Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 02.08.2017 tarihinde (bugün) verdiği kararla, devletin Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya gayet iyi baktığını, dosya içerisindeki 24 uzman hekimin raporuna rağmen, şimdilik hayati bir tehlike de görmediğine karar verdi.

BirGün’den Erk Acarer’in haberine göre AİHM, kararında ulusal mahkemelere başvuru konusunda da bilgi verdi.

Mahkemenin bu kararı, temsil ettiği varsayılan “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi” değerleri açısından utanç verici olarak değerlendirildi.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan OHAL kapsamında yayınlanan KHK ile işlerinden ihraç edilen Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın “işimi geri istiyorum” talebiyle başlattıkları açlık grevi 147’nci gününde devam ediyor.

Gülmen ve Özakça, tutuklu bulundukları cezaevinden istekleri dışında kampus hastanesine kaldırılmıştı.

Bu karar açlık grevindeki eğitmenlerin avukatları tarafından şöyle değerlendirildi:

“Gülmen-Özakça tedbir kararı, eğer bir gün bu çürümüşlükten kendisini kurtarabilirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin tarihinde utançla ve payandası olduğu şeyle birlikte anılacaktır.”

Halkın Hukuk Bürosu avukatları, kararı şu şekilde değerlendirdi:

“Böylece 24 Mayıs günü başladığımız haksız tutuklamaya itiraz mücadelesinin mevzuatta öngörülen hukuksal yolu sona erdi. En azından Nuriye ve Semih için yürürlükteki kanunların izin verdiği her yola sonuna kadar ve ısrarla başvurduk.

Artık geriye kalan Nuriye ve Semih'in başından beri güvendikleri ve tutkuyla sevdikleri Türkiye halkı ve onun vicdanı ile ömürlerini ortaya koyarak savundukları onurlarıdır. Onun da hukuka ihtiyacı yok, hep birlikte yanlarındayız.”