HDP'nin bir önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın yargılandığı ana davadan tahliye edilmesinin ardından gözler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire'de görülecek davaya çevrilmişti.

Demirtaş’ın tutuklu olması nedeniyle hak ihlaline uğradığına yönelik başvurusunu görüşen Büyük Daire'de avukatların savunmasının ardından yaklaşık dört saat süren duruşma sona erdi.

Demirtaş'ın başvurusuna ilişkin davada mahkemenin kararını açıklaması beklenecek.

Duruşmayı izleyenler arasında bulunan CHP İstanbul Milletvekili ve hukukçu Sezgin Tanrıkulu, karar aşamasının iki ile dört ay arasında sürebileceğini söyledi.

Tanrıkulu “Mahkeme Başkanı, hakimlerle müzakere yapılacağını ve daha sonraki bir tarihte kararın açıklanacağını ifade etti. Zaten usul de böyle. Büyük ihtimal öğle yemeğinden sonra bir araya gelecekler ve ihlal maddeleriyle ilgili oylama yapılacak. Oylama sonucuna göre hangi maddede ihlal çıkacağı tespit edilecek tutanakla. Sonra da kararın yazımına geçilecek. Çoğunluk görüşünü yazdıktan sonra da muhalif kalan üyeler kendi karşı oylarını yazacaklar. Büyük Daire, iki ila dört ay gibi bir sürede, siyaseten de çok önemli olan bu davayla ilgili görüşünü açıklayacak” dedi.

DEMİRTAŞ 4 KASIM 2016’DAN BU YANA TUTUKLU

4 Kasım 2016’da gözaltına alınan ve aynı gün tutuklanarak Edirne F Tipi Cezaevine gönderilen Selahattin Demirtaş’ın soruşturma dosyalarından bir dosya hariç, geri kalanları tek davada birleştirildi.

Demirtaş’ın tutukluluğuna yapılan itirazlar önce yerel mahkeme tarafından reddedildi. Ardından Anayasa Mahkemesi’nin kapısını çalan avukatların tahliye talebine Yüksek Mahkeme tarafından yanıt verilmedi.

İç hukuk yollarını bu şekilde tüketen avukatların AİHM’e yaptığı başvuru bugün Büyük Daire’de görüşüldü. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli başkanlığındaki heyet, Avrupa Parlamentosu Kürt Dostluk Grubu ve Avrupa Parlamentosu'ndaki siyasi parti grupları ile görüşmeler gerçekleştirdi.

Dava sonrası açıklama yapan Sezai Temelli şunları söyledi:

"Biraz önce tanık olduğumuz mahkeme aslında Türkiye’deki büyük talihsizliğin ve hukuksuzluğun teşhir edilmesi için önemliydi. Her şeyden önce Selahattin Demirtaş davası Türkiye açısından çok büyük bir öneme sahip. Bu dava boyunca savunmadaki arkadaşlara özellikle teşekkür ediyorum. Sadece bir savunma yapmıyorlar aslında, Türkiye’deki bu büyük adaletsizliğe karşı çok güçlü bir mücadeleyi sahipleniyorlar. Emeklerine teşekkür ediyorum."

İktidar, siyasi otoritesini tahsis etmek için yargıyı adeta bir araç haline getirdiğini belirten Temelli; "Umuyorum ki bu davanın örneğiyle ve bu dava sonucunda bu sürece hep beraber son verebiliriz" dedi.

Kerem Altıparmak ise, Demirtaş davasının Kürt sorunu gibi geniş bir açıdan ele alındığında sembol bir dava olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bu dava Selahattin Demirtaş, onu sevenler ve yakınları için çok önemli bir dava. Ama bu dava Demirtaş, HDP ve Kürt sorunu gibi daha geniş bir açıdan ele alındığında, Türkiye’deki demokrasi ve hukuk devleti mücadelesinin bir sembolü haline gelmiştir. Bizim AİHM’den talebimiz davanın içeriğindeki teknik ve hukuki süreci bu derin arka plan ışığında değerlendirmesidir. Bu Türkiye ve Avrupa’yı ilgilendirecek önemde bir dava. Aslında 18’inci maddeye yönelik talebimiz buna dayanıyor."

"Umuyorum ki Avrupa’nın birçok ülkesinde yükselmekte olan sağcı-popülist siyasetin karşısında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu başvuru vesilesi ile buna önemli bir cevap verecektir" diyen Altıparmak; "Bu, Türkiye’yi ve belki de Avrupa’nın tümünü etkileyecek önemde bir davadır" dedi.

Kaynak: Ahval