Bank Asya’ya para yatırılması talimatına uyup para yatırdığına dair kayıt yoktur” dendi.

“FETÖ’nün 17-25 Aralık’tan sonra terör örgütü olarak deşifre olduğu, Savaşır’ın bunu fark etmesi gerektiği halde sunulun maddi imkanların daha iyi olması nedeniyle Samanyolu TV ve Gediz Üniversitesi’nden önerilen teklifleri kabul ettiği” ileri sürülerek şöyle devam edildi:

“Şüphelinin alanında tanınan, ağırlığı olan, yurt içi ve yurt dışı akademik dünyada etkinliği olan bir kişi olduğu kuşkusuzdur. Örgüt şüphelinin kimliğini kullanarak kamuoyunda meşru ve legal görünmek, sempati toplamak, şüphelinin de tanındığı ortam ve camialarda etkinliğini arttırmak amacıyla şüpheliyi kendi bünyesi içine dahil etmek istemiş, şüphelinin akademik ününü ve etkinliğini kullanarak Gediz Üniversitesi’nde, Samanyolu TV ve Can Erzincan TV gibi televizyon kanallarında şüpheliyi ön plana çıkararak kamuoyundaki ağırlığını artırmak istemiştir.”

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede yetkisizlik kararıyla İstanbul’a gönderildi.