İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, DTP’nin kapatılması protestosunda polislerce açılan ateş sonucu öldürülen Aydın Erdem’e ilişkin AİHM’nin görüşünü açıkladı.

Mahkeme, Türkiye'de etkin bir soruşturma yürütülmediğini ve yaşam hakkının ihlal edildiği kararını verdi. Ayrıca hükümet, Aydın Erdem dosyası kapsamında yapmış olduğu savunmada da etkin bir soruşturma yürütülmediğini itiraf ederek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin bütün taahhütleri yerine getireceğini söyledi.

DEVLETİN AİHM'E SUNDUĞU DEKLARASYON...

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, 6 Aralık 2009 tarihinde Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) kapatılması protestosunda polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Dicle Üniversitesi öğrencisi Aydın Erdem’in ölümüne ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yapılan başvurunun sonucuna ilişkin dernek binasında açıkladı.

Erdem ailesinin avukatları devletin, AİHM'e tek taraflı bir deklarasyon bildiriminde bulunduğunu söyledi. Ailenin avukatları şu açıklamalarda bulundu:

"Hükümetin AİHM'e tek taraflı olarak sunduğu o deklarasyonun içeriği şöyle: Hükümet, 19 Kasım 2020 tarihindeki mahkemeye sunulan tek taraflı bildirimde meseleyi çözmek için bir teklifte bulunmuştu. Başvurucuların oğullarının ölümü etrafında cereyan eden olayların ve ölüme dair soruşturmanın sözleşmenin 2'nci maddesiyle güvence altına alınan standartları karşılamadığı için üzgün olduğunu hükümet ifade etmek ister. Hükümet gelecekte yaşam hakkına saygı göstererek tüm önlemleri almayı taahhüt eder. Türkiye hükümeti AİHM'de görülmekte olan adı geçen davaya yönelik tek taraflı bildirimini yüklenilecek her türlü taahhüt ödemeyi  ve bütün mahkumiyet sorumluluklarını taahhüt ettiğini bildirir. Ayrıca son paragrafta mahkeme önündeki davanın bütün sonuçlarıyla birlikte yükümlü olduğunu ifade etmiştir.

AİHM bir tek taraflı deklarasyonuyla karar verdi, bu kararda da özellikle ceza muhakemesi kanununda temmuzda yapılan değişiklikle birlikte Türkiye'de benzeri soruşturmaların hükümetçe yeniden soruşturma yapılacağı belirtilmişti AİHM de bu düzenlemeye atıfta bulundu. Hükümet o müdahale esnasında yaşam hakkının ihlali sonrasında etkili ve etkin soruşturma yürütülmediğini itiraf etmiş durumda. Bu nedenle mahkemeden çıkacak bütün mahkumiyet kararı ve ihlal sonuçlarına katlanmayı da taahhüt etmekte. Hükümet birtakım vaatlerde de bulunmakta. Özellikle yargılamanın bütün yargısal mekanizmaların işleteceği taahhüdünde bulunmakta. Bundan sonraki süreç Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın etkin bir yargılama yürütmesidir.

4 şüpheli dosyada var. Bu şüphelilerin cezalandırılması yönünde bir işlem yapması gerekiyor. Türkiye'de özellikle failin kamu görevlisi olduğu dosyalar takipsizlikle sonuçlanmakta. Bizler de mahkemeye sunulan itirafın gereğinin mahkemelerce yerine getirilmesini talep ediyoruz. Bu anlamda hukuki mücadelemiz 13 yıldır sürdüğü gibi bu davanın takipçisi olacağız. Bundan sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne sunulan tek taraflı taahhüde göre ceza muhakemesi kanunu gereğince savcılığın tekrardan soruşturmayı açması gerekmekte."

BABA ERDEM: MÜCADELEMİZ SÜRECEK

Aydın'ın Erdem'in babası Mahmut Erdem ise şunları söyledi: "Kimsenin oğlunun başına bir şey gelmesini istemiyoruz. Hukuk mücadelemiz devam edecek. Biz bunun peşini bırakmıyoruz çünkü biz ailece bunun acısını çektik, başka kimse bu acıları çekmesin."

NE OLMUŞTU?

6 Aralık 2009 tarihinde, Diyarbakır'da, Anayasa Mahkemesi'nin Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) kapatılması kararının protesto edildiği bir eylemde polis kurşunuyla Aydın Erdem katledildi. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü 2. sınıf öğrencisi Aydın Erdem için iç hukukta yıllarca mücadele verildi ancak davayla ilgili takipsizlik kararı verilmişti.