Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “tahliye edilmeli” dediği HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın başvurusunu reddetti. Mahkeme, kararın gerekçesinde AİHM’in ihlal edildiğini belirttiği 18. Maddeye dair açıklama yapmadı, daire kararının bağlayıcı olmadığı iddia etti. Mahkeme, ayrıca “kaçma, delilleri yok etme” gibi iddialar öne sürdü. AİHM’in kararının bağlayıcılığı Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Daire Başkanlığı’na da sorulacak. 

Derya Okatan'ın Artı Gerçek'te yer alan haberine göre Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye talebini reddettiği kararın gerekçesinde, Demirtaş'ın avukatı Mahsuni Kahraman'ın 20 Kasım'da verdiği dilekçede, Demirtaş'ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararı uyarınca tahliye edilmesini talep ettiği hatırlatıldı.

Kararda, AİHM'in "makul bir şüpheyle gözaltına alındığını" kabul ettiği ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5/1 maddesi yönünden başvurusunun reddedildiği anımsatıldı.

"SORGUSU TAMAMLANMADI"

Kararda, Demirtaş'ın 14 ve 16 Şubat 2018 tarihlerindeki duruşmalarda savunma yaptığı, şu ana kadar hakkındaki toplam 32 farklı suçlamadan sadece 9 suçlama ile ilgili savunma yaptığı ve sorgusunun henüz tamamlanmadığı belirtilirken, CMK’nın "Sanığın sorguya çekilmesinden sonra delillerin ortaya konulmasına başlanır" hükmüne atıf yapıldı. Yeterli süre ve imkan tanınmasına rağmen Demirtaş'ın savunmasını tamamlamadığını belirten mahkeme heyeti, gerekçesinde ayrıca şu ifadeleri aktardı: “….kaldı ki sanığın partisinin Meclis grup toplantısı sırasında ‘HDP'nin hiçbir milletvekilinin kendi rızasıyla ifade vermeyeceğini" beyan ettiği...”

"ADLİ KONTROL YETERSİZ KALACAKTI"

Kararda, ayrıca 2016 yılında savcılıkların yaptığı çağrılara rağmen Demirtaş’ın ifadeye gitmediği ve hiçbir duruşmada adli kontrol hükümlerine uyacağına yönelik bir beyanda bulunmadığı belirtilerek,  bu nedenle adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı kaydedildi. 

CMK'ye göre tutukluluğun ölçülü olduğunu savunan mahkeme heyeti, AİHM'in reddettiği ve kabul ettiği maddeleri aktardı, ardından uluslararası sözleşmelerin bağlayıcı olduğunu düzenleyen Anayasa’nın 90. Maddesine atıf yaptı. 

"AİHM KARARI NİHAİ DEĞİL"

Mahkeme, AİHS'in 46. Maddesinde düzenlenen "1. Yüksek Sözleşmeci taraflar, taraf oldukları davalarda mahkemenin verdiği kesinleşmiş kararlara uymayı taahhüt ederler. 2. Mahkemenin kesinleşen kararı, infazını denetleyecek olan Bakanlar Komitesine gönderilir" hükmünü hatırlattıktan sonra, kararında şu ifadelere yer verdi: “Bu hüküm karşısında kesinleşen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının tarafları bağladığının belirtildiği, kararın İnsan Hakları Mahkemesi’nin büyük daire kararı olmayıp 2. Daire (Bölüm) kararı olduğu, kararın tercümesinin ilk sayfasında ‘iş bu karar sözleşmenin 44/2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecektir’ denilmek suretiyle daire kararının nihai bir karar niteliğinde bulunmadığının belirtildiği, AİHS'in 44/2. maddesinde de bu hususun düzenlenmiş olduğu gözetilerek….”

18. MADDEYE YANIT VERMEDİ

Mahkeme, kararında, AİHM’in “serbest seçim hakkı ile tutukluluğun devamını haklı gösterecek yeterli gerekçe gösterilmemesi nedeniyle özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiği kararına vardığını” da belirtti, ancak Türkiye için ilk kez uygulanan 18. Maddeye dair özel bir açıklama yapmadı. 

KAÇMA, DELİLLERİ YOK ETME ŞÜPHESİ

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, oy birliği ile aldığı kararda, “kaçma, delilleri yok etme, suçun niteliği” gibi nedenlerle tutuklama hükümlerini düzenleyen CMK'nın 100. Maddesine atıf yaparak, "suçun mahiyeti, yargılama konusu suçun katalog suçlardan olması, kuvvetli suç şüphesi" gibi iddialarla Demirtaş'ın tutukluluğunun devamına karar verdi.

AİHM KARARININ BAĞLAYICILIĞI SORULACAK

Mahkeme, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararının AİHS'in 46. maddesi kapsamında nihai karar olup olmadığının ve sözleşmenin 44/2 maddesi gereğince kesinleşip kesinleşmediğinin Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Daire Başkanlığı’na sorulmasına karar verdi. 

19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına bir üst mahkemeye itiraz edilebilecek.